Her 4 kadından biri migrenli

"Toplumumuzda baş ağrısı çekmemiş kimse, hemen hemen yok" diyen Prof. Dr. Mustafa Ertaş, migrenin sadece bir baş ağrısı hastalığı değil, bir beyin hastalığı olduğunu, ataklar halinde geldiğini, çoğunlukla tek taraflı ve zonklayıcı bir baş ağrısı ile kendini gösterdiğini, beraberinde sıklıkla mide bulantısı ve kusma olan bir ağrı olduğunu kaydetti.

Migrenin yaşam kalitesini etkileyen bir hastalık olduğunu da dile getiren Prof. Dr. Ertaş, Türkiye'de 1998 yılında yapılan bir araştırmaya göre, migrenin kadınlarda görülme sıklığının yüzde 21.8, erkeklerde ise 10.9 olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Ertaş, "15-55 yaş arası her 4 kadından biri ve 10 erkekten biri migren hastası" diye konuştu. Kadınlarda migrenin en önemli tetikleyicisinin adet dönemi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ertaş, "Stres, hastanın kişisel özellikleri, çevre, öğün atlamak, hava değişimi, uykusuzluk, kimi zaman gıdalar dahi migreni tetikleyebilir" dedi.

Başı ağrıyan hastaların yüzde 61.1'inin doktora başvurmadığını anlatan Prof. Dr. Ertaş, bilinçsiz şekilde ilaç kullanımını eleştirdi. Migren hastalığının teşhisinin, beyin tümörünü teşhis etmekten zor olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ertaş, baş ağrısı çeken hastaların yüzde 27.6'sına sinüzit, yüzde 5.8'ine boyun kireçlenmesi ve yüzde 4'üne hipertansiyon baş ağrısı teşhisleri konulduğuna dikkati çekti.

"Migren kader değildir, güncel tedavi yaklaşımları ile hastaların büyük kısmında başarıya ulaşılıyor" diyen Prof. Dr. Ertaş, değişik ilaçlarla migren krizlerinin yüzde 70-80'inin başarıyla söndürülebildiğini belirtti.

Prof. Dr. Ertaş, akupunktur gibi yöntemlerle migren tedavisi yapılmasının bilimsellikten uzak olduğunu, migrenin kendiliğinden geçmesinin de söz konusu olmadığını sözlerine ekledi.