Hazımsızlık mı çekiyorsunuz?

Güncelleme Tarihi:

Hazımsızlık mı çekiyorsunuz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 12, 2007 06:00

Psikolojik nedenler ve yanlış beslenme sonucu ortaya çıkan hazımsızlık bir aydan uzun sürerse ciddiye alınmalı.

Haberin Devamı

Modern yaşam biçiminin getirdiği aşırı stres, düzensiz yemek yeme alışkanlığı, çay, kahve ve asitli içeceklerin fazla tüketilmesi hazımsızlık ya da tıbbi adıyla dispepsi sorununun sıklığını artırıyor.Genellikle basit bir sorun olarak görülen hazımsızlık sorunu diyabet, ülser, yemek borusu iltihabı, gastrit, safra kesesi taşı, bağırsak hastalıkları ve kanserlerinin de belirtisi olabileceğini unutmamak gerekiyor.Acıbadem Hastanesi Bakırköy Gastroenteroloji ve Hepatoloji uzmanı Prof. Dr. Nadir Kaya, hazımsızlığın genellikle iyi tarif edilemeyen karında rahatsızlık hissi, hazımsızlık, şişkinlik, gaz, karın ağrısı, erken doyma, bulantı, kusma ve göğüs kemiği arkasında yanma gibi yakınmalar biçiminde ortaya çıktığını belirtiyor.Gebelikte görülebilirHazımsızlık nedeni ile başvuran hastaların yaklaşık yarısında herhangi bir organik veya sistemik neden bulunamadığına dikkat çeken Prof. Dr. Nadir Kaya, 'Bu durum ise fonksiyonel hazımsızlık olarak adlandırılır' diyor ve ekliyor: 'Fonksiyonel hazımsızlıkta, en az bir aydan daha uzun süreli tekrarlayan karın ağrısı ve karnın üst kısmında rahatsızlık hissi söz konusudur. Bu belirtileri açıklayacak hiçbir klinik, laboratuar, endoskopik veya ultrasonografik bulgu yoktur.Fonksiyonel hazımsızlıkta düşünülen hastadan ayrıntılı bir hikaye alınmalı, organik ve sistemik hastalıklar araştırılmalıdır. Hazımsızlık problemi olan hastalarda sorunun kaynağının kesin olarak ortaya konması için ayrıntılı olarak inceleme yapılması büyük önem taşıyor.Kilo kaybı, yutma güçlüğü, kansızlık, kanama, sarılık, kusma, ailede kanser öyküsü bulunması gibi belirtilerin alarm belirtileri olarak görüldüğünü belirten Prof. Dr. Nadir Kaya, 'Bu belirtileri olan hastalarda mutlaka endoskopik inceleme yapılmalıdır' diyor.Dikkatli incelenmeliFonksiyonel dispepsili hastalarda, psikolojik bozukluklar olabileceğine de işaret eden Prof. Dr. Nadir Kaya, şunları öneriyor: hastaya psikiyatrik yaklaşım da gerekebilir. Tetiği çeken olay ya da olaylar, sorunlar çözülmeden bu tür hastalıklarda sadece sindirim sistemini yönelik tedavi yetersiz kalabilir.Dispeptik hastalarda tedavi nedene yönelik olmalıdır. Asit giderici ilaçlar, bağırsak hareketlerini düzenleyen ilaçlar kullanılabilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!