Güncelleme Tarihi:
Günde sadece 30 dakika hayat kurtarıyor
Dünyada her yıl 15 milyon insan inme geçiriyor ve bunların üçte biri hayatını kaybederken, üçte biri de sürekli bakım ya da yardıma muhtaç kalıyor. 55 yaşın üzerinde, her 10 yılda bir risk yaklaşık 2 kat artsa da, inme her yaşta görülebiliyor. Tedavide geç kalındığında beyinde kalıcı hasar oluşturan inme aslında özellikle erken dönemde tedavi edilebilen, hatta önlenebilen bir hastalık. Acıbadem Fulya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya, tüm inme hastalarının yüzde 80 gibi oldukça yüksek bir oranının, yaşam alışkanlıklarında alınacak tedbirlerle engellenebildiğine dikkat çekerek, “Özellikle düzenli yürüyüş, inmeyi önlemede ‘ilaç’ kadar etkili oluyor’ diyor.
Çok çeşitli belirtilerle ortaya çıkıyor
Vücutta oluşan hasar, inmenin beynin hangi bölgesinde oluştuğuna bağlı olarak çok çeşitli belirtilerle ortaya çıkıyor. Hastanın konuşma, yürüme, hissetme, anlama, denge sağlama, yutma, görme, solunum, mesane ile bağırsak fonksiyonları gibi pek çok işlevinde bozulma oluşuyor. Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya, genel olarak vücudun yarısında felç ya da duyu bozukluğunun, inmenin en önemli kinik belirtisini oluşturduğunu vurgulayarak, “Bu belirtilerin 24 saatten uzun sürmesi ‘inme’ anlamına geliyor” diyor.
30 dakikalık yürüyüş inmeyi önleyebiliyor
İnme son derece ciddi komplikasyonlara yol açsa da, erken müdahale edildiğinde tedavi edilebiliyor, hatta yaşam alışkanlıklarına dikkat edildiği takdirde önlenebiliyor. “Örneğin orta derecede egzersiz yapmak, inme riskini yaklaşık yüzde 25 oranında azaltıyor” diyen Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya sözlerine şöyle devam ediyor:” Yapılan çalışmalar 30 dakika düzenli orta derecede yürüyüş ya da egzersizin inmeyi önlemede ilaç tedavisi kadar etkin olabildiğini göstermiş. Bu nedenle inme riskine karşı düzenli yürüyüş çok önemli. Yine taze sebze meyve ağırlıklı beslenmek de inmeden korunmada önemli bir etkeni oluşturuyor”
İlk saatler çok önemli
“İnme, tedavinin çok hızlı yapılması gereken bir hastalıktır” diyen Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya, tedavinin, semptomların ortaya çıkışından itibaren ne kadar erken yapılırsa, o kadar etkili olduğuna dikkat çekiyor. İlk saatler içinde müdahale edildiğinde beynin beslenmesini bozan pıhtının tedaviyle ortadan kaldırılabileceğini ve kalıcı hasarın önlenebileceğini belirten Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya şu bilgileri veriyor: “İnme beyin krizidir, hastaların donanımlı bir hastaneye ulaştırılması kalp krizinde olduğu gibi çok hızlı olmalı. Ayrıca tromboliz denen bu tedavinin, belirtilen zaman dilimi içerisinde, tecrübeli nöroloji hekimleri tarafından, yoğun bakım, radyoloji ile 24 saat nöroloji hekiminin bulunduğu hastanelerde uygulanması çok önemli.”
Dr. Beyza Çitçi Yalçınkaya