Bir zamanlayıcıyı 20 dakikaya ayarlayarak ne kadar sürede yemek yediğinizin farkına kolaylıkla varabilirsiniz. Bu karmaşık bir diyet planı olmadan zayıflamanızı sağlayacak iyi alışkanlıklardan biridir. Böylece her lokmanın tadını alarak yemek yiyebilirsiniz. 20 dakikalık bir süreye yayarak yediğiniz küçük porsiyonlardaki yiyecekler, hem yemekten keyif almanızı sağlar hem de vücudunuzun doygunluk hormonlarını tetikler. Vücudumuzun günlük su ihtiyacı 2 litre civarındadır. Vücut ihtiyaç duyduğu bu suyu elde edemediğinde metabolizma hızında yavaşlamalar meydana gelir ve kilo artışına davetiye çıkarır. Ancak gerek duyulan suyun tek ve büyük seferlerde değil, gün içerisinde dağılmış bir biçimde tüketilmesi önemli.Yemekten önce tüketeceğiniz birkaç bardak su yemekten çok daha az yiyerek kalkmanızı sağlayacaktır. Doğal ve zorlayıcı olmayan bir diyet yöntemi olarak yemeklerden önce su içmeyi örnek gösterebiliriz. Yemeklerinizi porsiyonlar halinde yiyorsunuz ancak bu porsiyonlar bazı zamanlar bir kaç porsiyona denk gelecek büyüklükte olabiliyorlar. Eğer tabağınıza daha az yemek koyarak bunu tüketmeye alışırsanız zamanla daha fazlasına olan ihtiyacınız da ortadan kalkacaktır. Otomatik olarak daha az yemek yemek için ise yemek tabaklarınızı küçültebilirsiniz. Böylece fark etmeden günde 200 kaloriden yılda ise yaklaşık 10 kg kilodan kurtulabilirsiniz. Tokluk hissinin beyin tarafından algılanması 15 dakikadan daha fazla sürüyor ve bu nedenle yemekleri daha kısa sürede yemek tok olduğunuzu farketmeden çok fazla besin tüketmek anlamına gelebiliyor. Bu şekilde gereksiz yiyecek tüketiminin önüne geçebilirsiniz. Acıktığınızda vücudunuz tatlı yemenizi emrediyor olabilir ancak tatlıların kan şekerini çok hızlı biçimde yükseltmeleri ve kısa süre içerisinde düşürmeleri daha fazla besin tüketimi gerçekleştirmenize neden olmaktadır. Bu tüketimi engellemek için canınız tatlı çektiğinde ufak peynirli sandviçler gibi ürünleri veya düşük kalorili sütlü tatlıları tercih edebilirsiniz. Sebzeler verdikleri tokluk hissine rağmen ete göre çok daha az kalori verirler. Böylece hem uzun süre tokluğunuzu korumanız hem de daha az enerji alarak bunların yağa dönüşümünü engelleme şansına sahipsiniz. Özellikle içerisinde bol miktarda yağ bulunduran et ürünlerinden uzak durarak öğünlerinize her zaman sebze ağırlıklı yemekler eklemeyi unutmayın. Menünüzde yağ ve kalori oranı yüksek olan kremalı çorbalar vb. hariç mutlaka çorba olduğundan emin olun. Böylece daha az kalori alırsınız. Çorbayla başlayan bir yemekte doygunluk hissi daha hızlı oluşacağından iştahınız azalır. Çorbanın ardından sebze ağırlıklı bir yemeği tercih edin. Kahverengi pirinç, arpa, yulaf, buğday ve tam buğday gibi kepekli tahıllar da fark etmeden kilo vermenize yardımcı olur. Daha düşük kalori alırken kolesterolünüzü de sağlıklı düzeyde tutabilirsiniz. Meyve suyu, soda gibi tüketeceğiniz sıvıları kısa ve geniş bardaklara koyarak tükettiğinizde %25-30 oranında daha az kalori alırsınız. Alkollü içecek tüketiminizi ve yanında yediğiniz cips, fındık gibi atıştırmalıkları sınırlandırdığınızda daha az kalori almış olursunuz. Yeşil çay fark etmeden kalori kaybetmenizi sağlayacağı için iyi bir strateji olabilir. Amerikan Diyetik Derneği’nin araştırmasına göre yoga yapanlar öz farkındalık ve düzenli beslenme konusuna daha fazla dikkat etmek eğiliminde olduğu için aynı zamanda gereksiz kalori almaktan da uzak durabilirler. Haftanın en az beş günü evde yemek yerseniz daha kolay kalori kaybedebilirsiniz.