Brad Pitt'in Rol Aldığı 26 Efsane Film
.
51 Yaşına Giren Brad Pitt'in rol aldığı unutulmaz filmleri sizler için listeledik.İşte Brad Pitt'in rol aldığı efsane filmler...
Paul Maclean (A River Runs Through It & Bizi Ayıran Nehir)Montana’da alabalık nehirlerinin kesişme noktasında yaşayan bir aile... Tanrının sözlerini arayan ve böylece güç ve güzelliğe kavuşabilmeye inanan bir Presbiteryen papazı baba ve oğullarına öğrettiği balık avlama sanatı. Paul ve Norman çocukluk dönemlerini sabahları eğitimleri üzerine , öğleden sonra ise en sevdikleri iş olan balık avlama üzere geçirirler... Çok farklı karakterlere sahip olan iki kardeşten Norman eğitimine evden uzakta bir üniversitede devam etmekte karar kılar, Paul ise Montana’da kalır ve gazetecilik hayatına başlar. Aradan geçen yıllar da aile bağları zayıflasa da onların hikayesindeki esrar perdesi balık avlama sanatının gizeminde yatar. Bizi Ayıran Nehir, Norman Maclean’in 71 yaşında kaleme aldığı romanından uyarlanmış ve Robert Redford tarafından beyaz perdeye aktarılmıştır. Montana’nın büyüleyici manzaraları eşliğinde balık avlama sanatının inceliğinden yola çıkan film hayatın ritmini yakalamayı başarıyor.
Jeffrey Goines (Twelve Monkeys & 12 Maymun)
Dünyada insanlığın yok olmasına yetecek derecede tehlikeli olan bir virüs yaklaşık beş milyar kişinin ölümüne yol açmıştır. Geriye kalan az sayıdaki insan yer altlarına kurdukları barınaklarda yaşamlarını sürdürebilmektedirler. Bu esnada virüsün yok olması için bir çözüm yolu bulan insanlar, zamanda geriye gidebilecekleri bir zaman makinesi yaparlar. İlk test sürüşü içinse eski bir mahkum olan James Cole gönüllü olur. James kendisini yedi yıl geride, bir akıl hastanesinde bulur. Akıl hastanesi gibi bir ortamda gelecekten geldiğini ve misyonunu anlattığında ise gerçek anlamda akıl hastası etiketi yemesine neden olur. 12 Maymun, zamanda yolculuk temalı filmlerin arasında en önemli olanlardan biri. Terry Gilliam imzalı filmin başrollerinde Bruce Willis ve Brad Pitt gibi ünlü isimler var.
Heinrich Harrer (Seven Years in Tibet & Tibet'te Yedi Yıl )
Avusturyalı bir dağcı olan Heinrich Harrer’ın Himalayalar’a tırmanma hedefi vardır. Dönemin faşist Alman yönetimi de dağcıyı bunun için desteklemekte ve dağcının giderlerini karşılamaktadır. Harrer 1939’da Almanlarla savaş halindeki İngilizler tarafından rehin alınır. Bir şekilde kaçmayı başarır ve Lhassa kentine ulaşır. Burada karşılaştığı Dalai Lama ve ondan öğrendikleri, dağcının tüm hayatını değiştirmek üzeredir. Harrer, budizmin felsefesi ile tanışmıştır.Enemy At the Gates ve Der Name der Rose’nin yönetmeni Jean-Jacques Annoud tarafından çekilen filmin başrolünde Brad Pitt var.
Mickey O'Neil (Snatch & Kapışma)
Suç ve aksiyon türünün son dönemdeki en dikkat çeken örneklerinden biri olan Kapışma, Londra’nın suçla örülü yeraltı dünyasında vuku bulan iki farklı hikayeyi ele alıyor. Bir tarafta çalınan bir elmasın peşinden gidenler, diğer yanda ise boks dünyasının arka sokaklarında dönen illegal işlerden birine karışan Turkish ve başına açılan belada mücadele etmek zorunda kaldığı acımasız ganster Brick Top. Bu birbirinden bağımsız görünen iki hikaye ortak bir noktada buluştuğunda işler iyiden iyiye karışacaktır. Henüz ilk filmi Lock, Stock and Two Smoking Barrels ile kendine has bir takipçi kitlesi yaratan İngiliz yönetmen Guy Ritchie’nin ikinci filmi olan yapıtın başrollerini Jason Statham, Brad Pitt ve Benicio Del Toro gibi dikkat çekici isimler paylaşıyor.
