Güncelleme Tarihi:
Dr. Gündüz TEZMENSARS'ın ilk çıktığı yer olan Guangdong'da tekrar görülmesiyle tüm dünyayı yeni bir korku dalgası sardı. İlk SARS vakası 2002 Kasım ayı ortalarında yine Çin'in Guangdong eyaletinde ortaya çıkmış, 2003 Şubat'ının sonlarına doğru SARS korkusu tüm dünyayı etkisi altına almıştı. Geçtiğimiz yıl 27 ülkede görülen SARS salgını, 8000'nin üzerinde kişiyi etkiledi ve bunlardan 774'ünün ölümüyle sonuçlandı. Ani gelişen ciddi solunum yetersizliği sendromu (Severe Acute Respiratory Syndrome-SARS), genelde 38-75 yaş aralığındaki insanları etkilese de 15 yaşın altına da indiği oluyor. 38 derecinin üzerinde ateşle başlayan tabloya titreme, baş ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntısı, halsizlik ve vücut ağrıları eşlik edebiliyor. Kuru öksürük ve nefes darlığı gelişiyor. Karaciğer fonksiyon testlerinde bozulma ile birlikte kanda lökosit ve trombosit sayılarında düşme oluyor. Hastaların yüzde 80-90'ı, 6-7 günde düzeliyor. Bazı hastalarda cihazlarla yapay solunum desteği gerekebiliyor. Hastalığın bulaşma yolunun havadaki damlacıklar olduğu düşünülüyor. Bu nedenle SARS sağlık hizmetlerinde çalışanlarda, hasta yakınlarında ve sık sık uluslararası seyahat yapan kişilerde daha çok görülüyor. Hasta olduğundan şüphelenilen kişilerle ilgilenirken maske, gözlük ve önlük takmak bu açıdan önemli.Uçaklarda kaptılarUçakların solunum yoluyla bulaşan hastalıklar için son derece elverişli ortamlar olduğu bir gerçek. Geçtiğimiz yıl 29 kişi uçak yolculuğu sırasında SARS kapmıştı. Dünya Sağlık Örgütü ve Hastalık Koruma ve Önleme Merkezi, havaalanları ve uçaklarda uygulanacak bir kontrol mekanizmasını hayata geçirmişlerdi. WHO'nun önlemlerinin açıklandığı mart ayından bu yana da kimse uçuş sırasında SARS'a yakalanmadı. Geçtiğimiz ay sonunda New England Tıp Dergisi'nde yayımlanan bir araştırma bir SARS hastasının uçakta bulunmasının az da olsa diğer yolcular için risk taşıdığını ortaya koydu. SARS hava yoluyla değil, hasta kişinin solunum yolundan yayılan damlacıklarla doğrudan temasla bulaşıyor. Bu nedenle Asya'ya yolculuk yapmış birinin ateşli olması ya da nefes darlığı çekmesi, uçuş görevlilerinin sürekli maske takmalarını gerektirmiyor. Yalnız hasta olduğundan şüphelenilen kişiye servis yapılırken maske takılması öneriliyor. Bu kişinin diğer yolculardan mümkün olduğunca uzak bir yere oturtulması ve diğerlerinin kullandığı tuvalete girmemesi de yolcuların sağlığı açısından önemli. Potansiyel hastaların inilen alanda tam bir muayeneden geçirilmesi şart. Bu yıl havayolu şirketlerinden yapılan açıklamalar onların geçen yıl edindikleri tecrübelerin ardından SARS salgınına daha hazırlıklı olduklarını gösteriyor. Geçen yıl alınan önlemleri yeterli bulan pek çok havayolu şirketi şimdilik ekstra önlem almayacağını açıkladı. Derleyen: Ömür GEDİK/ Hürriyet