Güncelleme Tarihi:
İlişkiler geliştirir, öğretir, hatta zenginleştirir ya da tam tersine kişisel gelişimimizde büyük engeller oluşturabilir. İlişkiler hayatımızı biçimlendiren, hiç farkında olmadan değiştiren, kimi zaman anlatılması çok mantıklı olmayan çok farklı gelişim yolları sunar bize. Çevrenize bakın, yeni evlilikler gördüğünüz kadar sayısız didişmeye de tanık olursunuz. Gazetelerin manşetleri kıskançlık cinayetleri ve boşanma davaları ile doludur. Birçok çift aralarındaki "büyü" ortadan kaybolduğu anda kendilerini bir başkasının yanında bulabiliyor. Anlaşılan o ki büyüyü bulmak, yakalamak ne derece zorsa, onu korumak ve yaşatmak da bir o kadar çaba gerektiriyor.
Beraberliklerimizi kendi aynalarımız gibi değerlendirebiliriz ve bu aynalar bize bizi yansıtacaktır. Kendinizi nasıl görüyorsunuz? Huzursuz? Enerjik? Merhametli? Değersiz? Dikkat edin bu değerlendirmeleriniz ilişkilerinizi büyük ölçüde şekillendirecektir. Bu belki doğal bir çekim, bir mıknatıs etkisi gibi görülebilir. Örneğin Yengeç gibi muhafazakar, duygularının zedelenmesinden çekinen biri karşısında kuralcı, duygularını rahatça ortaya koymaktan uzak bir Oğlak'ı bulabilecektir. Orijinal, radikal ve kişisel bağımsızlığını sürekli gündeme getiren Kova'nın hakkından bir o kadar yaratıcı, cömert ve kumanda edici Aslan gelebilir. Astrolojide ilişkilerin en yalın ve açık anlatımı bu tez ve antitezlerde yatar.
Kadınlar Mars'ı erkekler Venüs'ü arar
Psikolojide projeksiyon, diğer adı ile yansıtma, günlük hayatımıza girmiş, sıklıkla kullandığımız bir kavramdır. Birçoğumuz için yansıtma kendimizde hoş bulmadığımız özelliklerimizi karşımızdakinde görmedir. Örneğin, takdir ettiklerimiz, kendimizde görmek istediğimiz ama çoğunlukla bulamadığımız yönlerimizdir. Gökharitamıza baktığımızda da bazı hassas noktaların çok daha ön planda yansıdığını görürüz. Örneğin kadınlarda Mars, toplumsal normlar ya da beklentiler sonucunda çok rahatlıkla ifade edilebilen bir yön değildir. Kadının uyumlu, yumuşak başlı ve zarif olması beklenir hep. Halbuki her iki cins de hem eril hem de dişil öğeleri barındırmaktadır. Kısaca Venüs ve Mars içimizde ifade edilmeyi beklemektedir. Peki sonuç: Birçok kadın Mars'ını eşi ya da erkek arkadaşı yoluyla ifade eder. Örneğin İkizler burcunda Mars'ı olan kadın entelektüel yetenekleri gelişmiş, sözlerinde agresif olabilen, çok yönlü tiplere doğru bir çekilim hissedecektir. Erkekler için de Venüs ve Ay gibi dişil öğeler bir bastırma unsuru olurken, erkek bu özellikleri partnerinde görmeye çalışacaktır.
Evlilik ve ilişkiler konusunda doğru bir değerlendirme için bir astrolojik haritaya sahip olmalıyız. Haritanızda öne çıkan elementi göz önüne almanız faydalı olacaktır. Örneğin siz toprak elementinde bir Boğa olabilirsiniz ama aynı zamanda haritanızda ateş elementi daha baskın olabilir.
Ateş elementi burçları Koç, Aslan ve Yay; Toprak elementi burçları Boğa, Başak ve Oğlak; Hava elementi burçları İkizler, Terazi ve Kova; Su elementi burçları Yengeç, Akrep ve Balık'tır. Bu dört element temel örneklerdir. Birinin eksikliğini karşısındaki elementte bulabilirsiniz. Su duyarlıdır, ama enerjik eylemden yoksundur ve bunun ihtiyacını Ateş'ten alabilir. Toprak hareketsiz ve sıkıcı olabilir. Hava ise onda merak uyandıran konuları ve bir yerden bir yere gidebileceği olanakların sunulmasını ister.
