Güncelleme Tarihi:
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin Türkiye'de yasal olarak kullanılmasını sağlayacak yönetmelik Resmi Gazete'de yayımladı. Kamuoyunun 'Frankeştayn ürün' adını verdiği GDO'lar artık yasal olarak ithal edilip, bebek mamaları hariç her türlü besinde kullanılabilecek.Türkiye, uzun bir süredir genetiği değiştirilmiş gıdalarla ilgili yasa taslağını tartışıyordu. Uzmanların kansere, kısırlığa, alerjiye, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açtığını belirttiği tohumların kullanımı ilgili tasarı tepki çektiği için çıkmadı. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, onun yerine Resmi Gazete'de bir yönetmelik yayımlayarak GDO'lu tohum kullanımına ve ithalatına resmen izin verdi. Yönetmeliğe göre, GDO'lu ürünler bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılamayacak. İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünleri ithal edilemeyecek, piyasaya sunulamayacak. Bu sınırlamaların dışında genetiği oynanmış ürünler ve tohumlar Türkiye'ye getirilebilecek. Gıda veya yem, GDO'lardan biri ya da birkaçını toplamda en az yüzde 0.9 oranında içeriyorsa GDO'lu gıda veya yem olarak kabul edilecek. Gıda ve yemin yüzde 0.5'ten fazla izin verilmeyen GDO içermesi halinde ithalatına, işlenmesine, nakline, dağıtımına ve satışına izin verilmeyecek. GDO'suz ürünlerin etiketinde GDO'suz olduğuna dair ifadeler bulunmayacak.Milletvekilleri ağırlandıTartışmalı yönetmelik için, GDO'lu tohum üretiminde yüzde 71'lik paya sahip ABD'nin Monsanto şirketinin, Nisan ayında TBMM'den 5 milletvekilini 1 hafta ağırladığı ortaya çıkmıştı. Çevrecilerin büyük tepkisini çeken gezide, genetiği değiştirilmiş tohum üreten şirketin, o günlerde Yasa Tasarısı'na onay vermeleri için, milletvekillerini ağırladığı konuşulmuştu. Geziye katılan CHP Milletvekili Vahap Seçer, geziden sonra yaptığı açıklamada ABD'nin ikna turunun kendisini ikna etmediğini, çünkü birçok Avrupa ülkesinin genetiği değiştirilmiş organizmaların kendi ülkelerinde üretilmesine karşı çıktığını ifade etmişti. Seçer, kendisinin de bu tür ürünlerin insan sağlığına zarar vereceği görüşünde olduğunu açıklamıştı. VATAN, yönetmeliğin olası olumsuz sonuçlarını araştırdı. Uzmanlar, genetiği değiştirilmiş ürünlerin hem insan sağlığına zarar vereceğine dikkat çektiler, hem de yönetmelikle sadece dışarıdan gelen ürünlere izin verildiğinin altını çizdiler.CHP'den soru önergesi CHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer, TBMM Başkanlığı'na bir soru önergesi vererek, yönetmeliğin neden genel kurula gelmeden çıktığını sordu. Önergede ayrıca, genetiği değiştirilmiş organizmaların ve ürünlerin ticaretinin ve işlenmesinin serbest hale getirilmesine neden ihtiyaç duyulduğu ve bunu gerektiren sebeplerin ekonomik mi yoksa siyasi mi olduğu sorusu yer aldı.Yönetmeliğe çok büyük tepki var >>> Devamı 2. sayfada...Yönetmeliğe çok büyük tepki var Teslim bayrağını çektik bebekler de tehlikede...Prof.Dr. Şeminur Topal (Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik Anabilim Dalı Başkanı): "Bu yönetmelik ile genetiği değiştirilmiş ürünler resmen serbest olacak. Yönetmelikte bebek