Vajina Hakkında Bilmediğiniz Gerçekler
.
Bu konular karşımıza bir tabu olarak çıksa da yanlış bilinenleri düzeltmek önemli. İşte çok şaşıracağınız, vajina hakkında bilinmeyen gerçekler!
Klitoris bir düğme değildir. Daha çok lades kemiği gibidir.İnsanlar klitoristen bahsederken hem küçük, gözle görülemez bir parça düşünürler. Ancak yapılan araştırmalar aslında derinin altına uzanan ve dallanan bir yapı olduğunu göstermektedir. Henüz tam olarak yapısı bilinmese de, kadınların "vulva" adı verilen ve dışarı açılan cinsel organlarının iki yanına doğru, tıpkı tavuklardaki lades kemiği gibi dallanmaktadır. Indiana Üniversitesi'nden Dr. Debby Herbenick, "Bu dalların her biri dışarıdan uyarılabiliyor gibi gözükmektedir." demektedir.Kaynak fotoğraflar: Pixabay
Uyarıldığı zaman vajina, normal boyutlarının 2 katına kadar genişleyebilir.
Uyarılmamış bir vajina ortalama 7.5-10 santimetre derinliğe sahiptir. Ancak seks sırasında bu derinlik 2 katına kadar çıkabilir. Bunun sebebi kısmen "vajinal çadırlama" olarak bilinen bir olaydır. Bir kadın uyarıldığı zaman, rahmin etrafındaki kaslar kasılarak rahmi yukarıya doğru çeker, bu da vajinanın genişlemesine neden olur.
Her kadın kızlık zarı (hymen) ile doğmaz.
Kızlık zarının varlığı, insan popülasyonlarında varyasyon gösterir. Yani her kadında kızlık zarı olmak zorunda değildir. Tıpkı her insanın 20 yaş dişlerine sahip olmaması gibi. Var olan kadınlarda da kalınlığı ve koruma miktarı değişir; sabit değildir. Dr. Herbenick'in belirttiğine göre, "hymen kontrolü" yapılarak bakirelik yargısına varmak hiç isabetli bir yaklaşım değildir. Zira sadece kızlık zarının yokluğu, kadının seks yaptığı anlamına gelmez. Vajina Kararması Nasıl Engellenir?
Doğuran kadınların vajinası, fark edilebilir miktarda değişmez.
Yapılan istatistiki analizler, doğum yapan ve yapmayan kadınların vajinalarında herhangi bir fark tespit edememiştir. 1996 yılında yayımlanan bir araştırma sonucu, o zamanlarda oldukça şaşkınlıkla karşılanmıştı.G-Noktası, aslında var olmayabilir.En azından birçok insanın hayal ettiği gibi, basıldığı zaman orgazma neden olan bir mekanizma bulunmamaktadır. Sanılanın aksine bu süreç biraz daha karmaşıktır. Öncelikle, G-Noktası ile ilgili biraz bilgi verelim: araştırmacılar vajinanın içinde, yaklaşık 2.5-5 santimetre derinlikte, karın tarafındaki duvarda yoğun zevkle ilişkilendirilen bir bölge olduğunu tespit etmişlerdir. Bu sebeple birçok seks uzmanı, orgazm için vajina içine sokulan parmakla "buraya gel" anlamındaki parmak hareketinin yapılmasını tavsiye ederler. Bu hareket, doğrudan bu noktayı uyarır. Ancak işler burada birazcık karmaşıklaşmaktadır: görüntüleme teknolojileriyle yapılan araştırmalar ve ikizler üzerinde yapılan çalışmalar, böyle bir organın gerçekten var olduğunu tespit edememektedir. Hatta anatominin bu şekilde bariz bir uyarıcı bölgesi olduğundan bile emin değiliz. Hatta kendi kendilerinde deneyen kadınların da hepsi, G-Noktası diye bir noktayı bulabildiklerini söyleyememektedirler. Bu ne demek? Yapılan daha yeni bir araştırma, orgazmlara neden olan spesifik bir bölge değil de, bunun yerine klitoris, idrar kanalı ve ön vajinal duvarın ortaklaşa çalışması sonucu hazzın arttığını göstermektedir. Bu yüzden, bunu sağlayan bölgeye şu anda "klitoüretrovajinal kompleks" adı verilmektedir. Bunların üçü de uygun bir şekilde uyarıldığında, bazı insanların "vajinal orgazm" olarak isimlendirdikleri "G-Noktası orgazmına" erişilebilir. Bu orgazm, çok daha yoğun bir haz verir; öyle ki bütün vücutta müthiş şiddetli kasılmalara neden olur. Bu kasılmaların, erkek spermlerini vücut içinde tutarak üreme şansını arttırıcı bir etkisi olduğu düşünülmektedir.
