Gösteri dünyasının özellikle kadınlar için hiç değişmeyen kuralıdır: Güzel olmak her zaman daha da güzel olmak. Ama sinema ya da TV dünyasında öyle ünlüler var ki tüm alışkanlıkları, genel geçer kuralları yerle bir ediyorlar. Hiçbiri uzun boylu, kalın dudaklı, badem gözlü hokka burunlu değil... Bazıları yaratılıştan çirkin bazıları da yıllar içinde çirkinleşti. İşte gösteri dünyasının en çirkin ünlüleri. Bütün dünya onu 1987 yılından bu yana Pablo Picasso tablolarındaki kadınların vücut bulmuş hali olarak tanıyor. İlk bakışta inanılamayacak kadar çirkin ama bunun altında neredeyse görünmez bir güzelliği ve elbette insanı karşı konulmaz biçimde etkileyen bir karizması ve yeteneği var. Sözün kısası o tam 20 yılı aşkın bir süredir 'can acıtıcı çirkinliğin en güzel hali'... İşte ünlü yönetmen Pedro Almodovar'ın vazgeçilmez oyuncusu Rossy de Palma. 1964 doğumlu Rosa Elena Garcia Palma de Mallorca ya da herkesin tanıdığı adıyla Rossy de Palma aslında kariyerine bir şarkıcı ve dansçı olarak başladı. Daha sonra bir gün bir kafede otururken yönetmen Pedro Aldomovar'ın dikkatini çekti ve ona La Ley Del Deseo (Arzunun Kanunu) adlı filminde rol verdi. Daha sonra bunu Sinir Krizinin Eşiğindeki Kadınlar, Kika gibi yapımlar izledi. Almodovar, başrolünü Penelope Cruz'a verdiği Los Abrazos Rotos adlı yapımında yine de Palma'dan vazgeçemedi. Yeryüzünde eşi benzeri bulunmayan bir çirkinliğe sahip olan Rossy de Palma'dan vazgeçemeyen tek kişi Almodovar değil kuşkusuz. Jean Paul Gaultier başta olmak üzere İspanyol ve Fransız modacılar da kreasyonlarını onun tanıtması için sıraya giriyorlar. İspanyolca ve Katalanca'nın yanısıra Fransızca ve İngilizce'yi de akıcı şekilde konuşan Rossy de Palma, iki oğluyla birlikte Fransa'da yaşıyor. Ve görünüşe göre eşi benzeri bulunmaz çirkinliği ve onu taşıma biçimiyle daha uzun süre hem sinemacıların hem de modacıların gözdesi olmaya devam edecek. Hollywood yıldızlarının olmazsa olmaz özelliği güzelliktir. Yetenekleri sınırlı bile olsa güzel görüntüleri onlara pek çok kapıyı açabilir. Ama sinema dünyasının başkentinde bu kuralı bozan bir kişi var ki o da Victoria Spelling ya da herkesin bildiği adıyla Tori Spelling. En üretken yapımcı olarak Guinnes Rekorlar Kitabı'na da giren efsane yapımcı Aaron Spelling ile Candy Spelling'in kızı olan Tori, elindeki tüm imkanlara ve geçirdiği tüm estetik operasyonlara rağmen Hollywood'un en çirkin ünlüsü olma özelliğini yıllardır elinde tutuyor. 1973 doğumlu Spelling; Charlie'nin Melekleri, Hanedan, Aşk Gemisi, İkiz Tepeler, Melrose Place, Hayal Adası gibi bir döneme damga vuran dizilerin yapımcısı olan babası Aaron Spelling sayesinde henüz küçük bir çocukken oyunculuğa adım attı. Pek çok meslektaşının aksine doğanın ondan esirgediklerinin eksikliğini babasının nüfuzu sayesinde kapatan Spelling; aralarında Hayal Adası, Beverly Hills 90210, Melrose Place gibi dizilerde ve Çığlık, Korkunç Bir Film gibi sinema filmlerinde rol aldı. Brian Austin Green, Nick Savalas ve Vincent Young ile flört eden Spelling ilk evliliğini Charlie Shanian ile yaptı. Onunla evliyken şimdiki eşi Dean McDermott ile tanıştı. Her ikisi de eşlerinden ayrıldı ve evlendiler. Çiftin mutlu evliliği iki çocukla taçlandı. Spelling Hilary Liftin ile birlikte kaleme aldığı Stori Telling adlı bir otobiyografi kitabı ile Mommywood adlı bir başka kitabı daha bulunuyor. Nirvana grubunun solisti müteveffa Kurt Cobain'in eşi... Cobain'in genç yaşta ölmesinden sonra bile hep onun gölgesinde yaşayan Love, hep magazin basınının eliştiri oklarını üzerine çekti. Aslında gençlik yıllarında çirkin sayılmayacak bir yüze sahip olan Love, ardı ardına estetik operasyonlar geçirdi. Dudaklarına enjekte ettirdiği silikon nedeniyle yüzü tuhaf görünmeye başladı Love'ın. Aşırı kilo alıp vermek yüzünden de bedeni yıprandı. Uyuşturucu ve içki bağımlılığı, hızlı gece hayatı onu genç yaşında çökertti. Love kural tanımaz giyim ve