Güncelleme Tarihi:
Sevgilinizle beraber sıcacık battaniyenizi üzerinize çekip sıcak çikolatanızdan yudumlarken film izlemek gibisi yoktur. Biz de sizler için sevgilinizle izleyebileceğiniz romantik filmler bir araya getirdik!Kaynak Fotoğraflar: Pinterest
Aşk hayatlarını bir türlü yola koyamamış ve erkeklerle başları dertte olan iki kadın, Amanda ve Iris... Biri Los Angelas’ta, diğeri de İngiltere’de yaşayan bu iki genç kadın, hayatlarının gidişatından çok sıkılmışlardır. Kendileri için bir değişiklik yapmanın planlarını kurarken internette ev değişimi üzerine bir site vasıtasıyla belli bir süre için evlerini takas etmeye karar verirler. Tüm istedikleri, hayatlarında biraz farklılık yaratmak ve belki de yeni insanlarla tanışabilme imkanı sağlamaktır.
Kalabalık New York şehrindeki milyonlarca yalnız insandan biri olan Joe Fox, hayalini kurduğu kitapçıyı açmak üzeredir. Boş vakitlerini bilgisayar başında geçiren Joe, chat kanallarından birinde tanıştığı bir kadınla samimi bir dostluk kurmaya başlar. Kely isimli bu kadın kendine ait kitapçısında çocuk kitapları satan sevimli ve içten bir kadındır. İkili konuştukça birbirlerine dair onlarca ortak nokta fark ederler ve aralarındaki ilişki büyülü bir bağa dönüşmeye başlar. Zamanı gelip buluşmaya ve tanışmaya karar verdiklerinde ise şaşırtıcı bir sürpriz kapıdadır…
Hikaye George dönemi İngilteresi’nde geçer. Ailenin yaşamı, genç ve zengin bir adam olan Bay Bingley’in ve onun en yakın arkadaşı Bay Darcy’nin komşu gelişleri ile tepetaklak olur. Kızların anneleri olan Bayan Bennet, onların evlenmelerini istemektedir. Bay Bingley’in iyi bir aday olduğuna kanaat getirir. Bu aday ise Jane’den etkilenecektir. Bu durumu fark eden anneleri, kızını yağmurlu bir günde Bingley’in malikanesine gönderir. Geri dönemeyen Jane, üstüne bir de hastalanır. Bu kez ona yardıma giden Elizabeth de Bay Darcy’nin takibine takılır. Elizabeth bu durumdan hoşlansa da esas Bay Wickham’dan ziyadesi ile etkilenecektir. Lydia işin içine hesapsızca dahil olduğunda cesaret kavramı gözler önüne serilir. Gururun, aşkın önüne geçtiği bir çizgide kız kardeşlerin yaşamları umulmadık bir biçimde karmaşıklacaktır.
Duygusal ve asi Anna ile yakışıklı asker Vronsky arasındaki sonu feci biten, hazin aşk hikâyesi tarihin en büyük romanlarından biri. Anna tutku yoksunu evliliğini reddedip toplumun ikiyüzlülüğüne katlanmak zorunda kalınca trajediler birbirini kovalıyor.19. yüzyıl Rusya'sının geniş ve zengin tuvali üstüne çizilen bu resimde, yedi ana karakter, aralarındaki daimi uzlaşmazlıklar, şehir hayatı ve kırsal yaşam arasındaki tezatlıklar, her türlü aşk ve ailevi mutluluk Anna Karenina'nın ana eksenini belirliyor. Çarpıcı, canlı, bağlayıcı ve içeriğinin ağır yüküne rağmen son derece rahat okunabilen Anna Karenina, nesiller boyu elden düşmeyecek.
Küçük yaşta öksüz kalan Jane Eyre, kendisini hiçbir zaman sevmeyen ancak kocasının vasiyeti üzerine bakımını üstlenen yengesiyle zor bir yaşam sürmektedir. Gönderildiği katı kuralları olan yatılı okulda kötü günler geçirir. Ancak Jane Eyre, Charlotte Brontë kadar şanslı değildir; okulda on yıl kalır ve öğretmen olarak mezun olur. Edward Rochester’ın malikânesinde mürebbiye olarak iş bulur. Evin gizemli efendisi Roches¬ter’a âşık olur; ancak onu hayal bile edemeyeceği zorluklar ve acılar beklemektedir. XIX. yüzyıl İngiltere’sinde, her türlü tutuculuğun kol gezdiği Victoria döneminde geçen Jane Eyre, birçoklarınca kadın hak ve özgürlüklerine sahip çıkan ilk romanlardan biri olarak kabul edilir.
