İlişki canlandırma oyunu

Güncelleme Tarihi:

İlişki canlandırma oyunu
Oluşturulma Tarihi: Mart 06, 2005 06:00

'Sen, Ben ve Aşkımız' isimli kitap, ilişkileri canlandırma oyunlarıyla dolu. İlişkinizde sıkıntıları engellemek ve keyifli bir beraberlik yaşamak istiyorsanız işte size tüyolar.

Haberin Devamı

Albert ve Christophe Maurice'in yazdığı 'Sen, Ben ve Aşkımız', ilişkileri mutlu beraberliklere dönüştürmeyi hedefliyor. "İlk defa bisiklete bindiğinizde, liseye başladığınızda, ilk öpücüğünüzü verdiğinizde neler hissettiğinizi anımsayın..." diyen yazarlar, ilişkide sıkıntıları engellemek için bakın neler öneriyor:

* MANTIKLI OLUN: İlk denemelerden itibaren hemen başarıya ulaşmayı istemek veya her şeye bir son vermekle tehdit etmek, şımarık çocuklara özgü bir tutumdur. Sizi pek de uzağa götürmez. Demir döve döve demirci olunur, demirci dükkanını satın alarak değil!

* MİZAH DUYGUSU: Eğer ciddi olmak, birçok konuda olgunluğun, onaylanmanın ve verilen sözlerin bir teminatıysa ilişki, aşk ve cinsellik de yaşamın daha eğlenceli bir boyutunu mutlulukla kabul eder. Kahkahalar, maskaralıklar ve neşe üzerimizdeki gerginliği atmamıza, karanlık düşüncelerimizden kurtulmamıza ve biraz geride durarak kendimize uzaktan bakmamıza olanak tanır.

* OYUN OYUNDUR: Çocukları gözlemleyin ve taklit edin. Bir oyun kötü sonuçlar doğuracağına, herhangi bir şekilde partnerinizi inciteceğine dair sinyaller verdiğinde veya tatsız bir hal aldığında oyunu hemen durdurun ve başka bir şeyle meşgul olun.

* HAREKETE GEÇİN: Öfkelendiğimizde, korktuğumuzda ya da kendimizi tehlikede hissettiğimizde bizi yönlendiren başlıca tutumlar, tıpkı arenadaki boğa gibi hareket etmemize neden olur: Ağacı ormandan ayırt etmemizi sağlayacak olan mesafeyi göz önünde bulundurmaksızın, duygularımızı ayaklandıran sinyale doğru bodoslama dalarız! Aşk hayatımızın başlıca aktörleri olan bizler, reaktörlerimiz bizi paramparça etmeden önce onları kapasak neler kazanırız aslında!

* GÜVEN DUYUN: İçinde yaşadığımız kültür bizi çoğu zaman yalnızca yolunda gitmeyen şeyleri hatırlamaya, bardağın yarısının dolu olduğunu değil de diğer yarısının boş olduğunu görmeye ve sadece hatalarımızın ve yetersizliklerimizin farkına varmaya iter. Kişiliğimizin güzel, parlak, sevilmeye değer yönlerini görmeyiz. Bu tutum kendimize olan güvenimizi sarsar ve dolayısıyla, başkalarından korkmamıza neden olur. Kendimizi olayları başka şekilde görmek üzere yeniden programlayabiliriz, zira içimizdeki potansiyel hayal bile edemeyeceğimiz kadar büyüktür; bundan hiç şüpheniz olmasın!

* İLK ANIN KEYFİ: Her yeni aşk deneyimi duygular açısından oldukça zengindir ve büyülü bir boyut barındırır: Birbirimize hem ilişkimiz hem de birbirimiz için bir şeyler yapma fırsatını vermemizi sağlar.

* ŞEFKAT VE NEZAKET: Bu iki kelimenin, esinledikleri tutumlar ve eylemlerden çok ya alaycı gülümsemelere ya da küçümseyici yorumlara neden olmaları oldukça şaşırtıcıdır. Bu kelimelere neden yeniden güç kazandırmayalım?

* HATAYI KABULLENİN: Partnerinize ve kendinize karşı şefkatli olun. Hatalarınızı dramatize etmekten vazgeçin. Onlar sizin en iyi müttefiklerinizdir. Her şeyin göreli olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!