Özlem Savaş'ın hayat öyküsü 15 Ekim 1969'da İstanbul'da başladı. Avusturya Kız Lisesi'ni kazandı ama o sıralarda babasıyla birlikte İsviçre'ye gitmesi gerektiği için eğitimini İsviçre'de sürdürdü. Türkiye'ye döndüğünde Şişli Terakki Lisesi'nde okudu. Okulun son yıllanında matematik ve fizik alanında TÜBİTAK ödülü kazandı. Liseden sonra Boğaziçi Üniversitesi'nin bilgisayar mühendisliği bölümünü kazandı. Herkes onun bu alanda kariyer yapacağını düşünürken o bambaşka bir alana, gösteri dünyasına atım attı. Bunu da yıllar sonra Hiç işim olmaz. Bilim kadını olup da aç mı kalaydım diyerek açıklayacaktı Savaş. Tek bir amacı vardı: oyuncu olmak. Soluğu İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda aldı. Şehir Tiyatrosu'na alaylı oyuncu alınmıyordu ama o dönemin Genel Sanat Yönetmeni Gencay Gürün'ü etkilemeyi başardı. Artık Şehir Tiyatrosu'nun Boğaçizili oyuncusuydu o. Zaten, üniversitedeki öğrencilik yıllarında Yaşar Alptekin ve Atilla Saral ile birlikte Salıncakta Üç Kişi adlı filmde oynamıştı. Özlem Savaş, İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda, Bir Yalan Çemberi, Çıplak Ayak, Ağır Roman, Kaç Baba Kaç, Gecenin Kulları gibi oyunlarda rol aldı. Bundan sonra kariyerinde yükseliş dönemi başladı Savaş'ın. Daha sonra sinemaya adım attı. Tunç Başaran'ın unutulmaz filmi Uçurtmayı Vurmasınlar, Sekizinci Saat, Manisa Tarzanı gibi filmlerde oynadı. Bu kadar güzel ve yetenekli bir genç yıldıza televizyon da kayıtsız kalamazdı elbette... Ardından ekran tecrübesi geldi Savaş'ın. Alem, Gece Yarısı Kovboyu, Manşet, Ah Kızlar Vah Erkekler, Taxi gibi televizyon programlarında sunuculuk yaptı. Gösteri dünyasında 1988 yılından itibaren adını duyuran Savaş için herşey 8 yıl gibi bir süre yolunda gitti. Ama 1996'da işler tersine dönmeye başladı. Bir süre unutuldu Özlem Savaş adı... Kısa bir süre sonra yeniden duyulmaya başlandı. Ama artık yaptığı işlerle değil, yarattığı olaylarla... Kendini alkolün kollarına bırakmıştı. Zaman zaman aşırı alkollü bir şekilde araba kullanmaya kalkışınca polislerle tartışıp sen benim kim olduğumu biliyor musun diye tepki gösterdiği için haber oluyordu artık. Savaş içinde bulunduğu durumdan çıkışın yollarını da arıyordu bir yandan. Eğitimini aldığı alanda değil yüreğinin götürdüğü alanda kariyerini sürdürmekte kararlıydı. Bir dönem albüm çıkarmaya karar verdi. Bir iç giyim firmasının sponsor olduğu kasetini çıkardı ama o alanda da tutunamadı. Albüm için çekilen klipte iç çamaşırıyla oynuyordu Savaş. Bir çok kişi onu görüntü var, ama ses yok diye eleştirdi. Bu albüm deneyimi, hızla yükselen Özlem Savaş için talihin trajik bir dönüşü de oldu. Albüm tutmadı, ekonomik güçlüğü düştü Savaş. Tek bir çare vardı onun için. Pavyonda şarkı söylemek. Bir dönem Etiler'de çalıştığı bir barda bir hayranının kendisi için 120 şişe şampanya açtırdığı Savaş artık Bursa pavyonlarında şarkı söylüyordu. Ama bu konuda da dobralığını korudu Savaş, hiç inkar etmedi o dönemi. Evet dedi Pavyonda çalıştım. Bundan da hiç mi hiç utanmıyorum. Çalıştıysam, namusumla çalıştım.’’ Ama aslında Özlem Savaş, pavyon deneyiminde de beklediğini bulamadı. Konya'da bir gece kulübüyle geceliği 400 milyondan anlaşma yapan Savaş, beklediği ilgiyi göremeyince döndürcü gün işini de kaybetti. Alkolün pençesindeydi Savaş, işleri de beklediği gibi iyi gitmiyordu. Artık 2000'li yıllara gelinmişti. Talihi bir kez daha döndü o sırada... Uçurtmayı Vurmasınlar'ın yönetmeni Tunç Başaran'ın Abuzer Kadayıf filminde rol aldı. Sanki o filmdeki karakter biraz da onun hayatının beyazperdedeki yansımasıydı. Özlem Savaş, sık sık yaşadığı tartışmalı olaylarla da magazin basınının gündemine geldi. Bir dönem eski sevgilisi İlyas Atak'ın kaset skandalıyla manşetlere çıktı Savaş. İki yıl ilişki yaşadığı Atak ile yatak görüntüleri bir magazin gazetesinde yayınlanınca olanlar oldu. O günler hakkında şöyle konuşmuştu Savaş: ‘‘Hatırlamak bile istemiyorum o günleri. İlyas'la, Gülben'den ayrıldıktan sonra büyük bir aşk yaşadım. Bu birlikteliğimiz iki yıl sürdü. Bunu o dönemin gazetecileri de çok iyi bilir. Sonra bir gün, bir magazin gazetesinde resim çıktı. İlyas'la yatakta çekilmiş görüntülerdi ve benim adım yazılıydı. Sonradan öğreniyorum ki bu adam sevişirken, kameraya alırmış. Böyle olacağını bilemezdik. Umarım daha çok canlar yanmaz...’’ Alkolik olduğunu ama hayattan gereken dersleri aldığını söyleyen Özlem Savaş tam toparlanacakken bir felaket daha yaşadı. Geçmişte ilişki yaşayıp ayrıldığı sonra yeniden biraraya geldiği ve evlenmeye karar verdiği sevgilisi Ünal Nergiz'i bir trafik kazasında yitirdi. Bu olayın ardından güçlükle kurtardığı alkole yeniden başlamamak için tedavi gördüğünü açıklamıştı Savaş. Yitirdiği sevgilisinin ardından Bundan bir sene önce bir buçuk yıl birlikte olduğum birisiydi. Sonra, aradan uzun süre geçti. Ben bu arada kendi içime çekildim. Alkol savaşını kazanmak için tamamen kendimle ilgilendim. Sonra, son bir buçuk aydır tesadüfler oldu. Biz tekrar birlikte olmaya başladık. Benim için çok önemliydi çünkü, ayıkken yaşadığım çok güzel bir ilişkiydi. Benim için çok değerli bir insandı” diyerek anlatmıştı onu kaybetmenin acısını. Savaş'ın trajedisi bununla da bitmedi. Bir gün yine gazete manşetlerindeydi. Aşırı dozda hap içerek intihara teşebbüs etmişti Savaş. Daha sonra bunun nedenlerini katıldığı bir TV programında gözyaşları içinde anlatacaktı Savaş. Elbette bu intihar teşebbüsünün nedeni ekonomik zorluklar ve işsizlik nedeniyle girdiği bunalımdı. İki dil bilen kaç sunucu var diye isyan etmişti intihar girişiminin nedenini anlattığı programda Savaş Ben alkol bağımlısıyım ve tedavi oldum diye bir açıklama yaptım. İş bulmak ve hayata yeniden dönmek istemiştim. Hata yaptığımı şimdi anlıyorum. Bu piyasada yalnızca alkol değil, uyuşturucu da kullanan bir sürü insan var. Birçoğu çalışıyor, yapımcılar alkolü bahane etmesinler … İki dil bilen kaç tane sunucu var? İş bulabilmek için ekstra ne yapmam gerekiyor? İntihar girişiminden sonra hastanede tedavi görürken sadece üç arkadaşının kendisini aradığından da yakınmıştı Savaş:İsyan ettim bunun içinde ailem de var. İstemeyerek de olsa annem de beni yalnız bıraktı. Baba yoktu başımızda. Baba sevgisi görmeden büyüdüm. 1996'da Evlatlıktan reddedeceğim diye bir haber çıkmıştı ama zamanı geldi. Ben birilerini reddedeceğim. Bu dünyada hep yalnız savaştım. Hep ailemi düşündüm ama zor duruma düştüğümde beni düşünen kimse olmadı. Savaş, bugün hayata kaldığı yerden devam ediyor. Gösteri dünyasında yaşanan onlarca dramatik öyküden biri onun yaşadığı. Herşeye rağmen yıkılmadan ayakta durmaya çalışan bir kadının öyküsü. Savaş, belki de kendisini çok farklı yerlere götürecek olan alana yani eğitimini gördüğü bilim alanına geçmeyi düşünmedi hiçbir zaman. Gözyaşı Çetesi, Gurbet Yolcuları gibi dizilerde oynadı. Onu şimdilik son olarak Avanak Kuzenler adlı filmde izledik....