ATEŞ - ATEŞ
İlk bakışta bu beraberlik son derece akıcı ve önü açık görülebilir. Gerçekten de Ateş-Ateş birlikteliği sayısız macera, keşfedilecek topraklar ve sınırsız bir hayal gücünü anlatmaktadır. Bu ikili birbirine kolayca ısınacak ve ortak idealleri paylaştıkça ateşli heveslerini çok daha fazla artıracaklardır. Bununla birlikte dünyasal gerçekler söz konusu olduğunda bu ikili birbirlerine verdikleri sözleri tutmakta zorlanabilirler. Gerçekleşmekte geciken hayaller ağır basarken partnerler birbirlerini suçlamaya kalkabilirler. Ateşin yangına dönüşmesi zor olmayacaktır. Bu bileşime en güzel örnek Koç ve Yay'dır.
ATEŞ - TOPRAK
İlk bakışta bu iki elementin birbirinden çok farklı olduğunu görürüz. Zira Ateş hep yeni hevesler, projeler peşindedir, Toprak ise eldeki sorumluluklar ve maddi gerçeklerden söz eder. Bununla birlikte bu iki elementin birbirinden öğreneceği çok şey vardır. Toprak Ateş'in vizyonuna gerçekçilik ve pratik öğeler ekler, Ateş ise Toprak'ın durağan katılığına yeni bir heyecan ve dinamizm katabilir. Bu bileşime en iyi örnek Aslan ve Oğlak'tır.
ATEŞ - HAVA
Ateş ve Hava belirli oranlarda bir araya geldiklerinde son derece uyumlu bir kombinasyon yaratırlar. Ateş yanması için Hava'ya yani yeni düşüncelere ve zihinsel uyarılara ihtiyaç duyar. Hava da Ateş sayesinde ısınarak daha geniş yerlere yayılıp hareket olanağını, öğrenme kapasitesini artıracaktır. Bu kombinasyon çok verimli ve arkadaşça olabilir. Bununla birlikte Ateş'in vizyonu ve Hava'nın entelektüelliği pratik bir zemin bulmakta her zaman zorlanacaktır. Bu bileşime örnek Yay ve Kova'dır.
ATEŞ - SU
Bu iki element, doğaları gereği bir arada bulunmaktan pek hoşlanmayacaklardır. Ateş Su'yu aşırı ısıtırsa ortadan kaldırabilir. Ateş'in gözüpekliği ve maceraya çağrısı Su için çok çekici gelmez. Su Ateş'ten beklediği desteği pek bulamayacaktır. Aşırı Su ise Ateş'i söndürebilir, Ateş'in hevesli doğasını boğabilir. Bu iki element ancak belirli oranlarda birbirlerini dizginleyerek hareket edebilirler. En iyi örnek Koç ve Yengeç'tir.
TOPRAK- HAVA
Bu iki element birbirine ne kadar uzak olsalar da aslında birbirlerinden öğrenecekleri çok şey vardır. Hava Toprak'ı yeteri kadar esnek ve canlandırıcı bulamadığı gibi Toprak onu sıkıcı hatta gereğinden fazla despot bulabilir. Toprak ise Hava'nın akışkanlığını bir güvenilmezlik göstergesi olarak kabul edebilir ve onun entelektüel dünyaya olan ilgisine ayak uyduramaz. Bununla birlikte bu ikili uygun amaçlar ve yapıcı hedefler için bir araya getirilebilirse, biraz ödün vermek söz konusu olsa bile verimli sonuçlar doğurabilir. Bu ikiliye örnek Başak ve Terazi olabilir.
TOPRAK - TOPRAK
Bu çift arasında güdüsel bir uyum ve anlayış söz konusu olacaktır. Hedefleri birdir: Somut şeyler elde etmek ve maddi güvene kavuşmak. Bununla birlikte aşırı Toprak ağırlık ve hareketsizlik demektir ve ilişki monotonluktan kurtulmakta zorluk çekecektir. Yüzeyde uyumlu olan bu birliktelik kriz dönemlerinde kolayca yıkılabilir. Örnek ise Boğa ve Oğlak.
