“Aile Çalışmaları Enstitüsü’nün yürüttüğü çalışmaya gören boşanmaya en yatkın çiftler 18-20 yaş aralığında evlenenler. Çünkü bu yaşta evlenenler duygusal olgunluğa ulaşmamış oluyorlar. Bir ilişkinin dinamiklerini kavrayamamaları, karmaşık sorunların altından kalkamamaları da boşanmalarında etken olarak yer alıyor... Araştırmaya göre 25 yaşında evlenen birinin boşanma ihtimali 20 yaşında evlenen birinden %50 daha az. Duygusal olgunluğa erişememenin yanında, eğitimsizlik de boşanmaların ana faktörlerinden biri. 20’li yaşların sonlarına doğru evlenenlerde boşanma oranı, 30’larının başında evlenenlere nazaran çok daha düşük. 30’lu yaşlarınıza yaklaştıkça sorunlarla baş etme kapasiteniz artıyor, olgunlaşıyorsunuz ve ekonomik durumunuz istikrar kazanıyor. Bütün bunlar mutlu bir evliliği sürdürebilmeniz için gerekli şeyleri size sağlıyor. Araştırmadan çıkan ilginç bir sonuç ise; 32 yaşına kadar evliliğinizi her bir yıl geciktirmenizin boşanma ihtimalinizi %11 azaltıyor olması. Otuz iki yaşına kadar ilave her yıl boşanma ihtimalini azaltırken, bu yaşın ardından geçen her yıl bu ihtimali %5 arttırıyor. Bunun başlıca sebebi din, dil, ırk, eğitim, maddi durum, cinsel yaşam, vb. aklınıza ilk gelen faktörler değil aslında. Eskiden beri “ne kadar geç evlenirsen o kadar uzun evli kalırsın” inanışı hakimdi, ancak araştırmalar bunun doğru olmadığını söylüyor. Araştırmacı Nicholas H. Wolfinger 32 yaşından sonraki boşanmaların temel sebebinin evlenmek için bu yaşa kadar bekleyen insanın kişilik özellikleri olduğunu söylüyor. “Aslında evlenmek için bu yaşa kadar bekleyen insanlar evlenmeyi, evlense bile iyi bir evlilik yürütebileceğini pek düşünmeyen insanlar” diyor Wolfinger. Bu insanların pek çoğu doğuştan inatçı bir kişiliğe sahip, ikili ilişkilerde zaten sıkıntılar yaşıyorlar, bunun sonucu olarak da evliliği sürekli geciktiriyorlar. Açıklama tabii ki kesin olarak kanıtlanmış bilgiler vermiyor bize, ancak en ideal evlilik yaşının 25-32 arası olduğunu fısıldıyor.