Ünlü Çiftlerin Boşanma Savaşları
.
Onlar bu yıl boşanacaklarını açıklayarak neredeyse bütün magazin gündemini ele geçirdiler. Hem de birçok kişinin sandığı gibi sakince bir boşanma sürecine girmediler. Çocuklara şiddet iddiaları, uyuşturucu testleri, dostların ve arkadaşların eski eşler hakkında ortaya attığı iddialar... Derken Angelina Jolie ve Brad Pitt de kavgalı bir boşanma sürecine girdiler. Çocukların velayeti ise en büyük sorunları. Taşların yerine oturması da uzun zaman alacak gibi görünüyor. Ama magazin dünyasının en olaylı boşanmasının kahramanlarının onlar olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz!
İki ünlünün masal gibi başlayıp kabusa dönüşen evliliği. Velayetleri yüzünden tartışılan çocuklar... Başka ünlülerin adının da karıştığı zincirleme ihanet iddiaları... Bütün bunlar film değil, gerçeğin ta kendisi. Üstelik ünlü çiftlerin başına geldiği için de herkesin gözleri önünde yaşandı. İşte Türkiye'nin ve Hollywood'un tarihine damga vuran en kavgalı boşanma davaları.
Türkiye'de magazin tarihinin en en uzun süren boşanma ve velayet davasının kahramanlarından biri manken Tuğba Altıntop ve Rafet El Roman. El Roman, müzik kariyerinin, Altıntop da mankenliğinin zirvesindeyken ikili birbirlerine aşık oldu.
Ardından bir kız çocukları daha oldu. Artık onlar iki çocuklu mutlu bir aileydiler. Ama sonra Rafet El Roman ve Tuğba Altıntop'un evliliği çalkantılı bir döneme girdi. Çift boşanmaya karar verdi. Bu noktada çocuklarının velayeti konusunda büyük tartışmalar yaşandı.
Boşanmanın ardından Rafet El Roman, kızlarını da alıp Almanya'ya gitti. Altıntop cephesinden ise "feryatlar" yükselmeye başladı. Çocuklarının velayetini alan Rafet El Roman, kızlarını Almanya'ya götürdü. Altıntop ise kızlarını görebilmek için yıllarca mücadele verdi. Hatta katıldığı bir açılışta basın mensuplarının soruları üzerine eski eşinin yasal anlamda hakkı olmamasına rağmen kızlarını 3 yıl boyunca kendisine göstermediğini öne sürdü.
Altıntop bu süreçte kızlarını sadece internette görebildiğini ya da telefonla konuşabildiğini de iddia etmişti. Ancak Altıntop ile El Roman cephesinde sular hiç durulmadı. Çift basın aracılığıyla birbirleriyle tartışmaktan hiç geri kalmadı. Zaten ünlü çift arasındaki bu karşılıklı 'atışma' daha evlilik yasal olarak bitmeden başlamıştı.
Tuğba Altıntop evli oldukları sırada Rafet El Roman ile Propoganda adlı filmde başrolü paylaştığı Meltem Cumbul arasında bir ilişki olduğunu iddia etmişti. Altıntop işi "Meltem boşuna inkar etmesin. Kocamla birlikte oldu demeye kadar götürmüştü. Bu söylentilere de Cumbul ile El Roman'ın filmdeki ateşli sahnelerinin neden olduğu söylenmişti.
Altıntop konuyla ilgili yaptığı zehir zemberek açıklamada şöyle konuşmuştu: 'Meltem Cumbul'u kocamla film çevirdikleri dönemde tanıdım... Birkaç kez görüştük, bir kez de evine gittik... Ama sonradan kocamla ilişki kurduğunu öğrendim... Etiler'de oturan bir arkadaşım, Rafet'le Meltem'i sık sık birlikte gördüğünü söylüyordu... Ben Meltem'e delikanlı bir kadın gözüyle baktığım için, önceleri bu dedikodulara kulak asmadım... Ama iş ayyuka çıkınca, Rafet'i sıkıştırdım... O da bana Meltem Cumbul ile birlikte olduklarını itiraf etti... Bu gerçeği bir buçuk yıldır biliyorum... Belki yuvam kurtulur diye açıklamadım... Artık böyle bir olasılık kalmadığı için, rahatlıkla söylüyorum... Şimdi Meltem Hanım da hiç boşuna kıvırmasın... Kocamla bal gibi yattı işte... Bu gerçeği bilen bir sürü insan var..."
Cumbul, bu iddiayı sert bir dille yalanlayıp Altıntop'u mahkemeye vereceğini söylemişti. Ancak Altıntop iddiasından vazgeçmemişti. El Roman ile Altıntop çiftinin basına da yansıyan tartışmaları sadece bununla sınırlı kalmadı. Bir iddia da Rafet El Roman'dan geldi. Ünlü şarkıcı eski eşinin evlilikleri sırasında kendisini evli bir erkekle aldattığını ileri sürdü.
Çiftin merkezinde olduğu dedikodular bunlarla da sınırlı kalmadı. Eski manken Nazan Çalın eşi Murat Kocakaya'nın kendisini Tuğba Altıntop ile aldattığını ileri sürdü. Kocasıyla Altıntop arasında bir ilişki olduğunu ileri süren Çalın "Altıntop'un bu ilişkiden bir de çocuk aldırdığını" öne sürdü.