TOPRAK- SU
Bir diğer olumlu ve arkadaşça beraberlik örneği birbirini kolayca destekleyen Toprak ve Su arasındadır. Toprak Su'ya güveneceği bir kap görevi görebilir ve ona şekil verir. Su kendini korunmuş hissederken, Toprak'ın yumuşayarak daha değişik şekillere girmesine yardımcı olacak, ona esneklik kazandıracaktır. Bu tür bir birliktelik uzun vadede son derece verimli ve duygusal açıdan dayanıklı olabilir. En iyi örnek Boğa ve Balık'tır.
HAVA - HAVA
Bu çift bir arada olduğunda hızlı ve akıcı bir iletişim, düşünce ortaklığı ve güçlü bir anlayış söz konusudur. Bir arada olmaktan sıkılmayacak ve sürekli yeni bir uğraşı bulacaklardır. Kuşkusuz entelektüel tartışmalar ve uzun diyaloglar ikisine de cazip gelir ama uzun vadede bu ilişki kolayca dağılma tehlikesi ile karşılaşabilir. Aşırı teorik olan bu çift birbirlerine duygusal anlamda destek vermekte zorlanabilirler. İkizler ve Terazi bir örnek olarak gösterilebilir.
HAVA - SU
Bu iki element birbirini görmekte zorlanabilir. Hava aşırı mantıklı, kolay ele gelmeyen özellikleri ile hassas ve edilgen Su'yu şaşkına çevirebilir ve güven uyandırmaz. Bu arada aşırı Su ise Hava'yı nemlendirerek ağırlaşmasına neden olacak ve Hava'nın hareket yeteneğini sınırlandıracaktır. Bu ikili arasında duygu ve mantık savaşı çok yaygındır. Bununla birlikte eğer özveri ile bir araya gelebilirlerse üstün yaratıcılık örnekleri gösterebilirler. İkizler ve Akrep iyi bir örnektir.
SU - SU
Bu çift birbirlerini kolayca anlayabilecek, hatta aralarında telepatik bir iletişim bile kurabileceklerdir. Duygusal güven sağlayan ve destek olan bu birleşimde güçlü bir iç dünya oluşacak, çift adeta kendi dünyalarına kapanabilecektir. Kuşkusuz bu durum uzun vadede kolayca sürdürülemeyebilir ve iki taraf da birbirlerine duygusal şantaj yapabilir veya ayrılmaktan duydukları sıkıntı ile daha büyük bir krize girebilir. Bununla birlikte aynı elementten olmaları ilişkiye her zaman doğal bir uyum kazandırmaktadır. Yengeç ve Akrep iyi bir örnek olabilir.
Aynı burçlar: Aynı mahallenin çocukları
Koç-Koç, Boğa-Boğa, İkizler-İkizler gibi aynı burçlar birlikteliği yüksek bir konsantrasyona ve ilgilerin benzeşmesine yol açar. Ancak benzer burçlar, belirli bir süre sonunda birbirlerini harekete geçirmek ve motivasyon yaratmak yerine, birbirinden kolayca sıkılabilir. Bu ilişkinin uzun vadede mutluluk getirebilmesi için mutlaka eşlerin haritalarında onları canlandıran açıların olması gerekir. Tersi durumda, belirli bir süre sonra uzaklaşma ve ilişkide atalet yaşanacaktır.
İki burç ötedeki burçlar: Dostluk ve bilgi alışverişi
Altmışlık açıyı Koç-İkizler ya da Başak-Akrep gibi aralarında bir burç boşluk olan burçlar arasında görebiliriz. Bu açı kalıbı eğer üzerinde çaba sarf edilirse son derece verimli sonuçları, her iki tarafın da kazançlı çıkacağı durumları anlatır. Bu açı kalıbı dostlukların yeşermesi, benzer olmasa da birbirini destekleyen, entelektüel açıdan canlandırıcı enerjilerin ortaya konması için yararlı olacaktır. Bu burçlar birbirlerine yapıcılık, arkadaşlık ve bilgi alışverişi ile bağlıdır ve birbirlerini desteklerler.
