Ortodanti ile ilgili doğru bilinen yanlışlar!

Diş çapraşıklıklarının düzeltilmesinde geleneksel tel tedavisine alternatif,olarak son 10 yıldır bir seri şeffaf plak yardımı ile çapraşık dişler düzeltilebilmektedir. Böylelikle tel tedavinse bağlı istenmeyen görüntü ve fonksiyon bozuklukları bu yeni yöntemlerle giderilebilir.

Ortodontik tedavinin yaşı yoktur, çapraşık dişlerin tedavisi her yaşta yapılabilir. Dişlerin ön yüzü yada arka yüzüne yerleştirilen ve görünmeyen tel sistemleri ile daimi dişler ağızda çıktıktan sonra istenilen yaşta başlanabilir.

Tedavide kullanılan mekanikler arası sürtünme çok aza indirildiği için dişler üzerinde gereksiz kuvvet kaybı olmaz Böylece diş çapraşıklıklarının tedavisi hızlı bir şekilde 8 ay ile en geç 24 ay arasında bitmektedir. Ortodontik tedavi 24 aydan uzun sürmez. Bu süreden daha uzun uygulanan tedaviler, diş köklerinde erimelere, mine üzerinde çürümelere, diş etlerinde ciddi iltihaplara neden olabilir.

Ortodonti, birbiriyle karmaşık bir uyumu olan diş çene ve yüz bölgesinde bulunan asimetrileri tedavi eden uzmanlık dalıdır, bu nedenle diş çapraşıklıkların tedavisi ortodonti uzmanı diş hekimleri tarafından sıkı bir takip ile yapılmalıdır.Vakaların yüzde 80’i büyüme döneminde tedavi edildiği için ortodontik tedavide ilk müdahale çok önemlidir. Ortodonti uzmanı tarafından sıkı bir takip ile yapılmayan tedavilerde, dişler düzeltilirken çene ve yüz bölgesinin büyümeleri göz ardı edilip, ciddi yüz asimetrilerine neden olunabilmektir.

Son dönemde sıklıkla kullanılan ve uygulaması çok kolay olan mini vidalar, ağız dışı estetik olmayan aygıtların yüzde 85 oranda yerini almıştır.

Kullandığımız yeni yöntemlerde dişleri çene içinde 3 boyutlu olarak yönetebildiğimiz için vakaların büyük bir kısmını diş çekimi yapmadan bitirebilmekteyiz. Böylelikle sağlıklı dişleri çekilmezken mevcut dişlerinin sıralı olduğu çene kavisi daralmayacak diş çekimine bağlı yumuşak dokularda özellikle dudaklarda bir çökme olmayacaktır.

Özellikle son yıllarda üretilen biyomoleküler teller sayesinde, dişlere uygulanan kuvvet düzenli olduğu için şiddeti azalmıştır. Dişlere düzenli sabit kuvvet uygulandığından, enerjisini kaybetmeyen teller sayesinde dişler çok daha küçük kuvvetlerle, çok daha hızlı ve ağrısız bir şekilde yer değiştirebilmektedir. Diş hareketlerinde beklenen kuvvetin şiddeti değil, devamlılığının korunmasıdır. Hafif ve devamlı kuvvetlerle diş köklerinin erime riski de ortadan kalkmıştır.

Sadece alt çenenin ileri yönde üst çeneden daha hızlı büyüdüğü kişilerde özellikle aileden de gelen genetik alt yapı da varsa, alt çene büyüme yönlendirilmesine 5 yaşında başlanabilir. Ancak büyüme yönlendirilmesi yapılacak vakalarda, tedaviye büyüme atılımının başladığı yaklaşık 10 yaş civarında başlanmalıdır. Büyümenin yavaş seyrettiği erken yaşlarda yapılan tedaviler , tedavi süresini artırırken hastalarda ciddi motivasyon kaybına neden olmaktadır.