Güncelleme Tarihi:
Kadınların sağlıklı yaşam için hangi yaşta nasıl beslenmesi gerektiği konusunda çalışmalar yapan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi beslenme ve diyet uzmanı Zeynep Uygun, kadınlara uyarıda bulundu: "Eğer beslenme tarzı ve besin seçiminizi özellikle yaşınıza göre akılcı seçimlerle çeşitlendiremezseniz, demir eksikliğinden kansızlığa, kemik kırılganlığı artışına kadar pek çok sorunla karşılaşırsınız.
Diyetisyen Zeynep Uygun, yaşlara göre beslenme önerilerini söyle şıraladı:
11-13 yaş: Öncelik süt ve süt ürünlerinde olmalı. Yağı azaltılmış süt, peynir ve yoğurt bu yaş grubundaki genç kızların en önemli besin kaynaklarından. Kalsiyumla zenginleştirilmiş taze meyve suları, ıspanak, biber, brokoli gibi kalsiyum zengini sebzeler önemli.
13-18 yaş: Regl dönemlerinde kaybedilen mineral miktarının, özellikle demirin dengelenmesi öncelik taşıyor. Demirden zengin yağsız kırmızı et, deniz ürünleri ve sebze-meyveler beslenme listesine ilave edilmeli. Vejetaryen genç kızlar demir ihtiyacını, tahıllar ve demirle zenginleştirilmiş gevreklerle karşılayabilir.
18- 25 yaş: Öncelik C vitamininde. Özellikle fast-food bağımlılığı, alkol ve sigara kullanımı varsa yeterli miktarda C vitamini kullandığınızdan emin olmalısınız. Taze meyve ve sebzeler C vitamininin en değerli kaynakları. Bu yaş grubunda da yeterli miktarda kalsiyum gerekir.
25-30 yaş: Bu yaş grubunda ve özellikle hamile kalma planı ya da hamilelik mevcutsa folik asit alımını artırmak gerekiyor. Folik asit ihtiyacını yeşil yapraklı sebzelerle, pek çok meyve ve özellikle portakal suyuyla, bakliyatlarla karşılamak mümkün.
30- 35 yaş: Öncelik antioksidan gücü yüksek besinler. Bu beslenme tarzı, sadece genç ve sağlıklı bir görünüm kazandırmakla kalmaz, bağışıklığı güçlendirir, enerji düzeyini yükseltir. Antioksidan gücün olağanüstü yararından faydalanmak istiyorsanız bol bol sebze ve meyve yemeye, özellikle taze ve renkli sebze ve meyvelere yönelmeye özen göstermelisiniz. En kırmızılardan karpuz, domates, pembe greyfurtla likopen, en sarılardan kayısı, mango, havuçla karotenoid, en mor kırmızılardan siyah dut, vişne, kiraz ve üzümle proantosiyanidin alırsınız.
35-40 yaş: Bu yaşlarda öncelik biyolojik değeri yüksek, temel aminoasitlerden zengin hayvansal proteinleri, yeterli miktarda B vitaminini ve kalsiyumu almak olmalı. Tüm tahıllar, B vitamini ile zenginleştirilmiş kahvaltı gevrekleri, kepekli ekmekler B vitamini için, yarım yağlı süt ve süt ürünleri kalsiyum için, balık, hindi ve tavuk ise hayvansal protein ihtiyacınız için en değerli kaynaklar. Daha genç bir cilt, daha sağlıklı saçlar ve tırnaklar için daha çok yoğurt, sebze-meyve ve bakliyat yiyin.
40- 45 yaş: Öncelik toplam kalori alımlarını azaltmak, daha az yağ ve daha bol posa tüketmek. 40'lı yaşlara geldiğinizde gençlik günlerinizdeki kadar çok kaloriye ihtiyacınız yoktur. Diyetinizin doymuş yağ ve kolesterolden fakir, Omega-3 yağ asitlerinden zengin olan deniz ürünleri, soya ve soya ürünleri, ceviz, fındık gibi kuruyemişleri içermesine özen göstermelisiniz. Bitkisel Omega-3 kaynakları olan keten tohumundan ve keten tohumu yağından cevizden, ceviz yağından ve semizotundan bol bol yararlanma yoluna gidin.
50-60 yaş: Bu yaş grubunda zayıflayan kemiklerinizin kalsiyum ihtiyacı fazlaca artar. Bu dönem, daha az kalorili beslenmeniz, daha az yağ tüketmeniz, zeytinyağından yararlanmanız, antioksidan zengini sebze ve meyvelere öncelik vermeniz için harika bir zamandır. Soyalı yiyecekler, ketentohumu ve tahıllar bu dönemde düşen hormon seviyelerinizi desteklemeniz için de faydalı olacaktır.
60 çok önemli: 60 yaş sonrasında beslenme çok daha fazla önemli. B vitamini yanında kalsiyumdan da yeterli, temel yağ asitlerinden, temel aminoasitlerden ve posadan zengin bir beslenme tarzı oluşturmalısınız. Beslenme biçiminiz hipertansiyon, şeker hastalığı, ateroskleroz gibi genel sağlık sorunlarınıza göre size özel planlanmalıdır.