mamalarında bu gıdalar yasaklanıyor ancak anne sütüyle zaten bebeğe geçecek. Özellikle ABD kaynaklı bir şirket, tarım politikamızı etkileyecek. Yönetmelik çıkarsa tarımda ve zirai ilaçlarda onlara bağımlı olacağız. Çünkü o ilaçları da onlar üretiyor. Tarımda teslim bayrağını çekmiş olacağız. Bunun yanında uzun vadede birçok hastalık da GDO'lu ürünlerle gelecek. Bunların başında kanser, alzaimer ve deli dana var. Yönetmelikte ülkemize gelecek GDO'lu ürünlerin denetimin ciddi bir şekilde yapılacağı kaydediliyor. Ancak bizde bu tür gıdaları denetleyecek bir teknoloji yok. ABD'den gelecek tohum ürünlerinde, etiketinde ne yazıyorsa ona inanmak zorunda olacağız."AKP korktu, konuyu yönetmelikle çözdü Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın: "Yönetmelikle, GDO'lu tohumları üreten bazı şirketler de Tarım Bakanlığı'nın oluşturulacak kuruluna baskı yapabilecek. Yurtdışına bağımlı hale geliriz o zaman. Sağlığa zaten zararlı olan bu tohumlar, daha çok mısır, soya ve pamuk alanında kulanılacak. Zaten bu 3 tür neredeyse tüm gıda sektöründe kullanılıyor. Bu sebepten ötürü sağlık alanında sorunlar yaşayacağız. AKP Hükümeti muhalefetten korktuğu için, olayı yönetmelikle çözdü. Diğer yandan bu yönetmelikteki koşullar istenildiği anda değiştirilebilir. Çünkü yasa değil ve bir imzaya bakacak."GDO'lu ürünlerle sağlığımız tehlikedeİstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Demirkol: "Yurtdışından gelecek olan GDO'lu mısır, soya, pamuk gibi bitkiler yağ sanayinde, hazır gıdada kullanılacak. Sadece mısır tüm gıdaların en az bin tanesinde kullanılıyor. Soya çikolata yapımında kullanılıyor. GDO'lu tohumlarla üretilecek ürünler bu gıdaların içinde olacak. GDO'lu gıdalar bakterilerin direnç kazanmasına yol açar. Bu nedenle antibiyotikler işe yarayamaz hale gelebilir. Biz bu ürünleri tüketmeye başlarsak, 10 ile 20 sene içinde kısırlık, böbrek ve karaciğer yetmezliğine çok sık rastlayacağız. Yani etkilerini uzun vadeli yaşayacağız. Karnabahar mozaik virüsü denilen bir virüs de GDO'lu ürünlerde bulunuyor. Bu virüs, insanda gelişmekte olan ama savunma sistemi tarafından yok edilen bir kanserin yok edilmesini engeller."Kamuoyu baskısını yönetmelik hallettiCHP Mersin Milletvekili Vahap Seçer: "Genetiği Değiştirilmiş Organizmalarla ilgili tasarının taslağı vardı. Başbakanlık'tan geçtikten sonra tasarı olarak, TBMM Genel Kurulu'na gelseydi kuşkusuz çok fazla tepki çekecekti. Bu işi bir yönetmelikle hallettiler. Böyle daha kolay oldu Meclise gelseydi uzun bir prosedürü olacaktı."Bioterörizim için imkan yaratacak CHP Tokat milletvekili Orhan Diren: "Dünyada tohum sektörü 40 milyar dolarlık bir sektör. Bu nedenle çok güçlü. Bu sektörün başında ABD var. Diğer ülkeler ise Fransa ve İsrail'dir. Bugün ABD'de obezite ve buna bağlı birçok rahatsızlık ortaya çıkmış durumda. Ancak tohum sektörü çok güçlü olduğu için bu konulara fazla değinilmiyor. Dışarıdan gelecek GDO'lu tohumlar konusu sağlık dışında da çok ciddi bir konu. Bir biyoterörizm bile söz konusu olabilir. Bu bir ülkenin savunmasıyla alakalıdır. Bu nedenle böyle bir riski olan bu tasarıyı dikkatli bir şekilde tartışacağız."Kaynak: VATAN