Güncelleme Tarihi:
Düşünce, inanç ve değer sistemlerimiz duygularımızı, kişiliğimizi etkilediği gibi cinsel hayatımız için de belirleyici olabiliyor. Eğer bu inançlar olumlu ve pozitifse, mutlu ve doyumlu bir cinsel hayattan bahsedilebileceği gibi, olumsuz ve negatif düşüncelerin etkisi altındaki bir cinsel yaşam için 'işlerin yolunda gittiği' pek söylenemez, özellikle son 20-25 yılda hız kazanan tıbbi hipnoz çalışmaları, cinsel sorunlar alanında da kullanılmaya başlandı.
Cinsel problemlerde hipnozun kullanımı hakkında bilgiler veren Dr. Kiper, erken çocukluk döneminden başlayarak ailenin, bugüne dek gelen eğitim programının ve toplumsal, kültürel yapının kişinin cinsel yaşamına da yön veren inançlarını oluşturduğunun altını çiziyor. Eğer cinselliğin kötü, ayıp bir şey olduğuna dair bir inanç geliştirilmişse, kişinin cinsel hayatının da kötü gitmesinin sürpriz olmayacağını söylüyor ve ilave ediyor: "Cinsel problemler üç şekilde bulunabilinir: Bedensel, psikolojik, bedensel+psikolojik (bedensel problemlere eşlik eden veya onların yarattığı psikolojik problemler). Yaklaşımda ve tedavide en önemli adım, problemin bedensel mi psikolojik mi olduğunun kesin teşhisidir. Kesin teşhis yapıldıktan sonra hastaya tedavi için yaklaşılabilir. İlgili testlerle sorun fizyolojik çıkarsa (herhangi bir hastalık, ilaçlar, hormonlarla ilgili sorunlar, vs) bu rahatsızlık ilgili uzmanlarca tedavi edilir.
Cinsel problemler nasıl ortaya çıkıyor?
Cinsel problemler cinselliğin evrelerinin hepsinde veya bazı bölümlerinde yaşanabileceği gibi, ilişki sonrası kendini kötü, suçlu, pis hissetme gibi şekillerde de ortaya çıkabilir. Yetersizlik (penis boyu, erken boşalma, vücudunu beğenmeme), kötü hissetme gibi hisler de zaman içerisinde kişiyi cinsellikten soğutur ve uzaklaştırır.
- İlk ilişki korkusu
- Cinsel isteksizlik
- Zevk alamama
- Orgazm olamama
- Cinsel ilişkiye girememe (vajinusmus)
- Ağrılı cinsel ilişki
- İlişki sonrası suçluluk hissi
Sorunun kaynağı bilinçaltı
Cinsel problemlerde hipnoz daha çok davranışsal öğrenmelerle ortaya çıkan yapıları düzeltmek için veya derin bir problem, bir belirti olarak ortaya çıkmışsa bu problemi baskılamak veya değiştirmeye çalışmak şeklinde uygulanıyor.
Bedensel nedene bağlı olmayan cinsel problemlerin tedavisinde hipnoz uygun yaklaşımlarla başarıyı artırıyor. Aslında cinsel problem terdeki sıkıntıların kaynağı, bilinçli düşünce değil bilinçaltındaki problemler olarak gösteriliyor. Bu nedenle hipnozla, bilinçaltına telkinler verilmesi yoluyla, bu gerçek dışı inanışlar ortadan kaldırılmaya çalışılıyor."
"Hipnoz bilimsel bir yöntemdir"
Hipnoz tıbbın her alanında tedavi, tedaviye destek, tedavi öncesi ve sonrasında hastanın hazırlanması ve tedavinin devamlılığının sağlanması aşamalarında bir yan etki olmaksızın kullanılan, bilimsel bir yöntemdir.
Hipnoz birçok alanda uygulanabilmesine ve faydalı olmasına rağmen, bazen tek başına kullanılması yeterli sonuç vermez. Bu durumlarda uygun tedavi yöntemleri ile eşleştirilerek kullanılmalıdır. Unutulmamalıdır ki; her zaman inandığımızı yaşarız ve hipnozda da başarı buna bağlıdır.
Hipnoz, çevresel ve düşünsel uyaranlardan, bir süreliğine uzaklaşarak telkin alabilme düzeyi olarak tanımlanıyor. Hipnozun etki etme mekanizması ise basitçe; o kişinin etrafına bir fanus koyarak o an için çevre koşullarından (kapı zili, akşamki yemek, arkadaşına yardım sözü, ev arama problemi gibi) etkilenmemesi sağlanarak, çözümlenmesi gereken konuya odaklanması, kendisine aydınlatıcı ve yol gösterici telkinler verilmesi olarak tarif ediliyor.Hipnozun dereceleri
Hafif trans: Hipnozun başlangıcında görülür. Hafif bir gevşeme halidir. Deneğin gözleri kapandığında göz kapaklarında titremeler olur. Deneğin zihinsel faaliyetlerinde zayıflama, kol ve bacaklarda ağırlaşma, fizyolojik faaliyetlerde yavaşlama görülür. Bütün bunlara rağmen deneğin bilinci yerindedir. Orta trans: Denek, hipnotizörün sesine tam olarak şartlanır. Duygular hipnozun bu safhasında kesinlik kazanır.
Tam ve derin trans: Trans hali bozulmaksızın deneğin gözleri açtırılabilir. Deneğin gözleri açık olmasına rağmen, donuktur. Çevresindeki gürültülerin hiçbirini duymaz. Kendisine hipnotizörün verdiği şekli bozmadan korur. Gözlerin bakışı sabittir. Tam uyuşukluk hali tüm vücuda yayılmıştır.
Hipnoz olmak isteyenlerin yüzde 80'i belirli ölçüde hipnotize edilebilir. Bu, bireyin telkin alma derecesine bağlıdır. İnsanların yaklaşık yüzde 25'i derin hipnoza girebilir. Zeki ve hayalgücü zengin olanlar çok iyi hipnotize olurlar.
Kimlere uygulanamaz?
5 yaşından küçük çocuklarla, 70 yaşın üzerindeki kişilerin hipnoz olması zordur. Zihinsel rahatsızlığı olan kişiler, konsantrasyon zorluğu yaşayanlar, hipnoz olmak istemeyen, korkan, oto kontrolü elden bırakmak istemeyen kişiler de hipnoz olamazlar.