Güncelleme Tarihi:
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre 6 milyarlık dünya üzerinde her 100 kişiden ikisi depresyonda. Hayal kırıklığı, yaşama sevincini yitirme, motivasyonun kaybolması, özgüvenin azalması, hatta ölümle ilgili düşünceler... Bu gibi belirtiler yaklaşık 121 milyon insanda görülüyor. Üstelik sayı her geçen gün artıyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre depresyonun bu kadar artmasının başlıca nedeni, ömrün uzaması. Depresyonun özellikle yaşlıları etkilediğine dikkat çeken uzmanlar, yaş ilerledikçe kişilerin, daha çok acı ve üzüntü verici olayla (yakınların, eşin kaybı gibi) yüzleşmek, hastalıklarla boğuşmak, maddi ve manevi olarak başkalarına bağımlı olmak zorunda kaldıklarını; yapacak çok şeyleri olmadığında da olumsuz düşüncelere daldıklarını belirtti. Depresyonların artmasındaki bir başka neden de yaşam şartlarının değişmiş olması. İş hayatındaki sorunlar, stres, başarı baskısı gibi etkenler depresyonu tetikliyor. İstatistikler, 2020 yılında depresyonun, kalp rahatsızlıklarından sonra ikinci sık rastlanan hastalık olacağını, her dört kişiden birinin hayatının bir döneminde en az bir kere depresyondan mustarip olacağını gösteriyor. Depresyon hastaları doktora başvursalar da, çok zaman sorunlarının kaynağının bu hastalık olduğu anlaşılamıyor. Bunun nedeni ise uzmanlara göre özellikle erkeklerin sorunları hakkında konuşmaktan kaçınmaları. Çocuklar da depresyona giriyor, ancak çoğunlukla fark edilmiyor. Boşanma, anne veya babanın ölümü, kavga, taşınma, dışlanma, çocuklarda başlıca depresyon nedeni.(Stern)