Chad Feldheimer (Burn After Reading & Aramızda Casus Var)
Tamamen starlardan, Hollywood'un en şöhretli isimlerinden oluşan müthiş kadrosuyla 'Aramızda Casus Var' hafif ama eğlenceli, aynı zamanda akılcı senaryoya sahip bir yapım olarak değerlendiriliyor. Alkolik olduğu gerekçesiyle CIA’deki işinden kovulan emekli ajan Ozzie Cox, intikam almak için gizli bilgileri bir cd’ye kaydeder. Cox’un boşanmanın eşiğinde olduğu eşi Katie, cd’yi çalar ve gittiği spor salonunda unutur. Salonda çalıştırıcı olan Chad ve aynı yerde yönetici olarak çalışan Linda, Chad’in tesadüfen bulduğu cd ile Cox’a şantaj yapmaya başlarlar. İşin içine bir de Katie’nin birlikte olduğu federal ajan Harry girince olaylar daha karmaşık bir hâl alır. İhtiyarlara Yer Yok ile en iyi yönetmen heykelciğine ulaşan Coen Kardeşler’in kara-komedi olan yeni filmi Burn After Reading’in prömiyeri Ağustos ayında Venedik Film Festivali’nde yapıldı.
Lt. Aldo Raine (Inglourious Basterds & Soysuzlar Çetesi )
Alman kuşatması altındaki Fransa her zamankinden zor günler geçirmektedir. Savaştan hasar gören sivillerden sadece biri olan Shosanna, ailesinin canice öldürülmesine tanık olmuştur. Bir şekilde bu can pazarından kurtulmayı başaran kadın Paris'e gidip burada yeni bir kimlikle, sıfırdan hayata başlar. Öte yandan Avrupa'nın farklı bir ülkesinde kendi askerlerini Nazilere karşı örgütleyen yahudi Teğmen Raine amacına ulaşmak için çeşitli planlar kurmaktadır. Shosanna, Teğmen Raine ve Alman aktrisin yolları, Shosanna'nın işlettiği bir sinema salonunda kesişecektir. Aykırı yönetmen Quentin Tarantino'nun yazıp yönettiği, başrollerini ise Brad Pitt ve Diane Kruger'ın paylaştığı film sekiz dalda Oscar'a aday gösterilmiştir.
Gerry Lane (World War Z & Dünya Savaşı Z)
Gerry Lane iki kızı ve sevgili eşiyle mutlu bir hayat sürdüren bir aile babasıdır. Bir gün arabaları trafikte sıkıştığında her zamankinden farklı olarak yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu fark ederler. Tehlike hızla yaklaşmaktadır... Ailesini güvenli bir bölgeye yerleştiren Birleşmiş Milletler çalışanı olan Gerry, ikiye ayrılan dünyayı kurtarmak için dünyayı dolaşacak ve bunu yaparken hayli kısıtlı olan zamana karşı yarışacaktır.Brad Pitt'in hem başrolünü hem de yapımcılığını üstlendiği film, insanlar ve zombiler arasında yaşanan sıra dışı bir savaşı odağına alıyor. Film Max Brooks'un aynı adlı kitabından uyarlandı.
Don 'Wardaddy' Collier (Fury)
Fury, 1945 yılının Nisan ayında, İkinci Dünya Savaşı'nın son günlerinde geçiyor ve Komutan Wardaddy, topçu Boyd Swan, yükleyici Grady Travis, şoför Trini Garcia ve yardımcı şoför Norman'dan oluşan müfrezenin, 300 düşman askeriyle karşılaştığı ve tüm imkansızlıklarla savaşmak zorunda kaldığı 24 saati konu alıyor. Beş askerden oluşan küçük ekip, zırhlı tanklarıyla, Almanya'da savaşın ortasında kalır ve bu ekip bölgede kalan son Amerikan ordusu askerlerinden oluşur. Birlik az sayıda askerden oluşmasının yanı sıra cephane anlamında da bir hayli zor durumdadır. Gruba komuta eden Çavuş Wardaddy'nin Avrupa'nın tamamını yıkıma uğratan bu savaştaki son görevi, askerlerini Nazi birliklerinin kuşatması altında olan bu bölgeden sağ salim çıkarabilmektir. 20. yüzyılın en kanlı senelerinden biri olan 1945 yılında geçen ve müfrezenin geçirdiği bir günü ele alan savaş dramının yönetmeni ve senaristi David Ayer. Filmin başrollerini ise Brad Pitt, Shia LaBeouf ve Logan Lerman paylaşıyor.
