Gitmek mi zor kalmak mı?

Güncelleme Tarihi:

Gitmek mi zor kalmak mı
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2008 13:36

Şiir, "Çünkü ayrılık da sevdaya dahil, çünkü ayrılanlar hala sevgili" der ya hani...

Haberin Devamı

Aşıkken terk edilen insan için söylenebilecek en güzel şarkıdır bu. Ama aşk bu, mutluluk da var acı da. Ayrılabilmeyi de bilmek gerekiyor. Çünkü bazen çok sevseniz bile ilişki yürümez hale geliyor. Artık bir karar vermek zorundasınız. Ya bu ilişkiyi bitirip başka bir limana yelken açacaksınız, ya da her şeyi gözden geçirip ilişkinizi kurtarmak için uğraşacaksınız. Bakın her iki durumda da sizi neler bekliyor:

Gitmeyi seçerseniz?
• Kısa bir süre rahatladığınızı hissedeceksiniz. Ancak daha sonra yalnızlık sizi vuracak. Özellikle geceler geçmek bilmeyecek.
• Birlikte gittiğiniz hiçbir yere uğrayamayacaksınız. Hele hele çok gezen bir çiftseniz birlikte gitmediğiniz yer kalmamış olacağından evden çıkmak bile istemeyeceksiniz.
• Ortak dostlarınızla görüşmek sizi yaralayacak. Bu yüzden kimseyle görüşmek de istemeyeceksiniz.
• Kendi arkadaşlarınızla görüştüğünüzde size ilişkinizle ilgili çok sayıda soru soracaklarını bildiğinizden onları da aramayacaksınız.
• Yalnız sinemaya gitmenin, yalnız içki içmenin, yalnız yemek yemenin, yalnız televizyon seyretmenin ne kadar kötü bir şey olduğunu anlayacaksınız.
• Eski günleri hatırlayacaksınız. Hatırladıkça acı çekeceksiniz. "Neden böyle oldu?" diye sorup bol bol gözyaşı dökeceksiniz.
• Yeni biriyle tanıştığınızda hep onunla kıyaslayacaksınız. Göreceksiniz ki; hiç kimse o değil.
• Kendinize eskisi kadar bakmayacaksınız. Yakışıklı ya da güzel olmayı umursamayacaksınız.
• Hayatınızdaki büyük boşluğu doldurmak için başka başka uğraşlar arayacaksınız ama hepsinden kısa sürede sıkılacaksınız.
• Yalnız tatile çıkmanın dünyanın en iğrenç şeyi olduğunu öğreneceksiniz.
• Bir zamanlar çok güzel yemekler yapar, çok güzel sofralar hazırlar, dostlarınızı ağırlardınız değil mi? Artık onu da yapmak istemeyeceksiniz.
• Yolda el ele yürüyen çiftleri gördüğünüzde kalbiniz sıkışacak, bir an önce eve, yalnızlığınıza dönmek isteyeceksiniz.
• Telefonun başında "Arasam mı aramasam mı?" diye saatlerce düşüneceksiniz. Telefon çaldığında "Belki de odur" deyip heyecanla açacaksınız. Ve her seferinde hayal kırıklığına uğrayacaksınız.
• Bu sancıların, acıların, yalnızlığın ne kadar süreceğini de asla bilemeyeceksiniz.
KALMAYI SEÇERSENİZ
• Bir yanınız hep gitmeye meyilli olduğundan ilişkiye kendinizi tam olarak vermeniz mümkün olmayacak. Bu nedenle düzeleceği varsa bile süreç çok uzun olacak.
• Tartışmalarınız devam edecek. Madem kalmaya karar verdiniz, artık daha hoşgörülü ve sabırlı olmak zorundasınız. Peki bu sizin kişiliğinize uyacak mı?
• Siz bir adım attığınızda sevgiliniz bu çabayı görmezse umutsuzluğunuz daha da artacak. "Ben uğraşıyorum ama o uğraşmıyor" deyip her seferinde başa döneceksiniz.
• Daha önce pek aldırmadığınız randevuya gecikmeler, yerine getirilmeyen sözler artık çok daha önemli olacak. Biliyorsunuz ki bu sizin son şansınız.
• Sevişmelerinizde de eski heyecan yok. Bunu değiştirmek için kurduğunuz fantezileri uygulamaya kalktığınızda ters tepki alırsanız kendinizi çok kötü hissedeceksiniz.
• İçinizde sürekli bir şüphe olacak. İlişkinizin bu duruma gelmesinde acaba bir başka kadının ya da erkeğin rolü mü var yoksa?
• Şüphenin olduğu yerde kontrol başlayacak. Telefon konuşmaları, gidilen yerler hep kontrol altında tutulacak. Bu da sizi sıktıkça sıkacak.
• İlişkinizi dostlarınızdan ya da ailenizden yardım alarak kurtarma fikri doğacak. Bu kez hayatınızda her zaman birileri olacak. Kendi kendinize bile kalamayacaksınız. Konuşmaya bile fırsat bulamayacaksınız.
• Çabalayıp da bir noktaya varamadığınızda kendinize güveniniz sıfır olacak.
• Kendinizle sürekli savaşacaksınız. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bir türlü bulamayacaksınız.

