Güncelleme Tarihi:
Ali ile Zuhal yetimhanede tarafından büyütülen, henüz hayatın başında iki gençtir. Birbirlerini kardeş bellemişlerdir; öyle öğretilmiştir. Ama kardeş olmasalar bile geçen zaman ve sahipsizlikleri onları kardeş gibi birbirlerine bağlamıştır. Bir gün Zuhal’i zorla Ali'den koparırlar. Ali, ne pahasına olursa olsun Zuhal'i içine çekildiği dünyadan kurtarmaya kararlıdır. Peki bu iki genç insan vahşi medeniyetten uzakta hayatta kalmayı başarabilecekler midir? Yetimhane dışındaki koca dünyanın kucağına savunmasız fırlatılıp atıldıkları sırada başlar. Reha Erdem'in dünya prömiyerini Venedik Film Festivali'nde Orrizonti (Yeni Ufuklar) bölümünde yapan filminin görüntü yönetmenliğini Florent Herry üstlenirken, filmin başrollerinde de Ecem Uzun ile Berke Karaer yer alıyor.
1947 yılında Botsvana kralı Seretse Khama Londra'daki bir ofis çalışanı olan Ruth Williams ile tanışır. Farklı kültürlerden gelen ikili arasında hemen bir aşk oluşur. Ruth, Seretse'nin yeni dünya vizyonundan ve barış isteğinden çok etkilenirken, Seretse de onun bu dünyanın parçası olmayı istemesini çok önemli bulur. Savaş sonrası başlayan sosyal ayaklanma sırasında Ruth ve Seretse sistemi değiştirebilecek bir fırsat görürler. İkili birbirlerine ne kadar aşık olsalar da önlerindeki tek engel ailelerinin tepkileri olmayacaktır. İngiliz ve Güney Afrika devletleri de bu evliliğin karşısındadır. Zira çift ırkçılık konusuna dikkat çekerek barış yaymaya çalışmaktadır. Güney Afrika'dan İngiltere'ye ültimatom gelir; ya çift ayrılacaktır ya da Güney Afrika, İngiliz nükleer programı için hayati olan uranyum ve savaşın ardından rezervleri doldurmak için gereken altını İngiltere'ye vermeyecektir...Başrollerini David Oyelowo ve Rosamund Pike'ın üstlendiği romantik dram yapımı gerçek olaylara dayanıyor. Filmin yönetmen koltuğunda Bell filminin yönetmeni Amma Asante oturuyor.
Mackenzie Allen Phillips,küçük kızı Missy'nin kaçırılması ve ardından öldüğünün tahmin edilmesinden sonra inzivaya çekilmiş, kalbi kırık bir adamdır. Mack günün birinde bir mektup alır ve gönderenin Tanrı olduğundan şüphelenir. Mektupta Missy'nin öldürüldüğü yer olan barakaya dönmesi istenmektedir. Bir süre düşünen Mack eşyalarını toplayarak Missy'nin kaçırılmasından sonra ilk kez barakaya geri dönmek için yola çıkar. Orada bulacağı şey hayatını tamamen değiştirecektir...Baraka, William P. Young'un 2007'de yazılan çok satan romanından esinlenerek beyazperdeye uyarlandı. Stuart Hazeldine tarafından yönetilen ve John Fusco tarafından yazılan filmin başrolünde ise Avatar filminin yıldızı Sam Worthington, Oscar ödüllü aktris Octavia Spencer, Radha Mitchell ve Avraham Aviv Alush yer alıyor.
Chloe, David, Seth ve Elise, Los Angeles’ta eskiden satanist ayinlerin yapıldığı ve lanetli olduğuna inanılan bir mahallede dolaşırken, bir kızı öldürülmek üzere olduğu bir ayinden kurtarırlar. Bu gizemli kızla birlikte ruh çağırmaya karar veren gençler, şeytani bir ruhun ortaya çıkmasıyla kendilerini doğaüstü, tehlikeli ve korku dolu olayların içinde bulurlar.“The Walking Dead” dizisi yapımcılarının imzasını taşıyan film, bahar tatili için Los Angeles'a giden dört üniversite öğrencisinin hikayesini anlatıyor. “Modern Family” dizisinin yıldızlarından Sarah Hyland’in başrolde olduğu filmin yönetmenlik koltuğunda “CSI: NY”, “The Vampire Diaries” ve “Fringe” gibi dizilerle tanınan Jeffrey G. Hunt yer alıyor. Kadınların İzlemek İsteyeceği Filmler İçin Tıklayınız!
