Güzellik iksirleri

Nostaljikler için sabun

Kleopatra'nın en büyük tutkusu günlük banyosunu sabunla yapmaktı. O dönemde odun külleri bitki yağları, kepek ve sodayla birlikte ısıtılarak sabun benzeri bir karışım elde edilirdi. Yumuşak karışım sabun etkisi yaratırken, küller de peeling görevi görürdü. Bu üretim çok masraflı olduğundan genellikle cilt tahrişlerinde kullanılırdı. 18. yüzyılda sabunun ilk basit kimyasal üretimi başladı. Duş losyonlarının, jellerinin dönemi sayılan bugün ise, sabun artık daha çok nostalji yaşatmak ya da banyoda dekoratif amaçlı kullanılır oldu. Bilindiği gibi sabun cildin doğal asit mantosunu zayıflattığı için kesinlikle doğrudan cilde uygulamak yerine elde köpürtüp öyle sabunlanmak gerekiyor. Cildin kurumasını önlemek için de duş ya da banyo sonrası mutlaka kremlenmek gerekiyor.

Not: Sabunun duş sonrası güzel kalması ve parçalanmaması için kağıt mendile sarın ve kuru bir yerde saklayın.

Pragmatikler için duş jeli

Giderek daha fazla insan duş jelini klasik sabuna tercih eder oldu. Bunun en büyük nedeni jelin vücutta çok daha kolay köpürmesi ve kullanımının sabuna göre çok daha pratik olması. Ayrıca jellerin şişeleri de hijyenik ve pratik. Elde kaymıyor ve seyahatler sırasında taşınması kolay oluyor. Ayrıca çoğu zaman duş jelleri iki şeyi aynı anda yapabilme özelliklerini bir arada barındırıyor; saçlara ve vücuda aynı anda kullanılıyor ya da vücutta peeling etkisi yaratıyor. Tehlikesi ise jelin gereğinden fazla kullanımı sonucu cildin çabuk kurumasına neden olması. Bu yüzden jeli bolca suyla karıştırın, kolları ve bacakları ise köpürtmeyin. Çünkü cildin bu bölgelerinde yağ üretimi normalden daha azdır. Dolayısıyla durulanma sırasında bu yağlar da yok olmaktadır.