İyi ayrılık olur mu?
Peki iyi bir ayrılık yaşanabilir mi? İlişkiye ait hesaplaşmaların yapıldığı, ayrılık nedeninin her iki tarafça da açıkça konuşulabildiği durumlarda, iyi bir ayrılığın da adımı da atılmış demektir. Ancak ayrılmak geri dönülmez bir süreçtir. Yani ayrılınan kişiyle iletişim kurmaya çalışmak, kişilerin içine düştüğü en büyük yanılgıdır. Çünkü bu olay, zaten varolan bir yarayı kanatmaktan başka bir işe yaramaz. Ayrılık sonrası dönemde dikkat edilmesi gereken noktaların başında alkol ve uyuşturucu gibi maddelerden olabildiğince uzak durulması ve uzman bir hekime danışılmadan herhangi bir ilaç kullanılmaması geliyor. Alkol ve uyuşturucu yerine yakın dostlarla dertleşmek, iş veya hobilere daha fazla vakit ayırmak ve günlük hayata geri dönmeye çalışmak en iyi yoldur.

Arkadaş kalınır mı?
Ayrılıklardan sonra arkadaş kalmak mümkün mü? Bu hemen mümkün değil maalesef. Taze bir ayrılıktan sonra eski sevgiliyle sık sık bir araya gelmek ve arkadaş gibi davranmaya çalışmak kişilerin öfkelenmesine ve o insana karşı kırıcı davranışlar sergilemesine neden olabiliyor. Şunu anlayabilmek çok önemli: Karşımızdaki kişiye hissettiğimiz duygular bitmeden tam olarak arkadaş olabilmemiz mümkün değil. Ancak, ayrılıktan belli bir süre sonra, herkes kendi hayatına sağlıklı bir şekilde devam etmeye başladığında, kişiler hala istiyorsa arkadaş olabilmek mümkün oluyor.

Çivi çiviyi söker mi?
Ayrılık yaşandıktan sonra insanların içine düştüğü en büyük yanılgı 'çivi çiviyi söker' mantığıdır. Genellikle yalnız kalmaktan korkan kişilerin başka biriyle avunma isteğiyle veya çevreye karşı terk edilmişliğin ezikliğinden kurtulmak için yapılan bu eylem, aslında aşkın doğasına aykırıdır. Kaybedilen bir sevginin yasını tutmadan başka bir ilişkiye girmek, aslında bir sonraki ilişkide yaşanabilecek problemlere davetiye çıkarmaktan başka bir işe yaramaz. Aşkı yitirdikten sonra bunun yasını tutabilmek, hatta doya doya ağlayabilmek gerekiyor. Çünkü ayrılığın hakkıyla yaşanması, kişinin daha sonra yaşayacağı ilişkilerin de daha sağlıklı olmasına neden oluyor. Ayrılıktan gerekli ders ve olgunluğu çıkarmayan kişi, geride kalan ilişkisinin tüm zaaflarını yeni ilişkisinde de taşıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!