Şirinler'in yeni macerasında ekip yine bir görev uğruna yollara koyulur. Gizemli bir harita ortaya çıkar ve gizli bir köyün yerini işaret eder. Bunun üzerine bu köyün güvenliği artık Şirinler'in ellerindedir. Şirine, Gözlüklü Şirin, Sakar Şirin ve Güçlü Şirin gizemli ormanda yolculuk ederek bu köyü keşfetmeye karar verirler. Ancak kötü kalpli Gargamel'in de bu haritadan haberi olur ve o da bu gizemli köyün peşine düşer. Artık bu köyü Gargamel'den önce bulmak Şirinler'in en büyük görevi haline gelir. Bu yolda Şirinler tarihinin en büyük gizemini de çözeceklerdir...İlk iki filmin başarısından sonra yapım ekibi serinin üçüncü filmi için de mutfağa girdi. Sony Pictures Animasyon stüdyolarından çıkma olan senaryosu Karey Kirkpatrick ve Chris Poche'a emanet.
Cünyor Temel, tıpkı babası Temel Sözer gibi kısmetsiz ve hayalperest bir Trabzonludur. Babasından kalan 10 milyon lira borcu, reddi miras şansı varken 'bari öteki dünya da alacaklılarla boğuşmasın’ diye kabul eden Cünyor Temel, şehrin en büyük müteahhiti Cemal Karkas’ın Arap ortağı Cabir El Kurabiyye ile birlikte girdiği Hamsiland Towers inşaatına karşı çıkmaktadır. Çünkü bu inşaat, Trabzon ve Trabzonsporlular için çok önemli olan tarihi bir semt sahasının üzerine kurulacaktır. Şehrin geri kalanı gibi sessiz kalmayı reddeden Cünyor Temel, arkadaşları Şato ve Oğuzubillah ile birlikte bu inşaatı durdurma ve tarihi önemdeki bu toprak sahayı kurtarma planı yaparlar. Plan; Cabir El Kurabiyyye’yi kaçırmak, onu kimsenin bulamaması için Trabzon yaylalarında birkaç gün misafir etmek, bu süre de Temel’in Cabir El Kurabbiye kılığına girerek, Cemal Karkas’la görüşmesi ve bu inşaatı birkaç sene geri atmayı kabul ettirmesini içermektedir. Temel’in sevdiği kızın trilyonluk inşaat işini bozduğu müteahhit Cemal Karkas’ın kızı çıkması da işleri iyice karıştırır...Yönetmenliği Adem Kılıç'a, senaryosu Yılmaz Okumuş'a ait olan yapımın oyuncu kadrosunda Çetin Altay, Eren Vurdem, Eren Hacısalihoğlu, Salih Kalyon, Ayşegül Günay ve Hidayet Erdinç yer alıyor.
Film, 2015'in Eylül ayında geçiyor. Hakkari Dağlıca'da 16 askeri şehit eden PKK'lıların yakalanması için seferberlik başlamıştır. Bölgeye getirilen bordo bereliler bu görevi tamamlamaya kararlıdır ve daha görevin başından 'dön' emri almamak için telsizlerini kapatırlar. Yüzbaşı Mehmet ve komutasındaki ekiple işbirliği yapan bordo berelilerin hedefi Suriye'de, Türk sınır güvenliğini tehdit eden bir terör örgütünü durdurmaktır. Ancak FETÖ olduğu ortaya çıkan örgütün başında yer alan "Çöl İmamı" lakaplı Ebu Salim'i yok etmek bir hayli zorlu olacaktır...Yönetmenliğini Erhan Baytimur’un yaptığı, senaryosunu Coşkun Gündoğdu’nun yazdığı, filmde Cenk Ertan, Sedat Mert, Arda Esen, Açelya Elmas, Feyza Çıpa, Halil İbrahim Kalaycıoğlu, Kahraman Sivri, Burak Arslan, Tayfun Sav, Alper Atak, Yaşar Uzer ve Kadir Turan rol alıyor.