Eğer seks sırasında, daha yeni gitmiş olmanıza rağmen, çiş yapma ihtiyacı hissediyorsanız, bu tamamen normaldir.
Klitoüretrovajinal kompleks burada da devreye girmektedir. Bu kompleksin adında yer alan "üretro", "idrar kanalı"dır. Bu kanalın penis tarafından uyarılması, kimi zaman idrar torbasını bile tetikleyebilir. Bu da, bireyin çiş yapma (işeme) hissini uyandırır. Bunun bir diğer nedeni de "sinirler arası karşılıklı iletişim" (nerve cross-talk) kavramıdır. Seks sırasında sinirlerden o kadar fazla sinyal geçer ki, kusursuz olarak işleyemeyen bu sinirlerimizde hatalı sinyaller üretilir veya bir sinir, uyarmaması gereken bir diğer siniri uyarabilir. Bu sırada hissettiğiniz idrar ihtiyacı, gerçekte çişiniz olduğunu değil, uyarılmaya başladığınızı gösterir. Dolayısıyla buna kanmayın.
Birçok kadın vibratör kullanımı konusunda yalan söylemektedir.
Her ne kadar bu alandaki istatistikler çoğu zaman ABD'den geliyor olsa da, Dünya çapında vibratör kullanımı konusunda çokça yalan söylendiği düşünülmektedir. Örneğin, ABD'deki kadınların %50'si vibratör kullanmaktadır! 18-60 yaş arası 3800 kadını kapsayan ulusal bir araştırmada, kadınların %50'sinin ömürlerinde en azından 1 kez vibratör kullandığı, bunların %20'sinin geride bırakılan ay içerisinde en az 1 defa vibratör kullandığı gösterilmiştir. Ayrıca araştırmaya katılan kadınların %33'ü seks sırasında da vibratör kullandıklarını, %41'i sadece ön sevişme sırasında kullandıklarını belirtmiştir.
Doğum kontrol hapları, vajinal sulanmayı etkilemektedir.
Doğum kontrol hapları da, emzirme ve menopoz gibi, vajinal sulanmayı etkileyebilir. Bu sulanma, penisin daha kolay içeri girip, dölleme ihtimalini arttırıcı bir adaptasyondur. Ancak östrojen seviyesi bu sulanmayı doğrudan etkiler. Emziren, doğum kontrol hapı kullanan veya menopozdaki kadınların östrojen seviyeleri düşük olduğu için, sulanma oranı da azalır.Kayganlaştırıcı kullanmak, seksten alınan zevki arttırmaktadır.2011 yılında The Journal of Sexual Magazine dergisinde yayımlanan bir makale, kayganlaştırıcıların seks deneyiminden alınan zevki arttırdığını göstermektedir.
Kadınların kabaca %16'sı seks sırasında asla orgazm olmadıklarını söylemektedir.
