Güncelleme Tarihi:
Sebebi ne olursa olsun, dünya üzerinde artık çok fazla vegan beslenmeyi tercih eden insan var.
Sizin için geçmişten bugüne, tüm hayvansal gıdalardan arınmış olan bir beslenme ve yaşam biçimini benimseyen vegan ünlüleri derledik.
Pop yıldızı ve aktris, hayvanlara olan sevgisi nedeniyle daha çocukluğunun başlarında et yemeyi bıraktı. Grande, “Hayvanları çoğu insandan daha çok seviyorum. Bunun yanında, yaşam kalitenizi artırabilecek ve sizi her yönden daha mutlu bir insan haline getirebilecek vegan yaşam tarzını kesinlikle destekliyorum” diyor.
Dünyaca ünlü aktris, vegan olma konusunda oldukça hassas bir tutum sergiliyor. Bununla ilgili ‘Eating Animals’ adında bir belgesel de hazırlayan Portman, vegan olmayı hayvanlara karşı sorumluluğumuz olarak değerlendiriyor.
Madonna, genç görünümünü düzenli egzersize ve sıkı vegan makrobiyotik diyete borçlu olduğunu söylüyor.
‘Titanic’ filmi ile gönlümüzde taht kuran Oscar, BAFTA, SAG, Emmy, Grammy ve Altın Küre sahibi İngiliz oyuncu Kate Winslet, yetişkinliğin ilerleyen dönemlerinde et yemeyi bırakmaya karar verdi. Hatta bu duruma o kadar tepkili ki, menülerinde ördek ve kaz ciğeri restoranların boykot edilmesi hakkında bir video bile paylaşmıştı.
20. yüzyılın en büyük yazarlarından biri olarak kabul edilen Tolstoy, Güney Afrika’da yaşadığı sıralarda ‘Tolstoy Çiftliği’ adını verdiği bir topluluk kurdu. Tolstoy, “İnsanlar, yiyecek için hayvanları öldürmeden de yaşayabilir ve sağlıklı olabilir. Et yemek sadece zevk için olan bir şey ve bunun hayvanlara haksızlık olduğunu düşünüyorum” demişti.
Modern fiziğe büyük katkısı olan ünlü bilim insanı Einstein’ın, sağlık sorunları nedeniyle vejetaryen olduğu, ancak sonrasında bu yaşam tarzının güçlü bir savunucu haline geldiği söyleniyor.
Tarihte önemli bir yeri olan sosyal aktivist Gandhi, şiddete karşı mücadeleleri ile bilinir. Şiddetin her türlüsüne karşı sert bir duruş sergileyen siyasi ve ruhani lider, “Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki düzeyi, hayvanlara nasıl davrandığıyla değerlendirilebilir” diyor.
Kanadalı aktris, uzun süredir hayvanları ve çevreyi korumak için aktivist olarak toplumsal kuruluşlarda yer alıyor. Page , 2014'te PETA’nın En Seksi Vejetaryen Ünlüsü olmaya hak kazandı ve veganizm hakkındaki düşüncelerini sürekli sosyal medyada paylaşıyor.
Hayatı boyunca sebze odaklı beslenen Riverdale yıldızı, “Vegan olmak vücudumu besliyor ve sindirim sistemim sorunsuz bir şekilde çalışıyor” diyor.
Dünya tarihinin en iyi tenis oyuncuları arasında gösterilen ev 23 Grand Slam şampiyonluğu bulunan Serena Williams, kızı Olympia'yı emzirirken vegan olmaya karar verdi ve ardından şekeri de hayatından tamamen çıkardı.
Tıpkı kız kardeşi gibi profesyonel tenisçi olan Venus Williams, vegan olmanın uzun vadeli ve istikrar gerektiren bir yaşam tarzı olduğunu söylüyor. Williams'ın tam anlamıyla bir vegan olmasına izin vermeyen otoimmün hastalığı olmasına rağmen, semptomlarına yardımcı olmak için diyetini değiştiriyor ve olabildiğince temiz besleniyor.
Kanadalı süperstar, genç görünümünü karbonhidrat içermeyen, vejetaryen beslenme tarzına borçlu olduğunu söylüyor.
