En Güzel Sonbahar Filmleri
.
New York'ta Sonbahar (Autumn in New York):
New York'un en bilindik simalarından birisi olan Will Keane, kadınların karşı koyamadığı yakışıklı bir adamdır. Birçok kadını ayartmıştır. Dolayısıyla da ismi her gece başka biriyle anılmıştır. Bir gün yaşı geçkin bir erkekle ilişki hevesinde olan Charlotte Fielding ile tanışır. Keane, Charlotte'ta o güne kadar hiçbir kadında göremediği bir kıvılcımı görmüştür. Birbirlerinden çok farklı beklentileri olan bu iki insan, bir araya gelmenin mutluluğunu ne kadar tadabileceklerdir?
Cennetten Çok Uzakta (Far From Heaven):
1950'lerin Amerika'sında yaşayan bir ev kadının hikayesini anlatmaktadır. Whitaker ailesi, oldukça mutlu bir biçimde hayatını sürdürmektedir. Cathy, kocası Frank'i bir yatakta başka bir erkek ile beraber yakalar. Hayatlarının tüm sıradanlığı bu beklenmedik olayla birlikte sarsılacaktır. Cathy, ailesini bir arada tutmak için elinden geleni yapacaktır.
Anna Karenina:
1874 yılında yaptığı evlilikle St. Petersburg'un yüksek sosyetesi içerisinde çok iyi bir konuma sahiptir. Kocası Rus siyasetinin de önemli isimlerindendir. Bir gün erkek kardeşi Oblonsky’den onu Moskova’ya çağran bir mektup alır. Bu yolculuk esnasında tanıştığı genç subay Vronsky ile aralarında bir kıvılcım çakar.Anna, karşı koyamadığı bir aşka doğru sürüklenirken, Vronsky'den kaçıp St. Petersburg’a ve aile yaşantısına dönmesi, ne hakkında çıkan dedikoduları engelleyebilir ne de yüreğinde duyduğu aşkı.
Kasımda Aşk Başkadır (Sweet November):
Nelson Moss, tüm hayatı işi olan, işkolik bir adamdır. Bir gün ehliyet almak üzere girdiği bir sınavda Sara isimli deli dolu bir kızla tanışır. Sara, Nelson'dan en azından bir ay boyunca onunla yaşamasını ister. Nelson, teklifi kabul edecektir. Kısa sürede aynı eve taşınan iki insan, yine kısa sürede birbirlerine aşık olacaklardır. Sara, hayatında ilk kez birisine aşık olmuştur. Nelson'ın bilmediği ise aşık olduğu Sara'nın kanser olduğudur. İki insan, ölümle hayatın girdabına beraber tutulmuşlardır.
Garden State:
26 yaşındaki Andrew Largeman'ın 9 sene sonra, annesinin ölümü üzerine eve dönmesini konu alıyor. Annesinin cenazesinde, şimdi bir mezar kazıcısı olan, eski arkadaşı Mark ile karşılaşır. Largeman, babasından uzak dururken eski arkadaşları ile vakit geçirir. Daha sonra Largeman bir doktorun bekleme odasında Sam (Natalie Portman) ile tanışır ve ikili çekingen şekilde yeni bir ilişkiye başlarlar.
Ölü Ozanlar Derneği (Dead Poets Society):
1959 yılında geçen film, John Keating (Robin Williams) adlı çok başarılı ve bir o kadar da farklı olan edebiyat öğretmeninin çok disiplinli bir erkek okulu olan Welton Academy'de öğretmenlik yapmaya geldiğinde başlar. Bay Keating, çoğu baskı altında olan öğrencileri edebiyat ve şiirin bambaşka dünyasıyla tanıştırır. Onlara özgürlüğü, hayatı yeniden anlamayı, dünyaya farklı açılardan bakmayı öğretir. Okul müdürü Bay Nolan, yeni edebiyat öğretmenini, öğrencilerinden birinin intiharı üzerine, sorumlu görmüştür. Bunu bahane ederek edebiyat öğretmeni Bay Keating'i okuldan ayrılmaya zorlamıştır, fakat bu ayrılığa onu anlayan öğrencilerinin verdiği tepki Bay Nolan'ı hayatı boyunca yaşadığı belki de en utanç duyacağı anına sürükler.