Suça bulaşmış olan ekip artık sakinleşmiş ve suçtan uzak bir hayat yaşamak istediklerine karar vermişlerdir. Dom ve Letty evlenip balayına giderlerken Brian ile Mia da emekli olmaya karar vermiştir. Dünya turu yapan ekip her ekip üyesinin temize çıkmasıyla birlikte normal hayatlarına geri döner. Ancak, gizemli bir kadın olan Chiper, Dom’u hedef almış durumdadır. Dom'u tekrar suça bulaşmaya ikna eden Chiper, Dom'u sevdiği ve güvendiği insanlardan da ayıracaktır. Artık Dom'u durdurmanın tek yolu ekibin geri kalanının onun peşine düşmesidir...Sinema tarihinin en uzun soluklu film serilerinden biri olmaya aday Fast and Furious / Hızlı ve Öfkeli filmlerinin sekizincisi 2017 yılında vizyona girecek. Yönetmen koltuğunda bu sefer F. Gary Gray'in oturduğu yapımın oyuncu kadrosunda Vin Diesel , Dwayne Johnson, Jason Statham, Lucas Black ve Kurt Russell isimlerinin yer alması bekleniyor.
Punk rock grubu The Ain't Rights gezici olarak barlarda konser verirken son dakika kararıyla Oregon'un ormanlık bölgesindeki bir barda sahne almak için yola çıkarlar. Mekana gittiklerinde her şey yolundadır ve konseri sorunsuz atlatırlar. Ancak konser sonrası, sahne arkasındaki odalarında genç bir kadının cesediyle karşılaşırlar. Mekanın acımasız sahibi olayın tek şahitleri olan grubun ortadan kaldırılmasına karar vermiştir. Müzisyenler, o ve adamları tarafından abluka altına alınan bir odada hayatta kalma savaşı verecekleri uzun bir geceye adım atar.
Baba Tommy ve oğul Austin birlikte çalışan adlî tıp memurlarıdır. Austin annesinin ölümünden sonra babasını yalnız bırakmamaya gayret etse de yavaş yavaş kendi hayatını kurabilmek adına kız arkadaşıyla birlikte şehir değiştirmeyi planlamaktadır. Bunu babasına söyleyeceği akşam evlerinin bodrum katında yer alan morglarına bir ceset getirilir. Görünürde hiçbir ölümcül yarası olmayan genç kadın cesedi hakkında bütün bilgiler belirsizdir. Baba-oğul cesedi inceledikçe tutarsız ipuçları bulmaya başlarlar. Ancak bilmedikleri şey, cesedin sıradan bir cinayet kurbanı olmadığıdır. İkili cesedi inceledikçe işler daha da gizemli ve tehlikeli bir hal almaya başlayacaktır...André Øvredal tarafından yönetilen filmin senaryosu Ian B. Goldberg ve Richard Naing'e ait. Başrolleirnde ise ünlü oyuncular Emile Hirsch, Brian Cox ve Ophelia Lovibond yer alıyor.
Wisconsin’de üç üniversite öğrencisinin eski bir eve yerleşir. Bu dakikadan sonra başlayan olaylar zinciri, akla hayale gelmeyen aksiyonların başlangıcıdır. Önemli olan bu korkunç olaylara sebep olan şeyin ne olduğundan ziyade, kim olduğudur.The Bye Bye Man’in varlığından bir kere haberdar olmak, onun lanetiyle baş başa kalmak için yeterlidir. Varlığına inanan herkese sahip olan The Bye Bye Man’den birazcık da olsa korunabilmenin tek yolu, ondan bahsetmemek, onu düşünmemek ve ondan korkmamaktır...Yönetmenliğini Stacy Title’ın yaptığı ve senaristliğini Robert Damon Schneck ile Jonathan Penner ikilisinin kaleme aldığı filmin başrolünde ise Douglas Smith, Lucien Laviscount ve Cressida Bonas yer alıyor.
Belgesel türündeki The Eagle Huntress filmi 13 yaşındaki Aisholpan'ın hikayesini anlatıyor. Küçük Aisholpan hayatı boyunca bir kartal avcısı olmak için eğitilmiştir. Kendi ailesi tarafından verilen bu eğitimin çok özel bir yanı vardır. Küçük kız ailesinden gelen geleneğin 12 nesil sonra ilk kadın temsilcisi olacaktır...Aisholpan'ın kendisini canlandırdığı belgesel türünde anlatıcı görevini ise Star Wars'un Rey'i olarak ünlenen Daisy Ridley üstleniyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise Otto Bell oturuyor.
