SADECE İŞLEVİ DEĞİL BOYUTU DA ÖNEMLİ!
“Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır…” diyen modern cinsel terapistlerin savunduğu değerleri, “Kamasutra” sanatı yüzyıllar öncesinden günümüze taşımıştır; ancak zamanla değişen değerler vardır. Kamasutra’ya göre erkekler tavşan, boğa ve aygır olmak üzere üç gruba ayrılırken, birer çiçek olan kadınlar da ceylan, kısrak ve dişi fil olarak üç türe ayrılmaktadır. Erkeklerde ayırım erkeklik organı olan penisin uzunluğuna, kadınlarda ise dölyolu adı verilen vajinanın derinliğine göre yapılmaktadır. Aygırın penisi boğaya göre, boğanınki ise tavşana göre daha uzundur. Dişi filin vajinası kısrağa göre, kısrağınki ise ceylana göre daha derindir. Erkeğin penis boyutlarının kadına üstün olduğu birleşmelerin yüksek uyumlu ve kaliteli olduğunu belirtir. Buna göre, bir aygır erkekle bir ceylan kadının birleşmesi en yüksek uyumdur. En düşük uyum, bir dişi fil kadınla bir tavşan erkeğin birleşmesidir. En doğru olanı ise, eşit türler arasındaki birleşmedir. Dolayısıyla, Kamasutra’ya göre sadece işlevi değil, boyutu da önemlidir. Ancak, vajinanın ve klitorisin anatomik ve fizyolojik önemine dair son bilimsel veriler ışığında, modern cinsel terapilerde artık vajinanın ve penisin boyu değil işlevi daha önemli bir hale gelmiştir.