Glutatyon Nedir? Glutayon Tedavisi Hangi Durumlarda Yapılır?

Güncelleme Tarihi:

Glutatyon Nedir Glutayon Tedavisi Hangi Durumlarda Yapılır
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2020 15:00

Dünyadaki en güçlü anaantioksidan olan glutatyonu oral olarak verirken şimdilerde damar yolundan da sık olarak takviye etmekteyiz. Vücutta oksidanlar ile antioksidanlar denge halindedir. Medikal Estetik Hekimi Dr. Sevgi Ekiyor, glutatyon hakkında bilgiler verdi.

Haberin Devamı

Oksidan maddelerin fazla oluşması ya da antioksidan maddelerin azalması sonucunda oksidan madde lehine kaydığında canlı için hayati önem arz eder.

Oksidanların artışı;

  • KV hastalıklar,
  • GIS rahatsızlıklar,
  • Diabet,
  • Yaşlanma,
  • Solunum,
  • Boşaltım bozuklukları,
  • Alzheimer,
  • Spermde fonksiyon bozukluğu,
  • İnfertilite (kısırlık),
  • Hafıza bulanıklığı,
  • Alzheimer,
  • Parkinson gibi sistemik rahatsızlıklara ve ciltte erken yaşlanma, cilt hastalıkları, rose, sedef, akne, leke, vitiligo, dermatit, alerjilere neden olurlar.

Hayatımızda karşılaşmaktan kaçınmakta güçlük çektiğimiz; zihinsel stres veya vücut yorgunluğundan kaynaklı stres; UV, Xray, gama, mikrodalga ışınları, Asbest, benzen, COhava kirleticiler; Kloroform ve diğer trihalometanlar, su kirleticiler; Temizlik ürünleri, tutkal, boya, parfümler ve böcek ilaçları; Alkol ve sigara kullanımı, sigaraegzoz dumanı da oksidanların salınımını arttıran nedenlerdir. Glutamik asit, glisin ve sisteinden oluşan, üç aminoasitli suda çözünür bir tripeptitdir. Vücutta üretilen hücre içinde bulunan en güçlü, ana antioksidan, antikanser olarak da anılır. En sık kullanım alanları cilt beyazlatma, detoksifikasyon, üreme sağlığı, sporcu beslenmesi (doping olmamasından), bağışıklık kuvvetlendirmedir, hafızayı güçlendirme, görme sağlığıdır.

Glutatyonun etkisini kuvvetlendirmek adına seanslarda yine iv yolla C vitamini yüklemesi de yapıyoruz. Devam dozu açısından da glutatyon ve selenyum kombini olan tabletlerinden günlük tek doz alınacak şekilde hastaya başlıyoruz.

Haberin Devamı

OECD: Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü raporlarına göre; Türkiye’de insanlar senede 8 kez doktora gitmekteler. Türkiye’ de yaş ömrü kadınlarda 80.7, erkeklerde 75.3, ortalamada ise 78. Ancak sağlıklı yaşlanma durumu yok. Türkiye’de insanlar yaşlanıyorlar ve emekli oluyorlar. Oysa yurt dışına bakıldığında emeklilik yok ve yaşlanan insanlar hayatın içindeler. Gün içindeki yaşamları karşılaştırılan insanların kanser riski göz önüne alınmış, hareketsiz bir yaşam süren birinin, gün içinde sürekli hareket halindeki biriyle karşılaştırıldığında kanser riskinin yüksek olduğunu görüyoruz. İstatistiklere göre ekonomik boyuta bakıldığında hastalıkları önlemek için sadece yüzde 3'lük bir bütçe ayırırken, tedavi için yüzde 97'lik bir bütçe ayırıyoruz. Bu tarz tedaviler hastalıklara ayrılan bütçeyi aslında ciddi azalmaktadır. Terazimizi kurarken takviye gıdalar, damar içi glutayon, ozon gibi tedavileri yaptırarak enfeksiyonlardan bile korunacağınızı hesaba katarsanız ciddi maliyet etkin bütçenize katkıda bulunmuş olursunuz.

BAKMADAN GEÇME!