Özkan, henüz oyun ile işin ayrımını yapamadığı yaşlarda, üç tekerlekli seyyar arabasıyla hayata tutunmaya çalışan babası Mezeci İsmail Hakkı'nın yanında ücretsiz çalışmaktadır. Bir zamanlar tahıl satılan Pirinç Hanı, o günlerde artık adını taşıyan bir hayat sürmüyordur. Mezeci çırağı Özkan ise çalışırken 1970’li yılların Pirinç Hanı’nda esnafın gündelik yaşantısını sessizce hafızasına kaydetmektedir... Özkan daha nelere tanıklık edecektir? Nasıl bir son yazacaktır?Battal Karslıoğlu'nun yönetmenliğini üstlendiği ve Özkan İrman'ın kitabından senaryolaştırdığı Mezeci Çırağı'nın kadrosunda ise Yusuf Atala, Murat Ercanlı, Ahmet Karakman, Deniz Oral, Aydan Çakır, Pınar Gordie, Ersin Özkan, Ahmet Ünal, Zeynep Şenyiğit, Tolga Manyer, Ekrem Şenel, Süleyman Kabaali, Coşkun Konuk, Yasin Köseoğlu, Nazlı Kar, Ferda Erişkin, Arda İrman, Tuna İrman isimleri yer alıyor.
Chris sıradan bir siyahi gençtir. Sevgilisi Rose ile mutlu bir ilişkisi vardır. Rose bir gün Chris'i ailesinin mülküne davet eder. Avrupalı Amerikalı sevgilisinin ailesinde bir tuhaflık olduğunu sezen Chris bir süre sonra mülkte kalmakta olan siyahi kişilerin bir bir kaybolduğunu öğrenir. Bunun üzerine tuz biber olan şey ise başka bir siyahi adamın kendisine iş işten geçmeden gitmesi yönündeki uyarısı olur. Chris bir şeylerin ters gittiğini sezmeye başladığında kurtulması sandığından çok daha zor olacaktır...Jordan Peele imzalı korku türündeki yapımın başrollerini Daniel Kaluuya, Allison Williams, Bradley Whitford üstleniyor.
Uyku ve uyanıklık, zihin ve maddenin ikiliğini temel alan, günlük dünyada belirsiz bir aşk hikayesi.Hastalıklı derecede asosyal Maria, kendi gibi sessiz ve içine kapanık müdürü Endre ile yakınlaşır. Geceleri aynı rüyaları gördüklerini fark ettiklerinde önce korkarlar ancak sonrasında rüyalarındaki birlikteliği gerçek hayata taşımaya çalışırlar.Ildikó Enyedi'nin yazıp yönettiği filmin başrollerinde Morcsányi Géza, Alexandra Borbély ve Zoltán Schneider yer alıyor. Film, 67. Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı büyük ödülünü kazandı.
Film, 17. yüzyılda yaşayan iki rahibin karşılaştıkları şiddet ve baskıyı konu alıyor. Onyedinci yüzyılda Hristiyanlığı tanıtmak ve kayıp olan akıl hocaları Ferreira'yı bulmak için yola çıkan iki Cizvit papaz, Rodrigues ve Garrpe, Japonya'ya geldiklerinde şiddet ve zulümle karşı karşıya kalırlar. Katolikliğin yasadışı olduğu ve varlıklarının yasak olduğu bir dönemde Japonya'ya gelen ikilinin inancı ciddi bir teste tabi tutulacaktır...Filmin yönetmen koltuğunda usta yönetmen Martin Scorsese oturuyor. Filmin kadrosunda Andrew Garfield, Adam Driver, Liam Neeson, Tadanobu Asano, Issey Ogata, Ciaran Hinds, Yosuke Kubozuka ve Yoshi Oida yer alıyor.