Bu sonucu veren araştırma, aynı zamanda orgazm olan kadınların %20-30 civarının her 4 seksten 1'inde orgazm olabildiklerini göstermektedir.Kadınların %30'u, seks sırasında acı da hisseder.Bazı kadınlar, seks sırasında acı hissedebilir. Bunun sebebi kimi zaman vulvodinya olarak bilinen vulva enfeksiyonlarıdır. Bu acı, kronik olabilir. Ancak hastalık, kadınlar arasında oldukça nadir görülmektedir. Dolayısıyla seks sırasında deneyimlenen acı, herhangi bir hastalık olmadan da görülebilmektedir. Bunun birçok sebebi olabilir: çok sert seks yapmak, cinsel organların boyutlarının uyumsuzluğu veya yeterli sulanmamış vajina bunun başlıca nedenleridir. Neyse ki, bunların çoğu önlenebilirdir. Örneğin pozisyon değiştirerek, daha uzun ön sevişme yaparak, kayganlaştırıcı kullanarak bu acılar neredeyse yok edilecek kadar azaltılabilir.
Lezbiyenler, düz ve biseksüel kadınlardan daha çok orgazm olduklarını bildirmektedirler.
6151 kadın ve erkeği kapsayan bir araştırma, Kasım 2014'te The Journal of Sexual Magazine dergisinde yayımlanmıştır.
Kondom kullanımı seks zevkini azaltmamakta veya seksi daha kötü yapmamaktadır.
ABD'nin Ulusal Cinsel Sağlık ve Davranış Araştırmaları'nın (NSSHB) yaptığı bir çalışmaya göre kadınlar, seks sırasında eşlerinin kondom kullanmadığı zamanlarda da, kullandıkları zamanlardaki kadar kötü seks deneyimleri yaşayabilmektedirler. Yapılan bu son araştırmada, kondom kullanımının seks deneyimini kötüleştirdiğine dair doğrudan bir kanıt bulunamamıştır.
Orgazm ihtimalini arttırmak için, birçok yöntem bir arada kullanılmalıdır.
NSSHB tarafından yapılan bir diğer araştırmaya göre, cinsel birleşme sırasında yapılan farklı davranışlar (cinsel organların birleşmesi, el ve ağzın kullanılması gibi), orgazm olma ihtimalini arttırmaktadır. Dolayısıyla sadece cinsel birleşme, orgazma için yeterli olmayabilir.
Vajina içinde bir şeyler sıklıkla sıkışıp kalabilir!
Kondomlar ve tamponlar gibi araçlar, vajina içerisinde sıkışıp kalabilir. Korkacak bir şey yoktur, kendiniz bile çıkarabilirsiniz, bir yere gidecekleri yok. Ancak bazı zamanlar, bunu yapamayabilirsiniz veya çıkarması acı verici olabilir. Bu durumda doktora gitmeye utanmayın! Dr. Dweck bu konuda şunları söylüyor: "Vajinadan çıkardığım bazı şeyleri size söyleyemem bile! Ancak jinekoloji dünyasının bir numaralı kuralı, insanları yargılamamaktır." Dolayısıyla doktora gitmek, en iyi tercihinizdir. Özellikle vibratörler gibi yara açabilecek cisimleri kendiniz çıkarmaya çalışmayın.Vajina içinde bir şey kaybedemezsiniz! Bu sık duyulan efsanelerden birisidir. Vajina içerisinde hiçbir şey kaybolmaz. Mikroskobik olmayan hiçbir şey, vajina duvarından geçemez. Belki rahmin derinlerine gidebilir; ancak vücudun içine geçemez. Dolayısıyla vajina içinde ne kalırsa kalsın, çıkarılabilirdir. Tabii delici, kesici, sivri cisimler duvarı delerek geçebilirler; ancak zaten buna neden olacak bir şeyi orada bulundurmamanızı tavsiye ederiz.
Vajina olarak bildiğiniz şey, aslında muhtemelen vulvadır.