ABD’li oyuncu ve dansçı Jenna Dewan, kesimhaneler hakkında bir belgesel izledikten sonra vejetaryen olmaya karar verdiğini söylüyor. Oyuncu daha sonra laktoz intoleransının olması sebebiyle ayrıca vegan olmak zorunda kaldı. Ve kendini böyle çok daha mutlu hissettiğini, “Cildim temizlendi, enerjim arttı ve zihnimi daha açık hissediyorum" sözleriyle anlatıyor.
ABD’li oyuncu Michelle Pfeiffer, verdiği bir röportajda yaşlanmayan cildin sırrının vegan diyeti olduğunu söyledi. 62 yaşındaki Pfeiffer, et içermeyen bir yaşam tarzının faydalarının arkasındaki bilimden kaçınamayacağınızı düşünüyor ve ayrıca vegan beslenerek cildinizi ve vücudunuzu yaşlandırabilecek birçok toksinden kaçınabileceğinizi iddia ediyor.
Henüz 3 yaşındayken katıldığı bir gezide balık tutan insanları gören ve balıkların ölmesinden çok etkilenen Joaquin Phoenix, o günden beri vegan olarak hayatına devam ediyor. Hayvanlardan elde edilen hiçbir ürünü kullanmayan oyuncu, 92. Oscar Ödülleri töreninde vegan menü hazırlanmasını sağlayarak bir ilke imza atmıştı.
Güney Afrika’daki öğrencilerin günlük yemek ihtiyacını karşılayan ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan The Lunchbox Fund’ın yönetim kurulunda da yer alan Phoenix, aynı zamanda PETA sözcüsü.
Aktris, 2007'de veganlığa geçmeden önce on beş yıl boyunca vejeteryandı. Chastain, 2012'de Yılın En Seksi Vejetaryen ödülünü kazandıktan sonra, bir röportajında "Dünyadaki zulme katkıda bulunmadığım bir hayat yaşamaya çalışıyorum. Yapabilen herkese bunun için minnettarım" demişti.
Brezilyalı süper model, vegan olmanın iklim değişikliğiyle mücadelede en etkili yollardan biri olduğuna inanıyor.
Bündchen, aynı zamanda ünlü bir oyuncu olan eşi Tom Brady de onunla aynı vegan diyeti yapmaya bile ikna etti. Brady, ilk başta yapabileceğinden emin olmadığını ama şimdi çok daha iyi hissettiğini söylüyor.
Avustralyalı model Ruby Rose, uzun süredir vegan bir yaşam tarzı yaşamaya çalışıyor. Rose, aynı zamanda Twitter'daki takipçilerine de sıklıkla vegan olmalarını öneriyor.
Çılgın tarzıyla bilinen ABD’li şarkıcı ve oyuncu Miley Cyrus da vegan ünlülerden. Cyrus, 2014 yılında köpeği Floyd'un ölümünden sonra, hayvansal ürünleri tamamen tüketmeyi bırakıp vegan olmaya karar verdi. Veganizmi destekleme konusunda en açık sözlü ünlülerden biri ve bu görüşlerini Instagram'da takipçileriyle sık sık paylaşıyor.
ABD'li model Lily Aldridge, vejetaryen yaşam tarzını temiz gıda, sağlıklı beslenme olarak adlandırıyor. Kendini böyle daha zinde hissettiğini söyleyen Aldridge, bu diyeti spor yaparak desteklemenin önemli olduğuna dikkat çekiyor.
Dünyaca ünlü Avustralyalı şarkıcı Sia, ilk başlarda adapte olmakta zorluk çektiğini itiraf etse de şimdilerde tam anlamıyla bir vegan olarak yaşıyor.
Eski ağır sıklet boks şampiyonu Mike Tyson, sağlık nedenleriyle bitki bazlı bir diyet seçerek 2010 yılında vegan oldu. Tyson, "Hayatımı değiştirmeyi, farklı bir şey yapmayı düşündüm. Ve böylece vegan oldum. Vegan olmak bana sağlıklı bir yaşam sürmem için bir fırsat daha verdi” diyor.
İngiliz şarkıcı-söz yazarı ve The Beatles üyesi Paul McCartney, uzun süredir vejeteryan. Ayrıca aktif olarak hayvan hakları projelerinde de yer alıyor. McCartney, "Yıllar önce balık tutuyordum ve zavallı balığın çırpındığını fark ettim. O andan sonra geçici bir heves için onu öldürmeye hakkım olmadığını düşündüm ve bir daha da et yemedim” diyor.