Percy Fawcett kendini Amazon ormanlarına adamış bir kaşiftir. Kaşif, araştırdığı bölgede daha önce bilinmeyen, bir zamanlar bölgeye yerleşmiş olabilecek gelişmiş bir uygarlığa dair kanıtlar bulur. Bunları bilim camiasına açıkladığında ise Amazon yerlilerini vahşiler olarak gören bilim insanları kanıtlara gülüp geçerler. Yılmayan Percy, destekleyici karısı, oğlu ve yardımcısının desteğiyle tekrar Amazon ormanlarına döner. İddiasını kanıtlamak için araştırmalar yapan kaşif, 1925 yılında ise gizemli bir şekilde ortadan kaybolur. Ardından pek çok maceraperest, Fawcett ve ekibini bulmak için yola koyulur ama girişimler sonuçsuz kalır ve bu bölge artık Kayıp Z Şehri (Lost City of Z) olarak adlandırılır... Gazeteci ve yazar David Grann'ın Fawcett’in azminden yola çıkarak kaleme aldığı ve kendi yaptığı seyahati de anlattığı aynı adlı kitabından uyarlanan film, 20yy.'ın gizemlerinden birini beyazperdeye taşıyor. Yönetmen koltuğunda James Gray var.
Willie, Joe ve Al uzun yıllardır en yakın dostlar olan 3 yaşlı adamdır. Hayatlarını bir arada yaşayan 3 arkadaş hayatları boyunca para sıkıntısı çekmiştir. Kurtulabilmelerinin tek yolu da hızlı yoldan kıdem emekliliğidir... Para kazanabilmek ve sevdikleri insanlara yardımcı olabilmek için çaresiz kalan 3 adam kafa kafaya verirler. Planları, henüz silah tutmayı dahi bilmeseler de bir bankayı soymak ve kısa yoldan zengin olmaktır.Başrollerini Michael Caine, Alan Arkin ve Morgan Freeman'ın üstlendiği filmin kadrosunda Joey King, Christopher Lloyd, Peter Serafinowicz, Matt Dillon ve Siobhan Fallon Hogan yer alıyor. Filmin yönetmen koltuğunda Arthur Lewis ve aynı zamanda oyuncu olan Zach Braff oturuyor.
Mae (Watson) dünyanın en büyük ve en güçlü teknoloji ve sosyal medya şirketi için çalışmaya başladığında, bunu hayatının fırsatı olarak görür. Genç kadın bu fırsatı iyi değerlendirmeye kararlıdır. Şirkette azmi ve başarısı ile yükselirken şirketin kurucusu Eamon Bailey (Hanks) tarafından mahremiyet, etik ve nihayetinde kişisel özgürlüğünün sınırlarını zorlayan çığır açıcı bir deneye katılmaya teşvik edilir. Ancak deneye katılımı ve aldığı her karar, arkadaşlarının, ailesinin ve insanlığın hayatını ve geleceğini etkilemeye başlayacaktır...Başrollerinde Tom Hanks ve Emma Watson'ın yer alacağı The Circle Dave Eggers'ın kitabından beyazperdeye uyarlanıyor. The Circle günümüz dünyasında sosyal medyanın ve dijital dünyanın hayatımızı nasıl etkilediğine dair çarpıcı bir film. Filmin yönetmenliğini ve senaristliğini James Ponsoldt üstleniyor.
“Galaksinin Koruyucuları 2” filminde ekip uzayın uzak noktalarına yolculuklar ederken bir yandan da galaksiyi korumak adına farklı maceralara atılıyor. Koruyucular, artık aileleri haline gelen ekipte birbirlerini düşmanlara karşı korumak için savaşırken, Starlord olan Peter Quill’in gizemli geçmişinin sırları da çözülmeye başlıyor. Eski düşmanlar yeni müttefiklere dönüşürken, hayranların klasik çizgi romanlardaki favori karakterleri kahramanlarımızın yardımına koşuyor.James Gunn'ın yönetmenliğini yaptığı ve başrollerinde Chris Pratt, Vin Diesel ve Bradley Cooper gibi yıldız isimlerin yer aldığı 2014 yapımı Guardians of the Galaxy'nin devam filmi niteliğinde olan yapıt, bir kez daha Marvel'ın yapımcılığında izleyiciyle buluşacak. Başrollerdeki kadrosunun değişmediği yapımda yönetmen koltuğunu da bir kez daha Gunn üstleniyor.