Kadın üreme organının iki bacağın arasında, dışarıya açılan ve gözle görülebilen etli kısmına vulva denir. Vulva, basitçe, gözle görebildiğiniz tüm parçaları kapsar: labia, klitoris, idrar kanalı ve vajinal açıklık. Genelde insanlar "vajina" derken, aslında vulvayı kastederler. Ancak vajina, dışarıdaki kısmın adı değildir. Vajina, vulvayı dölyatağı boynuna (serviks) bağlayan kaslı geçidin adıdır. Yani aslında, vajinal deliğin içerisinde bulunan yerdir ve gözle görülmez. Bu yazı boyunca, vajina dediğimizde aslında biz de çoğu zaman vulvayı kastediyor olacağız.Vajinalar ve vulvalar tek tip değildir. Birçok şekil, boyut ve renkte olabilirler.Evrimsel süreçte vulva ve vajinalar çok geniş bir varyasyona kavuşmuştur. Dolayısıyla "standart vulva/vajina" diye bir şey bulunmaz. Bu durum, muhtemelen Cinsel Seçilim'in bir ürünüdür. Çünkü sadece kadınlar erkekleri seçmez, erkekler de kadınları doğurganlıklarına ve sağlıklarına göre seçmektedirler. Geniş bir varyasyon, kadınların üreme şansını arttırmaktadır.
Kadınların yaşı arttıkça, cinsel organlarındaki kılları kesme oranları düşer.
2010 yılında 2451 kadın üzerinde yapılan bir araştırma, bir kadının yaşının, cinsel organ etrafındaki kılların kesilme miktarını doğrudan gösterdiğini ortaya koymuştur. Sonuçlara göre, 18-24 yaş arasındaki kadınların çoğu "tamamen kılsız", 25-49 yaş arasındaki kadınların çoğu "bir miktar kesilmiş", 50 yaşın üzerindeki kadınlarınsa ezici çoğunluğu "hiç kesilmemiş" seçeneğini seçmişlerdir.
Vajinanız üremeye en uygun olduğunuz zamanı size bildirir.
Yumurta üretimi (ovülasyon) olduğu dönemlerde, rahim mukusu parlak ve esnek bir hal alır. Bunu muhtemelen siz de fark edeceksinizdir.Vajina, bir sorun olduğunda da size bildirir.Vajinal rahatsızlıklarda en sık görülen semptom, kaşınma ve rahatsızlık hissidir. Bir diğer sık görülen belirti, regl dönemi haricindeki kanamalardır. Bu tür kanamalar pis kokar veya görünümleri normalde deneyimlenenden oldukça farklıdır. Bu durumda, acilen doktora başvurulmalıdır.
Vajina içine jet şeklinde su sıkılarak temizleme (vajinal duş) yapılmamalıdır.
Vajina, kendi kendini temizleyebilen bir organdır. Tıpkı kulak kirlerinin temizlenmemesi gerektiği gibi, vajina da dış müdahalelerle temizlenmemelidir. Duş başlığından fışkıran su (veya sırf bu iş için üretilen bazı pompalar) kullanılarak yapılabilen vajinal duşlar, vajina içerisindeki sağlıklı bakterileri yok eder. Epidemiologic Reviews dergisinde yayımlanan bir makaleye göre bu, pelvik inflamatuvar bozukluğuna, bakteriyel vajinoza ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir. Vajinanıza Bunları Yapmayın!
Adet öncesi ve sırası akıntılar için "normal" miktar bulunmamaktadır.
Adet öncesi ve sırası akıntıları, kadın vücudunun sağlığı için çok önemli bir araçtır. Ancak bu akıntıların miktarının belli bir seviyesi bulunmamaktadır. Bazı insanlar için normal olan, sizin için normal olmayabilir. Sizin için normal olan, bazı diğer insanlar için normal olmayabilir. Ayrıca aydan aya bu miktar da değişebilir. Enfeksiyonlar, doğum kontrol hapları, vb. durumlar bu akıntıların miktarını, rengini, kokusunu değiştirebilir. Eğer ki normalde olandan fazla, az veya farklı özelliklerde akıntı görülecek olursa, doktora başvurulmasında fayda vardır.
