Güncelleme Tarihi:
Fibromiyalji depresyonun kapılarını aralıyor
Vücuttaki kronik ağrı olarak tanımlanan fibromiyalji, kaslarda ağrı, hassasiyet, sabahları kendini yorgun hissetme, uyku düzensizliği ve halsizlik olarak kendini gösteren bir yumuşak doku romatizmal ağrı sendromudur. Vücudun kas- iskelet sisteminde meydana gelen fibromiyalji, özellikle sırt, boyun, omuzlar ve kalçalarda kendini gösterir. Sebep olduğu semptomlar yüzünden yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen fibromiyalji, ciddi ağrıların yanı sıra mutsuzluk ve depresyona da yol açabilir.
Fibromiyaljili kişilerde…
· Kronik baş ağrısı,
· İrritabl barsak sendromu,
· Depresyon,
· Anksiyete,
· Kronik yorgunluk,
· Huzursuz bacak sendromu,
· İrritabl mesane sendromu gibi hastalıklara sıklıkla rastlanır.
Bu belirtileri sıklıkla yaşıyorsanız…
Daha çok aşırı titiz ve mükemmeliyetçi kişilerde rastlanan fibromiyalji modern çağın en yaygın hastalıkları arasında kabul ediliyor. Günümüzde her 10 kadından 1’inde görülen bu hastalığın en yaygın belirtileri ise şöyle;
· Sürekli vücuda yayılan bir ağrı,
· Yorgunluk,
· Halsizlik,
· Ellerde ve ayaklarda karıncalanma hissi,
· İshal,
· Kabızlık,
· Gaz problemleri,
· Baş ağrısı,
· Uykuya geçmekte zorlanma,
· Ağrıları normalden daha fazla hissetme,
· Hafıza problemleri,
· Sabah kalktığında aşırı yorgun hissetme.
Fibromiyalji yaşam kalitesini düşürüyor
Fibromiyalji, teşhisi de tedavisi de zor olan bir hastalıktır. Üstelik neden ortaya çıktığı bilinmediği için hastaları da büyük bir bilinmezliğe ve karamsarlığa sürükler. Çünkü vücutlarında onlara eşlik eden şiddetli ve sürekli devam eden bir ağrı ile yaşamak zorunda kalırlar. Üstelik bu durum uyku düzenini de bozar ve kişi bir türlü uyuyamaz. Uyandığında ise kendini çok yorgun hisseder. Dikkat eksikliği ve konsantrasyon eksikliği başlar. İşlerine adapte olamaz ve bu durum zamanla depresyona yol açabilir.
Tedavide hastalara da büyük rol düşüyor
Fibromiyaljinin teşhis edilmesi çok önemlidir. Çünkü çoğu zaman hastalığın ne olduğu uzun zaman teşhis edilemeyebilir. Bu durum hastalığın kronikleşmesine yol açabilir. Doğru teşhis edildiğinde ise tedavideki belirleyici unsur sürekliliktir. Tedavinin yarıda kesilmemesi ve hastanın istikralı davranması oldukça önemlidir. Özellikle de ilaçla tedavi edilebilecek boyuttaysa mutlaka hastaların istikrarlı ve sabırlı olması gerekir.
Tedavi için aynı zamanda fizik tedavi uygulanabilir. Bunun için;
· Ozon tedavisi,
· Bölgesel enjeksiyonlar,
· Proloterapi,
· Germe gevşeme eğitimleri vb.
Tedavideki diğer bir önemli adım ise hastaların yaşamlarında yapmaları gereken değişikliklerdir. Bu noktada kişi stresten uzak bir yaşamı benimsemeli, uyku düzenini bozacak alışkanlıklardan vazgeçmeli ve doğru beslenmelidir.