Eğer iki harita arasında çok sayıda altmış derecelik açı oluşuyorsa, bu ikilinin birbirine öğreteceği çok şey vardır ve bu öğrenme süreci zevkli olacaktır. Bu dönemde iki taraf birlikte gelişmenin zevkine de varacaktır.
Üç burç ötedeki burçlar: Mücadele ve düşmanlık
Kare açıda zorlama yoluyla sınama ve güvensizlik vardır. Koç-Yengeç ya da Başak-Yay birbirinden üç burç ötedeki burçlar arasında bu tür bağ bulunur. İki haritanın gezegenleri arasında kare açı varsa bu, dinamik ama test edilmesi gereken enerjileri ortaya koyar. Her iki taraf da olaylara farklı pencerelerden baktıkları için birbirlerinin görüşlerini kabul etmeye yanaşmayacaklardır. Bu doğal olarak aykırı, düşmanca bir havanın oluşmasına neden olabilir.
Kare açı zorlayıcıdır ve ancak üzerinde çalışılarak daha verimli hale getirilebilir. Olumlu anlamıyla bu ilişki iki tarafa çok şey kazandırabilir ama süreç mücadele gerektirmektedir. Kareler aynı zamanda harekete geçirici ve provokasyon yaratıcıdır. Tehdit ya da çatışma çok belirgin olabilir.
Bir haritada Güneş, diğer haritanın Güneş'i ile kare açı yapıyorsa bu iki kişinin istekleri, temel yaklaşımları ve kişilikleri arasında dinamik bir ilişki olduğu ama bu ilişkide tarafların kendi konumlarından fedakarlık edemeyecekleri için gerginlik yaşayacakları söylenebilir. Örneğin Kova'daki bir Güneş'le Akrep'teki bir Güneş arasındaki çatışmada Kova özgürlükçü ve liberaldir ama Akrep ortaklıkta yakınlaşma ve bütünlük arar ve Kova'nın olaylara rasyonel bakışından rahatsız olur. Akrep'in tezinde bütünleşme ve duygusal kontrol vardır. Halbuki Kova bu duygusal atmosferden rahatsızlık duyacaktır. İki taraf da fedakarlık yapmayacağından gerginlik artacaktır.
Dört burç ötedeki burçlar: Güçlü sempati
Üçgenler astrolojide en rahat, kendiliğinden işleyen, akıcı enerji kanalları yaratırlar. Bu açıları aynı elementten burçlar arasında görebiliriz. Örneğin Boğa-Oğlak ya da İkizler-Terazi aynı elementten oldukları için bu burçlar arasındaki gezegenler arasında bir diğerini zahmetsizce anlama söz konusudur.
Örneğin bir haritada Akrep burcundaki Mars, diğer haritada Balık burcundaki Venüs'le üçgen açı yapıyorsa bu, partnerler arasında tensel uyumu artırdığı gibi kişilerin zevk ve hareket arayışlarını da paylaşmalarında büyük kolaylık sağlayacaktır. Mars Venüs'e dinamizm katacak, Venüs ise Mars'ın sertliğini yumuşatacak, onu daha az bencil kılacaktır.
Üçgen açılar ilişkinin ortak bir zemine oturması için çok yararlıdır. Bununla birlikte çok aşırı üçgen olması ilişkinin tembelliğin tuzağına, can sıkıntısına düşmesine de neden olabilir. Bununla birlikte doğal bir şans ve zevk paylaşımı getiren üçgenler eğer hiçbir gerginlik unsuru yoksa ilişkinin sonunda çürümesine neden olabilir. Her şeye rağmen üçgen açının çok büyük bir avantaj yarattığını unutmamalıyız.