makyaj tarzı yüzünden de hiç derli toplu görünmeyi başaramıyor. Love, şu sıralar Cobain'den olan kızı Frances Bean'in velayetini de kaybetme korkusuyla yaşıyor. Rock efsanesi Ozzy Osbourne'un kızı Kelly aslında çirkin sayılmaz. Kimi zaman kilo sorunuyla mücadele etmek zorunda kalsa da yine de gençliği ve tazeliği yeter. Ama Kelly Osbourne, öyle tuhaf makyaj ve saç stilleri deniyor ki.. Tüm bunlar da onun güzelliğini olumsuz yönde etkiliyor. Yaşından büyük giysileri, kullandığı peruklar hep genç Osbourne'un aleyhine. Saç rengini sık sık değiştiren Kelly, yaşına uymayacak bir tarz benimsiyor genelde. Kullandığı aksesuarlar da onun güzel görünmesini engelliyor. Kelly Osbourne aslında kendine çeki düzen verdiğinde hiç de kötü görünmüyor. Genç kuşak şarkıcılar arasında sesiyle öne çıkan isim Amy Winehouse. Ama hayat tarzı içinaynı şeyi söylemek mümkün değil. Kokain kullanarak zayıflamak onun için sonun başlangıcı oldu. Uyuşturucu bağımlısı eski eşi Blake Fielder Civil, onun hayatını da rayından çıkardı. Aşırı zayıflık, uyuşturucu bağımlılığı, hızlı gece hayatı Winehouse'u daha 20'li yaşlarının başında ihtiyar bir kadın görünümüne getirdi. Buna tuhaf saç modeli de eklenince Winehouse dünyanın en çirkin ünlüleri listelerinin gediklilerinden biri oldu. Oysa Winehouse gençlik yıllarında işte böyle masum yüzlü bir öğrenciydi. Dünyanın en güzel kadını sayılmasa da bakımlı haliyle son derece çekici görünüyor Winehouse. Dünya ünlülerinin korkulu rüyası Perez Hilton... Hazırladığı blogta ünlüleri yerden yere vuran zor durumda bırakan fotoğraflarını yayınlayan Hilton, pek de sevilmiyor. O da fazla kiloları, tuhaf saç rengi ve giysileri yüzünden en çirkin ünlüler listelerinin gediklilerinden. Ünlü müzisyen Lyle Lovett dünyanın tartışmasız en çirkin adamlarından biri. Ama onun kendine özgü bir çekiciliği var. Lovett, bir dönem Hollywood'un en güzel kadınlarından Julia Roberts'ın kalbini çalmış ve onunla evlenmişti. Bu aşırı zayıf ve korkunç görünüşlü kadının dünyanın en ünlü porno yıldızı olduğuna inanmak güç. Jenna Jameson bir dönem bu görüntüsüyle hayranlarını şaşırtmış ve derhal en çirkin ünlüler listesindeki yerini almıştı. Oysa Jameson gençlik yıllarında böyle görünüyordu. Ancak hamile kalmak ona yaradı ve bebeğini doğurduktan sonra da toparlandı. Brigitte Nielsen'in gitgide çirkinleşmesinin sebebi sık sık geçirdiği estetik operasyonlar. Zaten iri bir yapısı olan Nielsen yaşlandıkça da geçirdiği estetik operasyonlar yüzünden tuhaf bir görünüme büründü. Nielsen bir zamanlar ünlü aktör Sylvester Stallone'nin eşiydi. Bu da Nielsen'in gençlik yıllarından bir anı. Willem Dafoe kesinlikle Hollywood'un genel geçer yakışıklı erkek tanımına uymuyor. Yaşı ilerledikçe artan çizgileri, kırışıklıkları da cabası. Ama Dafoe herşeye rağmen son derece karizmatik olmayı başarıyor ve çok da iyi bir aktör. Dafoe'nun gençlik yıllarından. Scott Thompson ya da gösteri dünyasındaki adıyla 'Carrot Top' dünyanın en çirkin ünlüleri listelerinin gediklilerinden. Babası uzay konusunda çalışan bir bilimadamı olan Carrot Top'ın bu tuhaf görüntüsünün nedeni geçirdiği estetik operasyonlar. Vücut geliştirme sporu da yapan komedyen gösteri dünyasının renkli simalarından biri. Carrot Top kariyerinin ilk yıllarında böyle bir görünüme sahipti. Donatella Versace moda dünyasının ünlülerinden. Onun böyle görünmesinin sebebi ise estetik operasyonlar için hiç düşünmeden bıçak altına yatması. Marilyn Manson saçı ve makyajıyla böylesine korkunç görünüyor. Bir dönem saçını sarıya boyatmıştı. Bu da Manson'ın makyajsız hali. Estetik operasyon yüzünden korkunç görününler denilince akla ilk gelen Jocelyn Wildenstein kuşkusuz. Zengin kocasını elinden kaçırmamak için onun en sevdiği hayvan olan kedi kadına benzemeye çalıştı Wildenstein. Ama sonunda kocasını kaybetti. Bu tuhaflığı ise ona dünya çapında tuhaf bir şöhret getirdi. Wildenstein'ın yıllar önceki görüntüsü böyleydi. (Hürriyet)