Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Dilek Demir Erol, Ramazan’da kişisel bakımın nasıl olması gerektiği konusunda bilgi vererek, iftarda zor da olsa (Glikolik asit, AHA gibi) şeker ve şekerli yiyecek ve içecekten uzak durulması gerektiğini vurguluyor. Cildin yıpranmamsı ve yaşlanmaması doğaya aykırıdır ancak yılların izini cildinizde daha az ve daha geç görmek için var olanı korumalısınız. Yaz aylarında sıcak hava ve güneş ışınları gibi çevresel faktörlerin etkisi ile cildin daha fazla neme ihtiyacı vardır. Yaz aylarındaki güneş ışınlarının zararlı etkilerine maruz kalmış cildimiz Ramazan ayı ile birlikte yanlış beslenme ile daha da yıpranıp cansızlaşabilir. Güneş ışınları cildimizde kuruma, kalınlaşma ve matlaşmaya neden olur ve bu değişimler de cildimizin daha kolay yıpranmasına yol açar.
Oruç nedeniyle uzun süre susuz kalanların ciltlerinde kuruma meydana gelebilir. Ayrıca iftarda ve sahurda, ağır ve yağlı beslenmek, zaman darlığı sebebiyle vücut için gerekli gıdaları tam alamamak ve yetersiz uyku; cildi olumsuz yönde etkiler. Aslında, Ramazan ayında tutulan oruç ile temel bazı beslenme yanlışları yapılmadığında ve bakıma dikkat edildiğinde, cilde bir anlamda detoks uygulanmış olur. Su, canlı ve sağlıklı bir cilt için son derece önemlidir. Susuz kalındığı takdirde ciltte kuruluk, ince kırışıklık ve sarkmalar baş gösterebilir. Özellikle göz çevresi bu durumdan etkilenen bölgedir ve iftardan başlayarak sahura kadar düzenli aralıklarla günlük ihtiyacımız olan en az 1.5 lt su tüketmemiz gerekir.
Sulu meyve ve sebze tüketmeye özen gösterilmeli. Ancak cilt için gerekli nem oranını korumak ve suyu hücrelerde daha fazla tutabilmek için sadece su içmek yeterli olmaz. Hücrelerde meydana gelecek hasarı da önlemek gerekiyor. Yüksek teknoloji ile üretilmiş konusunda uzman kişilerin önerdiği nemlendiriciler kullanılmalıdır. Güçlü formüllü yoğun nemlendirici özellikte, cildin gün boyu nemli ve yumuşak kalmasını sağlayan ürünler kullanılmalıdır. Nemlendiricilerin etkisi sadece cildi nemlendirmek ve kurumaktan korumakla sınırlı değil, aynı zamanda güneş ışınlarına karşı koruyucu bir kalkan oluştururlar. Yeni nesil nemlendiriciler cildi nemlendirirken aynı zamanda, ölü hücre tabakasının alınmasına ve hücre yenilenmesini de sağlayan bileşikler içeriyorlar (Glikolik asit, AHA gibi). Bazı nemlendiriciler ise B, C, E vitamini ve betakaroten gibi cildin yaşlanma sürecini yavaşlatan vitaminler içerirler. Cilt; kirli hava, ultraviyole ışınlar gibi çevresel faktörlerin etkisiyle giderek mat ve cansız bir görünüm alır. Bu yüzden yağsız ve güneş ışığı filtreli bir nemlendirici krem kullanmayı alışkanlık haline getirmek gerekiyor. Doğru seçilmiş bir nemlendirici, su moleküllerinin cilt yüzeyinden cildin derinlerine kadar hareketi için uygun ortamı sağlar, üst deriyi mükemmel bir yumuşaklığa kavuşturur. Böylece cilt, daha parlak, pürüzsüz ve esnek bir görünüm alır. Göz çevresindeki deri de çok ince olması nedeniyle, yüzün diğer kısımlarına oranla kırışıklıklara daha elverişlidir. Bu nedenle göz çevresine ekstra özen gösterilmelidir. Lipozom tekniği ile hazırlanmış peptid içerikli ürünlerin kullanılması doğru olur.
Ramazanda cildimiz ve vücudumuz için dikkat etmemiz gereken önemli noktalar şöyle;
1. Beslenmemize dikkat etmeliyiz. B,C,E,A ve K vitaminleri cildimizin temel taşlarıdır. Vitamin açısından zengin besinleri tercih etmeliyiz. Bu vitaminleri içeren gıdalar genellikle bitkisel kaynaklıdır. Ayrıca biotin (yumurta beyazında), folik asit (ceviz, badem, yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller vs), demir (kırmızı et, kurubaklagiller) Omega 3 yağı (balık, ceviz, yeşil yapraklı sebzeler).
2. Omega-3 yağ asitlerinden EPA güneş ışınlarının neden olduğu cilt yaşlanmasını ve var olan yaşlanma izlerini azaltır. En zengin Omega-3 kaynakları ise uskumru, hamsi levrek ve somon…
3. Beslenmemizde antioksidan gücü yüksek meyvelerden yararlanmalıyız. Nar, kiraz, yabanmersini, erik, üzüm, elma, çilek gibi yüksek antioksidan içerikli, cilt dostu meyveler yemeliyiz. Her gün en az bir tane elma ara öğün olarak yenmeli ve cildimiz için çok yararlı olan kuversetin, üzümde resveratrol, erikte proantosiyanidin’den yararlanılmalıdır.
4. İftarda zor da olsa (Glikolik asit, AHA gibi) şeker ve şekerli yiyecek ve içecekten uzak durulmalıdır. Şeker cildin dostu değil düşmanıdır.
5. Balkabağı günümüzde en çok önerilen ve medikal kozmetik ürünlerin formülasyonuna da giren iyi bir cilt dostudur. Havuç ile birlikte alındığında beta karotenin de varlığı ile iyi bir antiaging kokteyli oluşturulabilir.
6. C vitamini cildin dostu ve olmazsa olmazıdır. Turunçgiller zengin bir C vitamini kaynağı olduğu gibi kabuklarındaki d-limonene de antiaging etkili ve cilt kanserine karşı koruma özelliğine sahip bir etken maddedir.
7. Ceviz, badem ve fındık E vitamini, kalsiyum, Omega-3 yağ asitleri içerirler ve cilt dostu olarak bilinirler.
8. Yoğurt ilk bilinen biyoteknolojik bir üründür ve hem vücuda hem de cilde yararlıdır.
9. İftardan sonra en az 1.5 litre su içmeliyiz. Nem kaybını karşılar cildin erken yaşlanmasını engeller.
10. Keten tohumu Omega-6 açısından zengindir. Ramazan ayı süresince yoğurda ve salataya keten tohumu ilave etmeyi unutmayınız.
11. Yumurta bilinenin aksine çok yararlı bir besindir Protein, mineral ve vitamin kaynağıdır ve tok tutar.
12. Yeşil çay içeriğindeki polifenoller ve kateşinlerden dolayı antioksidan ve antiaging etkili bir içecektir. Ramazan da en az bir fincan yeşil çay içilmelidir.
13. Düzenli ve sağlıklı uyku uyumanın faydaları saymakla bitmez. Cildinizin ve vücudunuzun dengesi için Ramazan ayı boyunca sağlıklı uyku uyumaya ve buna vücudunuzu alıştırmaya çalışın.