Güncelleme Tarihi:
Her şey bir şeyden, bir şey her şeyden oluşur.
Bir insan kolunun röntgen görüntüsü, tüm dünyada tekrarlanan sayısal bir dizilimi gösterir. Üstteki bir kemik, ön koldaki 2 kemiğe, ön koldaki 2 kemik bilekteki 8 kemiğe, bilekteki 8 kemik eldeki 5 kemiğe, eldeki 5 kemik ise, her bir parmaktaki 3 kemiğe bağlanır. Bu sayılar ‘’1,2,3,5,8’’ Fibonacci dizisi adı verilen, çoğumuzun bildiği meşhur bir matematiksel dizilimin birer parçasıdır.
Bu sayılar alınıp bir grafik çıkarıldığında ‘’Spiral’’ elde edilir. Bu spiralin kıvrımları, bir çam kozalağının deseniyle birebir örtüşür. Aynı zamanda bu kıvrımları deniz kabuklularında da görürüz. Fibonacci dizisinde herhangi bir sayıyı alıp, kendisinden bir önce gelen sayıya böldüğümüzde ‘’1.618’’ sayısını elde ederiz. Bu sayı ‘’Altın Oran’’dır. İnsanın, ön kol ve eli arasındaki mesafe farkı altın orana denktir. Parmaktaki üç kemikte de aynı durum söz konusudur. Hatta DNA’mız da bile.
Tam bir turun uzunluğunu, bir molekülün genişliğine böldüğünüzde 1.618 sayısını elde ediyoruz. Bütünsel örneklere geldiğimiz de ise şunları görüyoruz;
Ağlamadan önce gözlerimizin buğulanması, bulutların oluşumunu andırıyor. Gözyaşlarımız ise yağmuru. Gezegenimizin 4/3’ü ‘’sudan oluşuyor. İnsan vücudunun %60 - %75’i sudan oluşur. Sinirlenince bağırmamız gök gürültüsünü andırırken, gözümüzdeki damarlar ise şimşeğin şeklini andırıyor.
İnsan küçük bir evren, evren ise büyük bir insandır. İnsan vücudunda bulunan Potasyum, Sülfür, Sodyum, Klor, Magnezyum, Bor, Krom, Kobalt, Bakır, Flor, İyot, Demir, Manganez, Molibden, Selenyum, Silikon, Kalay, Vanadyum ve Çinko yıldızlarda bulunan elementler ile aynıdır.
İnsan beyninin ‘’Nöron ağı’’ evrenin şekli olan ‘’Kozmik Ağ’’a birebir benzemektedir. İnsan beynini oluşturan her şey birbiriyle ilişkili, dizili ve belirli bir yasaya uygun şekilde işlevseldir. Evren içinde yer alan galaksiler, yıldızlar, gezegenler ve kara delikler için de durum böyledir. Doğada yer alan birçok sır, herkesin görebileceği şekilde açıktır, yeter ki bakmak isteyelim, yeter ki görmek isteyelim. Bazı sırlara erişmek, uzmanlık gerektirirken aslında çoğu sır; İnsan olmayı ve insan olmanın farkında olmayı gerektirir.
Sevgi ve ışıkla...
Parapsikoloji Eğitmeni Murat Yalman