Kadınların Sesini Yükselttiği 13 Film
.
Özel Sinema Kulübü Sinemia Kadınlar Günü’nü yine sinema ile kutluyor. Sinemia.com editörlerinin bu özel gün için oluşturduğu listede, kadının tek tipleştirilmesine, kimliksizleştirilmesine ve varlığının ikinci plana atılmasına karşı çıkan filmler yer alıyor. Şalvar Davası, Kadının Adı Yok gibi Türkiye klasiklerinden Thelma ve Louise, Karamel, Persepolis gibi dünyanın dört bir yanında hayat bulan yapımlara renkli bir seçki sunuluyor. İşte o listedeki filmlerden bazıları...Kaynak Fotoğraflar: Google Yeniden Kullanım
Çılgın Max: Öfkeli Yollar (Mad Max : Fury Road, 2015)
Geriye bir avuç doğal kaynak kalmış, onunla beraber de ne kadar kaynak varsa hepsini elinde tutan bir Tiran lideri ve onun karılarını alıp kaçıran imparator Furiosa. Bakalım bu kadın dayanışmasında Mad Max hangi tarafı seçecek.
Thelma ve Louise (Thelma & Louise, 1991)
Yaşadıkları hayatın dayattığı şartlar arasında sıkışıp kalmış iki kadının yolculuk üzerinden özgürleşme öyküsünü anlatan Thelma ve Louise,kadın filmleri arasında bir klasiktir. Yol boyunca başlarına gelen her türlü zorlukla mücadele ederek, kendi duvarlarını yıkarlar.
Orlando (1992)
Virginia Woolf'un aynı adlı romanında uyarlanmış, 4 asırlık bir sürece yayılarak cinsel kimlikleri inceleyen oldukça ilginç bir film.Cinsiyet meselesi aynı oyuncu üzerinden, cinsiyeti değişerek irdeleniyor. İzlenesi bir şaheser.
Uçurtmayı Vurmasınlar (1989)
Özgürlüğün ne olduğunu en güzel anlatan filmlerden. İnci'si, Barış'ı ile demir parmaklıkların ardında bir avuç kadının yanı başına çekiyor sizi,onlarla birlikte kah kahkahalara kah hıçkırıklara boğuyor. Filmin umudu olan Barış'ın varlığı ise sözcüklerle anlatılabilecek gibi değil.
Karamel (Caramel, 2007)
Beyrut’ta bir güzellik salonunda bir araya gelen 4 farklı kadının sevimli, renkli, sıcacık hikayelerine şahit oluyoruz. Yönetmeni ve başrol oyuncusu Nadine Labaki filmi öyle içten çekmiş ki, izlerken kendinizi mahallenizde hissedebilirsiniz.
Şeytan Marka Giyer (The Devil Wears Prada, 2006)
Film çok güncel bir gündeme, modern kölelik sistemine parmak basıyor. Sistemin kadına dayattığı sıfır beden olma, topuklu giyinme, sürekli makyajlı gezmek gibi her an bakımlı ve alımlı olma koşullarını, esprili ve akıcı bir dille anlatıyor.
Yedi Kocalı Hürmüz (2009)
Sadık Şendil tarafından 1971 yılında yazılan tiyatro oyunu Yedi Kocalı Hürmüz. 2009 yılında Ezel Akay tarafından sinemaya uyarlandı. Hikaye, kendini kadının toplumdaki yerini belirlemeye adamış eril söyleme karşı çıkıyor. Üstelik de bunu şıkır şıkır, çok keyifli bir şekilde yapıyor.
Küçük Kadınlar (Little Women, 1994)
Babaları savaşta olan 4 kız kardeş ve annelerinin öyküsü. Joe, Meg, Beth ve Amy'nin duygulu, sevgi, fedakarlık, inat, başarı dolu öykülerini anlatan, tüm aile toplaşıp izlenesi bir klasik. En güzel kız kardeşlik öyküsü.
Aaahh Belinda (1986)
Başrolünü Müjde Ar'ın üstlendiği Atıf Yılmaz filmi, birbirinden çok farklı iki kadının hayatına bakmamızı sağlıyor. Biri geleneksel kadın rollerine burun kıvıran bir tiyatro oyuncusu, diğeri kendini ailesini memnun etmeye adamış bir ev kadını olan bu iki kadının ortak yönü nedir sizce?