Güncelleme Tarihi:
Geçmişi çok eskilere dayanan kahvenin yolculuğunun nasıl başladığına dair birçok hikaye vardır. En keyifli olanı ise Etiyopyalı bir çobanın kahve çekirdeği yiyen koyunlarının çok daha hareketli olduğunu fark etmesidir. Hikayenin devamı nasıl şekillendi bilinmez ama bugün adım attığımız her yerde kahve zincirlerini görmemizin arkasında kahvenin vücudumuz üzerindeki mucizevi etkileri vardır.
Dünya üzerinde en çok tercih edilen beyin uyarıcılarından biri olan kahve, kimi zaman bir öğrencinin ders çalışmak için sabahladığı zamanlarda yanında yer alır. Kimi zamansa yoğun bir güne adım atacak çalışanın daha enerjik hissetmesini sağlaması için… Bazen keyifli sohbetlere eşlik eden kahve, bazen de kendini dinlemek isteyen birinin yanındaki tek arkadaşıdır. Dolayısıyla kahve, insan ırkı var olduğu sürece dünya üzerindeki egemenliğini sürdürmeye devam edecektir.
Kahve ile beyne uyanma hizmeti
Kahvenin içeriğindeki etkin maddeler, beyinde bir tür uyarıcı görevi görüyor. Şu şekilde açıklamak gerekirse vücut uyanık kaldıkça beyinde adenozin adı verilen bir madde birikmeye başlıyor. Bu madde ne kadar çok birikirse vücut da kendini o kadar yorgun hissetmeye başlıyor. Kahvenin içindeki kafein ise dolaşım sistemi aracılığıyla beyne ulaşıyor. Kafein karşısında adenozin etkisini gösteremediği için kişi kendini daha enerjik ve uyanık hisseder. Belki de dünya üzerinde petrolden sonra en çok tüketilen ürünün kahve olmasının nedeni de tam olarak budur.
Kahvenin hafızayı güçlendirdiğini biliyor musunuz?
Son zamanlarda Alzheimer ile ilgili yapılan araştırmalar kahvenin hafıza ile derin bir ilişkisi olduğunu ortaya koymuştur. Burada yaş gibi bazı değişkenler kahvenin hafızaya olan etki derecesini değiştirebiliyor. Örneğin çocukluk döneminde tüketilen kahve beyin hücrelerindeki sayının azalmasına yol açarak olumsuz bir tabloya yol açarken, yetişkinlik döneminde tüketilen kahve hafızanın gelişimi açısından olumlu sonuçlar yaratıyor.
Bu konuda yapılan bir araştırmada normalde kahve içen ve hiç kahve içmeyen gruplara bir dizi fotoğraf gösteriliyor. Fotoğraflardan sonra bir gruba kafein içerikli tabletler, diğer gruba ise herhangi bir etkisi olmayan ilaçlar veriliyor. Ertesi gün fotoğraflarda çok küçük değişiklik yapılarak tekrar gösterildiğinde kahve içenlerin bu farkları çok daha kolay fark ettikleri gözlemlenmiştir. Derin bellekle ilgili olan ve desen ayırma olarak tanımlanan bu beceri, kafeinin hafıza üzerinde yarattığı etki olarak yorumlanmıştır.
İyi bir hafıza için günde 1 bardak kahve…
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, kahvenin içerdiği kafein maddesi, Alzheimer oluşumunda rol oynayan beta amiloid birikimini azaltıyor ve böylece Alzheimer gelişmesinin önünde güçlü bir engel yaratıyor. Bu sebeple her gün vücuda alınan kafein, iyi bir hafıza için önemli bir belirleyici oluyor. Ancak her uyaran madde gibi zamanla kafeine karşı da vücut, direnç kazanabilir. Bunu önlemek için her gün 1 bardak kahve içmek hem hafıza hem de vücut için en ideal olandır.
İyi bir hafızanın yanı sıra kahve;
Beyin işleyişini geliştiriyor,
Depresyon riskini azaltarak ruhu iyileştiriyor,
Günlük olarak tüketildiğinde metabolizmayı hızlandırıyor,
Yorgunluğa karşı toleransı arttırdığı için çok daha kolay egzersiz yapılmasını sağlıyor.