Mesajınız Var (You’ve Got Mail):
Kalabalık New York şehrindeki milyonlarca yalnız insandan biri olan Joe Fox, hayalini kurduğu kitapçıyı açmak üzeredir. Boş vakitlerini bilgisayar başında geçiren Joe, chat kanallarından birinde tanıştığı bir kadınla samimi bir dostluk kurmaya başlar. Kely isimli bu kadın kendine ait kitapçısında çocuk kitapları satan sevimli ve içten bir kadındır. İkili konuştukça birbirlerine dair onlarca ortak nokta fark ederler ve aralarındaki ilişki büyülü bir bağa dönüşmeye başlar. Zamanı gelip buluşmaya ve tanışmaya karar verdiklerinde ise şaşırtıcı bir sürpriz kapıdadır…Sanal dünyada kurulan ilişkiler üzerine yapılmış ilk filmlerden biri olan sevimli yapıtın başrollerinde Meg Ryan ve Tom Hanks ikilisi bulunmakta.
Can Dostum (Good Will Hunting):
Will Hunting genel iq’nun çok çok üzerinde bir zeka seviyesine sahip, MIT’de temizlikçi olarak çalışan genç bir çocuktur. Temizlik yaptığı akşamlardan birinde, bir sınıfın tahtasında yazılı olan bir matematik sorusuna denk gelir. Çözülmesi neredeyse imkansız olan bu problemi rahatlıkla çözen Will, sessizce ortadan kaybolur. Kısa zaman içerisinde problemi yazan profesör tarafından keşfedilen Will bu başarısını diğer sorularda da sürdürecektir. Ancak bir kavga sebebiyle hapis cezasına çarptırılan gencin, bu beladan kurtulabilmek için profesöre ihtiyacı vardır.Son derece etkileyici bir başarı öyküsüne odaklanan film, bu başarılı senaryosunu Akademi Ödülleri’nde kazandığı Oscar heykeliyle taçlandırmıştı.
Harry ile Sally Tanışınca (When Harry Met Sally)
Bir yolculuk sırasında karşılaşıp tanışan Harry ve Sally isimli iki genç sohbetleri esnasında aynı üniversiteden mezun olduklarını, ancak daha önce hiç karşılaşmadıklarını fark ederler. Bu keyifli sohbet sırasında konu ikili ilişkilere gelir ve iki karşı cinsin arkadaş olup olamayacağı üzerine uzun uzun tartışırlar. Sonuç ise arkadaş olamadıkları yönündedir. New York'a vardıklarında ayrılırlar ve ikisi de ayrı ayrı kendi hayatlarını yaşamaya devam ederler. Ta ki kader yollarını tekrar birleştirine dek...Rob Reiner'ın yönetmenliğini yaptığı, başrollerinde Meg Ryan ve Billy Crystal'ın yer aldığı yapıt, tüm zamanların en başarılı romantik komedilerinden biri.
Aşkın 500 Günü (500 Days Of Summer) :
Alışılmamış türde bir romantik komedi olan film, aşkın gerçek olduğuna inanmayan bir kadın ve ona aşık olan bir adamın hikayesini anlatıyor. Tom Hansen, hayatından tamamen çıktığına emin olduğu zaman Summer Finn ile tanıştığı ilk günü hatırlar. Tom, kıza ilk gördüğü anda aşık olur. Hayatının geri kalan kısmını bu kızla birlikte geçirmesi gerektiğini biliyordur. Ne var ki Summer ne aşka ne ilişkilere inanmamaktadır. Buna rağmen aralarında arkadaşlıktan öte farklı bir ilişki başlar. Birlikte geçirecekleri günler sıradışı, eğlenceli ve komik bir hikayeye tanıklık edecektir.