Gizli enfeksiyonlar

Enfeksiyon nasıl oluşur?Vücudumuz gözle görülemeyecek kadar küçük mikroorganizmaların istilası altında. Vücuda girdiklerinde hastalığa yol açabilen bu canlılar; bakteri, virüs, mantar ve parazitler olmak üzere dört ana başlık altında toplanıyor. Bu canlıların vücudumuzda hastalık oluşturacak şekilde yerleşmelerine de enfeksiyon hastalığı deniliyor. Bağışıklık sistemimiz mikroorganizmaları genellikle hastalık yapmalarını önleyecek şekilde kontrol altında tutabiliyor. Ancak sistem zayıfladığı zaman (kanser hastalarında, kanser tedavisi sonrasında, AIDS hastalığında, böbrek yetmezliğinde) hastalıklar ortaya çıkıyor.Gizli enfeksiyonlar nedir?Sindirim sisteminde sık tekrarlayan sorunlar, inatçı idrar yolu enfeksiyonu veya kronik yorgunluk. Gizli bir enfeksiyon odağının varlığında uzun süre devam eden veya aralıklı olarak tekrarlayan ateş, ana yakınmayı oluşturuyor. Bu tür sağlık sorunlarının tedavisinde günümüzde oldukça başarılı sonuçlar elde ediliyor. Ancak bazen yakınmalar bir türlü dinmek bilmiyor ve tedavi süreci de uzayıp gidiyor. Ta ki şikayete yol açan sorunun aslında vücudun çok farklı bir bölgesinde saklandığından şüphe edinceye dek. Örneğin, eklemlerde, kalpte veya böbreklerde ortaya çıkan yakınmaların nedeni aslında bademcikte gelişen bir enfeksiyon olabiliyor. Bağışıklık sisteminin zayıflaması veya migrende diş kökünde ortaya çıkan enfeksiyondan kaynaklanabiliyor.Ne zaman ciddiye alınmalı?Araştırmalara göre, bağışıklık sistemi zayıflayınca enfeksiyon vücuda yayılarak kalp ve damar dolaşımına zarar veriyor, beyindeki kanın pıhtılaşmasına neden oluyor, şeker asimilasyonunu önlüyor ve kanser hücrelerini tetikliyor. Vücutta oluşan enfeksiyonun zararlarından korunmak için yaşam tarzına dikkat etmeniz büyük önem taşıyor. Uzmanlar enfeksiyonun zararlı etkilerinden korunmak için bol bol balık ile A, C ve E vitamininden zengin sebze ve meyveleri tüketmenizi öneriyor. Ayrıca oksijen de enfeksiyon oluşumunu önlediği için her gün temiz havada düzenli olarak egzersiz yapmaya özen göstermeniz gerekiyor.Nasıl tespit ediliyorTestler sonucu elde edilen kan değerleri vücutta bir enfeksiyon geliştiğini ortaya koyuyor. Özellikle kanda lökosit adı verilen hücrelerin sayısında artış, CPR değerlerinde yükselme enfeksiyonun göstergesi. Ancak hastalığın oluşum merkezi her zaman net olarak tespit edilemiyor. İşte bu durumda ultrason ve röntgen gibi geleneksel görüntüleme yöntemlerinin yanı sıra bilgisayarlı tomografi gibi yan görüntüleme yöntemleri devreye giriyor ve enfeksiyon odağının tespit edilmesine yardımcı oluyor. Bunların yanı sıra enfeksiyonlarda artan lökositleri radyoaktif maddelerle işaretleyerek yapılan sintigrafi de gizli enfeksiyon odağının tanımlanmasında yardımcı oluyor. Enfeksiyon kaynağı belirlendikten sonra da tedaviye başlanıyor.