Karısı Maggie öldükten sonra Sam Baldwin ve oğlu Jonah, Seattle’a taşınırlar. Yaşadıkları ölümün acısından biraz olsun uzaklaşabilecekelerini düşünürler. Ancak aradan on sekiz yıl geçtiği halde Sam halen matemini sürdürmektedir ve uykusuzluk çekmektedir. Jonah da her ne kadar annesini çok özlese de babasının bir an önce yeni bir hayat arkadaşı edinmesini ister. Bir Noel arifesinde Sam, oğlunun da etkisi ile bir radyo kanalını arar. Canlı yayında karısını ne kadar çok özlediğini anlatır. Sam’in hikayesini dinleyen çok sayıda kadın ona aşık olur. Bunlardan biri de Annie’dir ve o, Sam’e bir mektup yazar. Gelen mektubu Jonah açıp okur. İhtiyacı olan kadını babası için bulduğunu düşünür. Bu sırada Annie ile Sam aslında çoktan tanışmışlardır.
Her şeyin yolunda gittiği bir hayata sahip olan Eylül, talihsiz bir olay sonrasında yaşamının son bir ayını unutur. Çevresindeki herkes, tüm arkadaşları ve ailesi ona hiçbir sorun olmadığını söylemesine rağmen Eylül bir şeylerin yolunda gitmediğinden şüphelenir. Tamamen bilinçsizce, sadece içgüdülerini dinleyerek Bozcaada'ya gider ve orada tesadüf eseri hiç tanımadığı tuhaf bir adamla karşılaşır. Bu gizemli yabancı ise kendinden emin bir şekilde Eylül'e kendisini hatırlaması gerektiğini, aşık olduğu adam olduğunu söyler.
Genç bir kadının New York Manhattan'da 1.30 trenini kaçırdıktan sonra genç bir adamla tanışmasını ve aralarında oluşan bağı anlatıyor. Birbirlerini tanıdıkça aşık olan bu ikiliyi birlikte geçirdikleri gece nerelere götürecek?
Arkeolog olarak çalışan Franny bir süre önce ailesinden ve yaşadığı şehirden ayrılmıştır. Ancak erkek kardeşi bir kazadan sonra komaya girer ve bu nedenle New York'a geri dönmesi gerekir. Bu şehire geri döndükten sonra hayranlık duyduğu müzisyen James Froster ile tanışır ve aralarında beklenmedik bir ilişki gelişmeye başlar.
Bir çağ değişirken doğmuş olan Adaline Bowman, geçirdiği bir kaza sonucu hiç yaşlanmamakla 'ödüllendirilir'. 29 yaşında yaşlanmamaya başlar ve yıllar boyunca insanlardan mümkün olduğunca uzak, izole bir hayat sürmek zorunda kalır. Bu süreçte dünyanın sıradışı değişimine de tek başına tanık olur ve bunun zorluğunu tek başına atlatmayı başarır. Bu yalnızlık karizmatik Ellis Jones ile tanışına kadar sürer...
Zengin bir erkek ile bir evlilik yapmayı kariyeri için hayati bir mesele olarak gören Austen, fakir bir ailede yetişmiş olmasına rağmen yazarlık konusunda farkedilmesini sağlayacak denli etkili yeteneklere sahiptir. Fakat bu yeteneklerin bir kadın olarak toplumda hiçbir değeri olmadığı düşüncesi dayatılmaktadır. Herşeye rağmen, kendini gösterebileceği tek yolun zengin Wisley ile evlenmesi olduğu düşüncesine karşı çıkmak ister. Ailesinin tüm baskılarına direnen Jane, yetenekli genç avukat Tom Lefroy ile tanışacak ve bu kendine güvenli genç adamla birbirlerine olan aşkları, sahip oldukları herşeyi bir kenara iterek yeni bir hayata başlamaları için büyük bir cesaret verecektir.
Bir kadın için, sevdiği adama bütünüyle teslim olmuş ve bütün hayatının anlamını onun üzerine kurmuş hatta onunla nefes alırken, adamın bir hastalık nedeni ile çekip gidecek olması kolay kaldırabileceği bir şey değildir. Holly, kocasına aşıktır ve bir gün Gery ölümcül bir hastalığının olduğunu öğrenir. Tek istediği kendisinden sonra Holly için hayatı kolaylaştırmaktır artık. Bu vesile ile ölmeden önce bir sürü mektup yazar karısına. İşte bu mektuplar sayesinde Holly yeniden hayata tutunmayı öğrenecektir.
Ali, yaşamında oldukça zor bir dönemden geçmektedir. Nasıl başa çıkacağını düşündüğü bir sırada, sessiz sakin bir hayat sürmekte olan Hazal ile tanışır. Hazal, Ali'nin ketum ve durgun ruhuna büyük heyecan katacak, kalbi onun için çarpmaya başlayacaktır. Birbirlerini tanıdıkça Ali'nin Hazal hakkında öğrendikleri, ona geçmişte kendi yaptığı hataları hatırlatacaktır. Ali her ne kadar boksörlük mesleğini bırakmış olsa da Hazal'a olan aşkı için son bir kez dövüşmesi gerekecektir...