İngilizler'in dünyaya son armağanı: Keira Knightley

Çok genç yaşlarından itibaren sinema sektöründe olmasına karşın, biz onu Karayip Korsanları filmiyle keşfettik. Keira'nın Natalie Portman ve Winona Ryder'a ne kadar çok benzediği eminim gözlerden kaçmamıştır. Zaten bu benzerlik sinema sahnesinde daha önce de değerlendirilmişti.

Keira Knightley, son yıllarda dünya basınında en çok dikkat çeken kadınlar arasında. Genç yaşına rağmen başarılı filmlerde rol alarak, hem sinema eleştirmenlerinin, hem de moda eleştirmenlerinin dikkatlerini üzerine çekti.

Sportif ve şık giyiniyor...
Belki de yaşının getirdiği bir cesaretle, Keira Knightley her tarzı denemekten çekinmiyor. Ama özel hayatında kat kat ve spor giyinmeyi tercih ediyor. Yaz ya da kış fark etmez, güzel yıldız her zaman birkaç kat giysinin altına saklanıyor. Örneğin, askılı elbisesinin altına başka bir tişört, üstüne de şal takmaktan geri kalmıyor.

Her ne kadar oldukça zarif bir kadın olsa da, bir yandan da erkeksi bir havaya sahip. Sahip olduğu rahatlık belki de bu yüzden. Belki de memleketi olan İngiltere'de basının ona çok fazla yüklenmesi, artık dayanıklılığını ve umursamazlığını arttırmıştır, bilemiyoruz.

Knightley'in umursamaz tavrı kesinlikle giysilerine de yansıyor. Motorcu botları, daracık pantolonları ve kışın başından hiç çıkarmadığı beresiyle her daim asi ve aykırı bir profil çiziyor.

Özel gecelerde tercihi Chanel...
Keira Knightley'e en sevdiği tasarımcıyı sorsak, büyük ihtimalle Karl Legerfeld derdi. Kırmızı halılarda ve davetlerde giydiği elbiselerin çoğunun Chanel markalı olması bu yüzdendir belki de. Chanel'in yanı sıra Versace, Rodarte gibi tasarımcılar da genç yıldızın vazgeçilmezlerinden.

Kırmızı halıda da aykırı ve kendine has bir tarzı var Keira'nın. Özellikle uzun şifon elbiseler ve uçuşan etekler en sevdiklerinden. Straples kesimler ve derin V yakalı elbiselerde vazgeçilmezleri arasında.

Güzel yıldız her fırsatta vücuduna güvenmediğini dile getiriyor, ama buna rağmen kendisini saklama gereği duymuyor. Kırmızı halıdaki her giysisi bunun kanıtı sayılabilir. İşte bu özgüven ve kalıpların içinden kurtulma hevesi benim en çok takdir ettiğim özelliklerinden biri... Standart biri olmadığı için tarzı da, giyimi de standart değil. Bir insanı stil sahibi yapan özellikler de bunlar değil midir zaten?