Saçını bağlarken tokanı iki tur atarsın çok bol, üç tur atarsın çok dar olur... Kimi zaman doğru ruju bulmak, doğru erkeği bulmaktan daha zordur. Canımızı kurtaralım derken, saçımızdan oluyoruz. Ojeyi yeni sürdüğünü anladığında gelen çiş ve ona karşı verdiğimiz zorlu savaşı hiçbir erkek anlayamaz. Evrenin sırrı bile çözülür, ama bu kolyeler çözülmez! Kahrolsun sütyenler, memelere özgürlük! diyerek gün sonunda çıkardığımız sütyenden sonra gelen rahatlamayı, Amacı dışında kullanılan gözlüğün isyanı: Saçınızı başınızı yolarım valla! Kuyruklu eyeliner'ı varken gözü kaşınan kadını, Kuaförde gırtlağınızı alacaklı gibi sıkan şu siyah önlükler Boyun kıran, yutkunma savan kuaför lavabosu (olmaz olsun) Bu ise son tırnak bükücü Şu görüntüyü her gördüğünde yanan içine su serpecek bahanen: Günde 75 tel saç dökülmesi NORMAL! Çocukken saçlarımızın yarısını şu tokalarda bırakmasak, bugün tüm maaşımızı saç bakım ürünlerine yatırmıyor olurduk. Maskaralıyken hapşuran biz kadınların hazin sonu. O son diş de hakkın rahmetine kavuşana kadar, o tokanın gideri vardır. Net. Biz kadınların da nedenini anlayamadığımız durum: İki kaş arasındaki 372783729 fark... Bir şişe şampuan bitene kadar, üç şişe saç kremi bitiren arkadaşlar onlayn mı? Pudran seni affetse de, kırılmıştır... Sandalyeyle saçlarım arasında büyük bir elektriklenme oldu; biz bi çay içelim Esra Hanım. Peki toka neydi? Kıvama gelmesi için onu bir hafta bileğine takmak demekti, yani toka emekti... Ve işte en değerlimiz: O kıvama gelmiş canımızın içi tek tokamız! Bakkalın veresiye defterinden hallice... On saat fön çekersin saçın bir milim şekil almaz, üç saniye toka takarsın sonuç bu! Saçımı topladığımda olmak istediğim vs olduğum Topuklu ayakkabı dinlenme tesisi