Hem nefesi kesiyor hem kilo verdirmiyor

Güncelleme Tarihi:

Hem nefesi kesiyor hem kilo verdirmiyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2005 06:00

Erkeklerin yüzde 4'ünü, kadınların yüzde 2'sini etkileyen uyku apnesi, yani uykuda solunum durması, aynı zamanda metabolizmayı yavaşlatıp kilo vermeyi zorlaştırıyor.

Haberin Devamı

Yeterince uyumanıza karşın dinlenmemiş kalkıyorsunuz. Yakınlarınız gece horladığınızı söylüyor. Otobüs, tren, toplantı, televizyon koltuğu fark etmez her fırsatta uyukluyorsunuz. Üstüne üstlük tüm çabalarınıza karşın kilo veremiyorsunuz. Bu şikâyetleri size yaşatan uyku apnesi sendromu olabilir. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Uyku Bozuklukları Birimi Sorumlusu ve Türk Uyku Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Hakan Kaynak, sendromla ilgili soruları yanıtladı.Uyku apnesi sendromu nedir? Uykuda sık sık tekrarlayan solunum durmalarıdır. Solunumun durması gece içinde yüzlerce kez tekrarlanabilir ve maalesef bunların çok az bir kısmı hasta yakınları tarafından fark edilir. Hasta her solunumu durduğunda kanındaki oksijen miktarı azalır. Bu durum beynin 5-10 saniye süreyle uyanıp kalbin hızlı atmasına neden olur. Daha doğrusu beyin ancak uyanarak solunumun durmasını sonlandırır. Bu sırada hasta uyandığını fark etmez. Uyku apnesi damar tıkanıklarına yol açtığı için çok ciddi bir hastalık. Beyin damar tıkanıkları ve kalp krizi geçirenlerin yüzde 70'inde bu rahatsızlığın olduğunu biliyoruz.Yaygın görülen bir sorun mu? Görülme sıklığı erkeklerde en az yüzde 4, kadınlarda ise en az yüzde 2. Bu oran yaşla birlikte artıyor. Yaşlı erkeklerde yüzde 30, kadınlarda ise yüzde 20'lere kadar yükselebiliyor.Uyurken solunum niye durur? İki tür uyku apnesi var: Tıkayıcı tip ve merkezi tip. İlkinde solunumu mekanik bir şey engeller. Yumuşak damağın sarkık, küçük dilin uzun, kalın veya kıvrımlı olması, boyundaki yağ dokularının fazlalığı üst solunum yollarını daraltarak uyku sırasında nefessiz kalmaya yol açar. Merkezi tipte ise daha çok beyin sapı denilen bölgenin hastalıkları rol oynar. Ancak günlük pratikte neden olarak öncelikle şişmanlık ve küçük dilin uzunluğu hekimlerin aklına gelir.Belirtileri neler? Uykuda solunum bozukluğu denildiğinde horlama veya horlamaya eşlik eden solunum düzensizlikleri akla gelir. Hasta genellikle hekime uykusuzluk, yorgunluk veya uykuya dalamama şikâyetiyle başvurur. Gündüz aşırı uyku halindedir. Geceleri uzun süreli uyku uyumalarına rağmen sabah çok yorgun kalkarlar, gün içinde uyumak isterler. Gece sık sık idrar yapma isteğiyle uyanırlar. Göğüs ve ensede belirgin gece terlemeleri olur. Bir de uykuda aşırı hareket halinde oldukları için sabah yatakları çok dağınık uyanırlar.Her horlama uyku apnesi mi? Uyku apnesindeki horlamalar basit horlamalardan farklılık gösterir. Horlama, hastanın eşini rahatsız etmekle kalmaz, çoğunlukla ev halkının tamamı, zaman zaman komşular tarafından duyalacak derecede şiddetlidir. Şiddeti dışında biçimi de farklıdır. Horlama, solunum durmasıyla zaman zaman kesintiye uğrar, ardından gürültülü bir solukla tekrar başlar. Horlama azalan ve artan tondadır.Genelde şişmanlarda mı olur? Uyku apnesi olanlar genellikle aşırı kiloludurlar ve kiloları karın, boyun çevresinde yoğunlaşır. Ama zayıflar ve çocuklarda da olur. Uyku apnesi olanlara hep zayıflayın derler ama hiçbir zaman zayıflayamazlar.Neden zayıflayamazlar? Normalde uyku sırasında metabolizmayı hızlandıran, yağları yakan bir hormon (büyüme hormonu) salgılarız. Ancak uyku apnesi olanlar hiçbir zaman derin uykuya geçmedikleri için bu hormon yeterince salgılanamaz. Bu da