Kondomlar sizi Cinsel Yollarla Bulaşan Hastalıkların (CYBH) çoğundan koruyabilir; ancak hepsinden değil!
Herpes ve İnsan Papillom Virüsü (HPV), deriden deriye temasla da bulaşır. Dolayısıyla kondom penis başı ve şaftını tamamen kaplasa da, testislerin ve kasıkların temasıyla bu hastalıklar bulaşabilir. Yine de kondom kullanımı bunları bile önemli ölçüde azaltmaktadır.
Birçok kadına ömürlerinde en az 1 kez HPV bulaşır; ancak yıllarca hiçbir belirti görülmez.
Bazı HPV soy hatları rahim kanserine ve genital siğillere neden olabilmektedir. Bunun tespit edilmesi durumunda, kişiye özel tedavi yöntemleri uygulanır. Ancak vücudunuzda bunlara dair hiçbir izin olmaması, HPV-pozitif olmadığınız anlamına gelmez. ABD Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) tarafından yayımlanan bir araştırmaya göre HPV-pozitif olan her 10 kişiden 9'unda belirtiler 2 yıl içinde kendiliğinden geçmektedir. Ancak bu, her zaman geçeceği anlamına gelmez. Tam tersine, on yıllar boyunca vücutta saklanan HPV, uygun bir anda birden patlayarak hastalıklara neden olabilir. Bu sebeple CDC, 26 yaş altı tüm kadınların HPV aşısı olması gerektiğini söylemektedir.
Cinsellikten uzak durmanın haricinde, implantlar ve rahim-içi araçlar (IUD) en etkili doğum kontrol yöntemleridir.
Bunların ikisi de uzun dönem etkilidir ve istenirse çıkarılarak etkileri tersine çevrilebilir. Her ikisi de, hamileliğe karşı %99 koruma sağlar. Bu sebeple Amerikan Pediyatri Derneği bunların en iyi 2 yöntem olduğunu yakın zamanlarda ilan etmiştir. İmplantlar, kibrit boyutlarında olan ve kolunuza doktora tarafından yerleştirilen araçlardır. Bu araç, progestin hormonu salgılayarak spermlerin yaşama şansını düşürür. Tek bir implant, 3 sene boyunca işlevseldir. IUD ise T şeklindeki bir araçtır ve doğrudan rahme takılır. Hormonal olan ve olmayan çeşitleri vardır. IUD'ler 3-12 yıl kullanılabilmektedir. Ancak unutmamak gerekir ki, bunların ikisi de CYBH'a karşı hiçbir engel sağlamaz.
Doğum sonrasında 6 hafta boyunca cinsel birleşme yapılmamalıdır.
İster vajinal doğum, ister sezaryenle doğum yapmış olun, Dr. Alyssa Dweck 6 hafta boyunca cinsel birleşmeden uzak durulması gerektiğini söylemektedir. Bunun birkaç sebebi vardır: çoğu zaman vajinanın doğum sonrası iyileşmeye ihtiyacı vardır. Aksi takdirde enfeksiyonlar görülebilir. Ancak cinsel birleşme olmaksızın seks ve ön sevişme gibi faaliyetlerde sorun yoktur.
Birçok farklı sebeple mantar bulaşabilir!
Islak mayoyla oturmak veya terli bir egzersiz sonrası şortları değiştirmemek, bunlardan sadece bazılarıdır. Çok alkol tüketmek veya çok fazla şeker yemek 2 diğer yoludur. Aynı zamanda sürekli antibiyotik kullanmak, mantar oluşumuna engel olan bakterileri öldürerek mantarlara yol açar. Bunu durdurmak için yoğurt yemek faydalı olabilmektedir. Birçok yoğurt, sağlıklı bakteri oluşumunu tetikleyerek mantarlara engel olur. Ayrıca gerekirse, ilaç yoluyla da mantarlardan kurtulmak mümkündür.Kaynak: Evrim Ağacı