Melika Öcalan ile Suat Suna da bir zamanlar Romeo ile Juliet gibi birbirlerine aşıktı... Onların evliliği de büyük bir aşkla başlayıp hüsranla sonuçlandı.
Sibel Can'ın şöhret basamaklarını hızla tırmandığı bir dönemde sürpriz bir kararla ve gizlice evlenmişti Can ve Ural. Zaman içinde iki çocukları da oldu. Ama evlilikleri yürümedi. Boşanma sürecinde de magazin basının gündeminden hiç inmedi ikili. Can'ın bir dönemin önde gelen mankenlerinden Karahan Çantay ile ilişki yaşadığı bile iddia edildi.
Can'ın evindeki kasayı boşalttığı şeklindeki sözlerine karşılık Sulhi Aksüt'ün mahkemeye sunduğu savunmasında sarf ettiği sözler, Hakan Ural’ı çılgına çevirdi. Aksüt, “Sibel’in parasında gözüm olsaydı, eski eşi Hakan Ural’a boşanırken 500 bin dolar ödemezdim. Sarıyer’deki annemin evini Hakan Ural’a vermezdim” deyince Ural da böyle bir para almadığını iddia etti. Sibel Can ikinci eşi Aksüt'ten de boşandı.
Son olarak Federline, elinde kendisi ve Spears'ın seks kasetleri olduğunu bunu internette yayınlayacağını açıkladı.
Zor da olsa toparlandı Spears. Hem kendine hem de kariyerine "çeki düzen" verdi. Kelimenin bir başka anlamıyla bir yeniden doğuş yaşadı.
Bu yılın en çok konuşulan çiftlerinden biri de Seçkin Piriler ve Kaan Tangöze oldu. 2010 yılında evlenen çift ile ilgili bomba haberler magazin basınında duyuldu önce. Duman grubunun solisti Tangöze eşi ve iki çocuğunun annesi Piriler'i Kıvılcım Ural ile aldatıyordu. Önceleri çiftin cephesinden bir ses çıkmadı ama sonra olaylar birbiri ardına gelişmeye başladı.
Piriler, uğruna kariyerini bile geri plana attığı Tangöze için bir süre sessiz kalıp evliliğini korumaya çalıştı ama olmadı. Evliliğini bitirmeye karar verdi zor da olsa. Daha sonra yaptığı açıklamada, herkesin kendisine ayrılmamasını söylediğini ama o fotoğrafları gördükten sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını bildiği için böyle bir karar verdiğini anlattı.
Piriler, Tangöze ile birlikte olduğu 10 yıl boyunca "gözünün içine baktığını" söyleyerek "Ben ona üçüncü çocuğu da verirdim. Hayatımı adamıştım, adamaya da devam edecektim" diye anlattı. Ancak ihanete uğradıktan sonra zor da olsa ayrılık kararı verdiğini belirtti. Piriler "Ben hep evde çocuk bakıyordum konserlere gitmiyordum. Bana şu anda her şey koyuyor. Ben artık o defteri kapattım. Sonuçta ben değil kendisi rezil oldu her şey ortada fotoğraflarda. Saçlarım döküldü öbek öbek bu süreçte günlerce yemek yemedim, en son 49 kiloya düştüm. Hiçbir kıyafetim olmuyordu, annem bana bakıp bakıp ağlıyordu" diye konuştu.
Eşinin kendisini aldatma fotoğrafları ortaya çıkmadan önce her şeyin eskisi gibi yürüdüğünü anlatan Piriler ""Bizim bu olaylar ortaya çıkana kadar Kaan'la aramız iyiydi karı-koca ilişkimiz vardı. Olaydan bir gün önce bile film izlerken kucağına yattım, omuzuna yattım. Kaan'dan asla böyle bir şey beklemezdim. Beni aldatabileceğini asla düşünmezdim, sonuna kadar birlikte olacağız sanıyordum" diye konuştu.
İlk kavga çiftin iki kızının velaleti yüzünden çıktı. Sonunda çocukların velayeti annelerine verildi. Ama boşandıktan bir süre sonra Richards'ın Sheen'in spermleriyle hamile kalmak istediği iddia edilince ortalık bir kez daha karıştı.
Bir dönem magazin basınında Sheen'in eski eşi Denise Richards'ın annesine hakaret içeren mailler gönderdiği de konuşuldu. İddialara göre aktör Richards'ın annesine gönderdiği maillerde "cadı" diye hakaret ediyordu. Kanlı- bıçaklı olan çift sonunda duruldu. Sheen yeni bir evliliği adım attı ve bu evlilikten bir çocuk sahibi oldu.
Hollywood'un iki ünlü yıldızı Alec Baldwin ile Kim Bassinger'ın boşanması da epey olaylı olmuştu. Hatta Baldwin bu maceralı boşanmayı bir kitap haline bile getirdi.
Üstelik bu savaş pek de kısa sürmedi. Baldwin bu boşanma savaşında bir kez öfkesine yenilip velayetini almak için uğraş verdiği kızına "düşüncesiz küçük domuz" bile dedi.