Beş burç ötedeki burçlar: İletişim kurmak çok zor
Birbirini göremeyen (Koç-Başak, Boğa-Terazi gibi) birbirinden beş burç ötedeki burçlar arasında temelde bir iletişimsizlik ve farklı tellerden çalma durumu söz konusudur. Bu yüzden ortaklaşa hareketleri pek kolay olmayacaktır. Örneğin Yengeç ve Yay burçlarını ele alalım. Yengeç daha fazla evine düşkün ve yakın çevresinden ayrılmayı tercih etmeyen bir burçtur. Yay ise değişiklik ve özgürlük arayan daha araştırmacı ve maceracı bir yapıdadır. Bu durumda, aralarında uzun vadede bir ilişki yabancılaşma getirebilir. Bu burçların ortak bir payda bulması zordur ancak taraflar kendilerinden farklı doğadaki kişilerle bir araya geldikleri için bir süreliğine de olsa, birbirlerine çok şey öğretebileceklerini anlayabilir.
Altı burç ötedeki burçlar: Ortaklık ya da uzlaşmazlık
Karşıt burçlar birbirlerinin hem tamamlayıcısı hem de bir ayna gibi eksiklerini gösteren, eleştiren, muhalefet yapmaya açık burçlardır. Bu burçlar arasındaki çekim ve enerji çok yüksektir. Bir bakıma aşk ve nefret aynı anda ortaya çıkabilir. Daha önce size ilişki eksenlerinden söz etmiştik. Karşıtlıklar üzerine kurulu ilişkilerde taraflar her zaman tolerans ve açık görüşlülük geliştirmek durumundadır. Aksi takdirde, karşıtlık düşmanlığa da dönüşebilir. Eğer bu burçlar bir araya gelmek ve ortak harekete geçmek için çaba sarf ederlerse çok yüksek bir yaratıcılık ve canlı bir birliktelik ortaya çıkabilir. Özellikle karşıt burcunuzdan birisiyle, haritalarınız arasında destek veren açılar, örneğin üçgenler varsa, ortaya çıkabilecek gerginlikler yumuşayacaktır.
Evlilik için önemli astrolojik işaretler
Astrolojik işaretleri görebilmemiz için tarafların astrolojik haritaları incelenmelidir. Ancak bu şekilde, net bir yargıya varılabilir. Sadece burçlar üzerinde değerlendirmeye gitmek son derece yanlış olur.
Yükselen burç, öz burcumuz ve içinde Ay'ımızın bulunduğu burç her zaman çok önemlidir. Bu noktalar arasında bir bağ, bir açı yoksa, o zaman ilişki evlilik için gerekli olan uzun vadeli, sağlam bir temele sahip değildir. Bu durumda taraflar birbirlerini görememekte ve iletişime geçmekte büyük zorluklar içinde kalmaktadırlar. Bu ana faktörler arasında kare ve karşıt gibi sert açılar kişilik çatışması getireceklerdir ama çoğu zaman böyle bir motivasyon kaynağı ilişkinin devamı için gerekli bile olabilir. Kuşkusuz böyle bir durumda diğer noktalardan, özellikle cinselliğe vurgu yapan Venüs ve Mars gezegenlerinden destek veren açılar gelmelidir. Eğer üç ana nokta olan yükselen, Güneş ve Ay arasında açı yoksa, sadece Venüs ve Mars devrede ise bu durumda beraberlik sadece cinsellik boyutunda hız kazanıyor olabilir.
Eşlerin haritalarında Mars ve Satürn'lerin sert açıda olmaları, eğer diğer faktörler de uyumsuzsa, çatışma, kavga ve gürültü anlamına gelir ve bu partnerler arasında sürekli bir didişme ve ego çatışması olabileceğini gösterebilir.
Bazı ilişkilerde ise, temel noktalarda yanında ruhsal gelişmemizi de tetikleyen öğeler vardır. Böyle beraberliklerde belki tam bir uyum yoktur hatta çatışma hakimdir ama taraflar adeta birbirlerine kenetlenmiş ve kadersel biçimde bağlanmışlardır. Astrolojide ay düğümlerinin devreye girdiği ilişkilerde buna sıkça rastlanır. Örneğin bir haritadaki Güneş diğer haritanın kuzey ay düğümü üzerinde duruyorsa, bu durum Güneş'i açı yapan kişinin, diğer kişinin hayatında geliştirmesi gereken yerlere işaret ettiğini gösterir ve ona bir bakıma rehberlik eder.