metabolizmanın yavaşlamasına ve vücutta yağlanmaya neden olur. Son zamanlarda yapılan çalışmalarla bu sendromdan bağımsız olarak uyku ve kilo arasında bir ilişki olduğu gösterildi. Uyku yoksunluğu beraberinde kilo alımını getiriyor. Amerikalılar en az uyuyan ve en şişman toplum. Alman ve Belçikalılar daha normale yakın uyuyorlar ve kiloları orta düzeyde. Ancak daha fazla uyuyan İtalyanlar daha zayıf.Az uyumak iştahı açar mı? Hayır, tamamen metabolizmayı yavaşlatıyor. Bu da kilo alımını artırır.Uyku apnesi nasıl teşhis edilir? Klinik belirtiler uyku apne sendromunu düşündürüyorsa kesin teşhis hastaların uyku merkezlerinde gece boyunca izlenmesiyle konulur. Vücutlarının çeşitli yerlerine değişik sensörler yerleştirilerek hasta incelenir. Uyku laboratuvarlarında yapılan incelemelerle, solunum durmalarının sayısı, süresi, beraberinde ortaya çıkan oksijen azalmasının düzeyi, kalp ritmindeki düzensizlikler ve bunların uykuyu nasıl etkilediği ortaya konur.Bu rahatsızlığı olanların solunumu kaç defa düzensizleşebilir? Birçok araştırmacı gece boyunca 4-5 solunum düzensizliğini normal kabul eder. Gece boyunca saatte 5-15 kez solunumu düzensizleşen hastalar hafif, 15-30 arasında olanlar orta, 30'un üzerinde olanlar ileri düzeyde solunum problemi olan hasta olarak değerlendirilir. Gecede 400-500 kez solunumun durduğu hastalar var.Mutlaka tedavi edilmeli mi?Tedavi edilmeli, çünkü sorun hafif düzeyde bile olsa kalp ve damar hastalıklarına yatkınlık artar. Sorun ileri düzeydeyse hastalar için tedavi tartışmasız yapılmalı. Yapılan bir araştırmaya göre tedavi edilmeyen ileri derecedeki hastaların yüzde 40'ı beş sene sonra yaşamını kaybediyor.Hastalar nasıl tedavi edilmeli? Genellikle yutak düzeyinde dokuların gerilmesi ve hava yolunun genişletilmesine yönelik bazı ameliyatlar, lazer radyofrekans ve klasik cerrahi uygulamaları gerekiyor. Bunun dışında horlamayı kesen ve basınçlı hava veren cihazlar kullanılıyor. Sürekli Pozitif Solunum Yolu Basınç Makinesi adı verilen bu cihazdan çıkan hortum hastanın sağlıklı uyuyabilmesi için bütün gece burnuna takılıyor.Kendinizi test edin Aşağıdakilerden size uyanları işaretleyin. Kâbuslar görüyorsunuz. Uyanabilmek için çalar saatinizi kurmanız ve başucunuza değil de odanın öteki ucuna koymanız gerekiyor. 5-10 dakika daha uyuyabilmek için saatin geçici susturma düğmesine iki-üç defa basıyorsunuz. Yorgun uyanıyor ve kendinizi yataktan zor çıkarıyorsunuz. Gün boyunca konsantre olmakta ve bazı şeyleri hatırlamakta zorluk çekiyorsunuz. Çoğu zaman sinirlisiniz. Uyumayı hayal ediyor, iyi bir gece uykusunu hasretle bekliyorsunuz. Televizyon seyrederken sık sık uyuyakalıyorsunuz. Ağır yemekler ve biraz alkol aldıktan sonra uyuyakalıyorsunuz. Araba kullanırken sık sık uyku bastırıyor. Gözlerinizin altında mor halkalar var. Hafta sonları geç kalkıyorsunuz. Eğer en az iki tanesini işaretlediyseniz, muhtemelen bir uyku probleminin belirtilerini taşıyorsunuz.Çocuklarda da... Prof. Dr. Hakan Kaynak, çocuklarda da uyku bozukluklarının görüldüğünü söylüyor: "Çocuklarda yüzde 25 oranında gece korkuları, kâbuslar, uyurgezerlik, altını ıslatma ön planda. Ama onların en önemli sorunu solunum sorunu. Buna geniz eti, bademcik problemleri yol açıyor." Kaynak'a göre horlama ve solunum durması çocuklarda gelişme geriliğini de beraberinde getiriyor. Sonuçta kısa boylu, şişman çocuklar ortaya çıkıyor. Kaynak, ailelerin dikkat etmesi gereken uyarıcı belirtileri ise şöyle sıralıyor: Horlama Uykuya eğilim Dikkat eksikliği Hiperativite Yaşıtlarından daha kısa boylu olma ve gelişimde duraklama.Radikal

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!