Güncelleme Tarihi:
Hamileliği sırasında günde 6-7 sigara içen annenin bebeğinin, sigara içmeyen hamile annenin bebeğine göre daha sinirli, daha çabuk telaşa kapılan, inatçı bir davranış yapısına sahip olduğu belirlendi. Brown Tıp Okulu araştırmacıları, hamileliğinde daha fazla nikotin alan annenin bebeğinin ise, daha büyük bir stresli yapıya sahip olabildiğini kaydetti. Araştırmacı Karen L. Law, eski ABD Başkanı Ronald Reagan dönemindeki Sağlık Bakanı'nın sigarayı uyuşturucuyla eşdeğer kılmasını, araştırmanın doğruladığını belirtti. Law, sağlık yetkililerinin sağlıklı bir kuşağın doğması açısından tedbir alarak, hamile anneleri sigara içmemeleri yolunda uyarmaları veya yeni kanunlar çıkarmaları gerektiğini savunuyor. Hamile annenin bebeğinde uyuşturucu etkisi ortaya koyabilen sigaranın, normal nüfus üzerinde de aynı etkiye sahip olduğu, sigaranın halk sağlığı açısından büyük acılara yol açtığı kaydediliyor. Önceki araştırmalar, günde 10 sigara içen hamile annenin bebeğinin düşük kilolu doğma riski altında bulunduğunu ortaya koydu. Yeni bir araştırmada, hamileliğinden altı ay önce sigarayı bırakan annenin bebeğinde ne tür bir etkinin meydana gelebileceği saptanacak. Ayrıca günde 3 sigara içen hamile kadının bebeği de yeni araştırmada nikotin etkisi açısından gözlenecek. Nikotin etkisinde kalan bebeğin sinir ve sindirim sistemi ile gözlerinde stres oluşabildiği belirtiliyor. Amerika'da hamile annelerin yüzde 18'inin sigara, yüzde 3 ila 5'inin ise uyuşturucu kullandığına değinen Law, uyuşturucu kullanan anneye getirilen yasağın, aynı etkiyi ortaya koyan sigara tüketicisine getirilmemesinin anlamsız olduğunu ifade ediyor. Bazı uzmanlar, hamile annenin sigarasının da uyuşturucu sınıfına sokulması gerektiğine değiniyor. Daha önce böyle bir araştırmanın yapılmadığına işaret eden uzmanlar, bu araştırmadan sonra, sigara içen hamile anneye yaptırımların gündeme gelebileceğini kaydediyor. Uzmanlar, Amerika'da çocuğunu tehlikeye atan annenin çocuğunun yasal olarak annenin elinden alınabildiğine dikkati çekerek, sigara kullanan hamile annenin de bebeğini tehlikeye attığını ve bu açıdan değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü, Amerikan Federal Psikiyatri ve İnsan Davranışları Dairesi ve Brown Tıp Okulu tarafından finanse edilen araştırmayla ilgili rapor, Journal Pediatrics adlı dergide yayımlandı.