Bir grup üniversite öğrencisi klinik bir ilaç denemesinde yer alır. Deney beklenmedik bir yan etkisi ortaya çıkar ve kendilerine ölenlerin vahşi görüntülerini gösterir. Beklenmedik yan etki dolayısıyla nasıl öldürüleceklerini görmeleri de cabasıdır. Sonra ise bunlar gerçekleşmeye başlar. Kaderden kaçmak için zekice hamleler yapmaları gerekmektedir. Ancak bu süreçte katilin aralarında olduğunu keşfederler... Katilin de tıpkı onlar gibi geleceği görebildiğini fark eden grup, hayatta kalabilmek için bir adım önde olmak zorundadır...D.J. Viola'nın yönettiği filmin senaryosu da D.J. Viola, James Hibberd ve Rob Warren Thomas'a ait. Başrollerinde ise Nathan Kress, Virginia Gardner, Kirby Bliss Blanton, Ryan Higa, Mark Furze ve Ethan Peck yer alıyor.
Kahire'de doğan, 50'lerde ün kazanan, Youssef Chahine'in "Le Sixième Jour" adlı filminde oynayan, Fransızca, İspanyolca, Arapça, İbranice, Almanca ve İtalyanca şarkıları olan müzik ikonu Dalida'nın gerçek öyküsüne dayanıyor. 55 altın plak sahibi, tüm zamanların en ünlü şarkıcılarından Dalida'nın hayatının anlatıldığı filmde sadece Gigi L’amoroso ile uluslararası müzik dünyasında büyük üne, içsel bir arayışla çıktığı Hindistan yolculuğu, disko müziğinin altın yıllarında yeniden parlayışı, trajik ölümü gibi pek çok olaya yer veriliyor.Yönetmen koltuğunda Lisa Azuelos otururken, senaryosu da Azuelos ve Dalida’nın kardeşi ve yapımcısı olan Orlando kaleme aldı.
Sinema öğrencisi dört öğrenci gerçek olay ve söylentiler üzerine tamamen terk edilmiş bir köye gezi yaparlar. Köydeki tüm yaşananlar gençler tarafından tek bir kamera tarafından kaydedilir. İhbar üzerine olay yerine giden polise teslim edilen bu kamera tüm gerçekleri göz önüne serecektir...Teoman Gündüz'ün yönetip senaryosunu Asiye Cenk Gündüz ile yazdığı korku-gerilim yapımın oyuncu kadrosunda ise Zahid Çetinkaya, Sevcan Sini, Ufuk Özkaya, Ceren Yasemen Güneysu ve Ceyhun Tutal yer alıyor.
Ejder Kalender 25 yaşlarında bir gençtir. En büyük hayali oyuncu olmak olan genç adam, Bodrum’da bir kablolu Tv bayisinde teknik servis elemanı olarak çalışmaktadır. İşini yalnızca hayallerini gerçekleştirmek için bir basamak olan gören Ejder, günün birinde beklediği haberi alır. En çok sevdiği dizinin ve ülkenin en popüler yapımcılarından biri olan Barış Savaş ve ünlü oyuncu Metin Leylek Bodrum'daki yazlıklarına birlikte geleceklerdir. Hemen bir plan yapan Ejder, ikilinin hayatlarına dahil olur. Ancak aksiliklerle geçen gecenin sonunda Ejder'in hayallerine ulaşıp ulaşamayacağı bir muamma halini alır...
1970’li yıllarda duvarcı ustası Tahir'in şansı yaver gider ve Thair önce müteahhitliğe terfi eder. İstanbul'un o zamanlar zengin-sosyetik semti olan Şişli'ye taşınır. Eşi Bedriye bu taşınmaya ayak uydurup soste kadını olur. Fakat aile büyüğü ve gazi olan dede Hacı Arif bu değişikliğe ayak uyduramaz. Torunları İhsan ve Emine'nin dindar bir şekilde yetişmelerini istemektedir. Böyle bir aile ortamında büyüyen İhsan politik olaylara karışır, Fransa'ya kaçar ve başını derde sokar. Olaydan olaya savrulan İhsan'ın ibret dolu hikayesini anlatan filmin yönetmenliğini Attila Gökbörü üstleniyor. Başrollerinde ise Meryem Arat, Altan Akışık ve Behice Maurer yer alıyor.