Şimdiye kadar erkeğin yatağı kendine ait bir oyun alanı olarak gördüğünü, kadının ise aynı oyun alanındaki hakkını kabul ettirmek için mücadele etmesi gerektiğini düşünürdük. Çünkü erkeklerin 30.000 yıldır değişmeyen bir cinsel prensipleri vardı. Ne kadar fazla, o kadar iyi!Kadınların durumu ise farklıydı… Onların hem bedenlerini tanımaya, hem de kendilerini daha açık ifade etmeye ihtiyaçları vardı. Böylece feminizm rüzgarlarının yoğunlaştığı 70'li yıllardan itibaren dünyada seks sohbetleri, kadın bedeni ve kadın cinselliği üzerine yoğunlaşmaya başladı.