Joe Black (Meet Joe Black )
William Parrish 60'lı yaşlarında bir çok zengin bir adamdır. Çağının en önemli medya patronlarından bir tanesidir. Parrish'in şirketi geleceğiyle ilgili çok önemli bir kararın kıyısındadır. Verilecek karar şirket için bir dönüm noktası olacaktır. Parrish, bir gün bir anda kafasının içinde tuhaf seslerin yankılandığını fark eder. Bu seslerin nereden geldiği, Parrish'e nasıl musallat olduğu tamamen bir muammadır. Kızı, Parrish hiç razı olmamasına rağmen Drew adlı bir şirket çalışanıyla evlenmek üzeredir. Bir gün aniden karşısına çıkan John isimli bir adama aşık olur. Bu adam, ailenin tüm geleceğini değiştirecek bir gizemin de taşıyıcısıdır.
Bass (12 Years a Slave & 12 Yıllık Esaret)
1841'de New York'ta yaşayan Solomon Northup, kendisini müziğe adamış siyahi bir adamdır. Ailesiyle birlikte yaşayan Solomon, özgür yaşayan ve istediği şeyleri yapabildiği için mutlu bir adamdır. Fakat bir gün bir müzik işi için 2 adam ile tanışır ve çalışmak için Washington'a gider. İnandığı medeni dünya alt üst olur çünkü kendisini kaçırıp Güney'de bir çiflikte köle olarak çalışması için satarlar. Özgürlüğünü korumak için verdiği tüm emekler ve mücadele yerle bir olmuş, hayatı kabusa dönmüştür. Bu cehennemde Solomon acıyı, şiddeti, küçük düşürülmeyi yeniden öğrenecek ve isyan etmeye cesareti olmayan br grup insanın umutsuzluğuna şahit olacaktır. Sevdiklerini ve hayatını geri almak için ne yapması gerektiğini kesinlikle bulmuştur...İngiliz sinemacı Steve McQueen'in yönetmenliğini ve John Ridley ile birlikte senaristliğini üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Michael Fassbender'ın yanı sıra Brad Pitt, Benedict Cumberbatch, Paul Giamatti gibi yıldızlar da yer alıyor.
Tyler Durden (Fight Club & Dövüş Kulübü )
Dövüş Kulübünün birinci kuralı: Asla Dövüş Kulübü hakkında konuşma... Dövüş Kulübünün ikinci kuralı: Asla ve asla dövüş kulübü hakkında konuşma... Jack, hayatın sıradanlığına kapılmış bir sigorta memurudur. Uzun bir süredir 'insomnia' yani uykusuzluk hastalığından şikayetçidir. Kendi psikolojik sıkıntılarından kurtulabilmek adına grup terapilerine katılmaktadır. Terapiler esnasında Marla adında bir kızla tanışır. Bir süre sonra da hayatını değiştirecek olan Tyler Durden ile... Durden, Jack'in ulaşmak istediği tüm hedeflere ulaşmış olan bir adamdır ve Jack'i asla hakkında konuşulmaması gereken bir organizasyon olan 'Dövüş Kulübü' ile tanıştıracaktır. David Fincher'ın kısa sürede kült mertebesine erişen filminin popülerliği dillere destan. Filmin başrollerinde de Brad Pitt, Edward Norton ve Helena Bonham Carter gibi ünlü simaları görmek mümkün.
Louis de Pointe du Lac (Interview with the Vampire: The Vampire Chronicles & Vampirle Görüşme)
Korku edebiyatının önemli isimlerinden Anne Rice’ın romanından uyarlanan film, karizmatik vampir Lestat ve onun tarafından ısırılarak vampir olan soylu Louis’in maceralarını konu alıyor. Vampirliğe alışamayan Louis, açlığını gidermek için insan öldürememektedir. Bu durumu çözebilmek için Lestat, küçük bir kızı da vampir yapar. Neil Jordan tarafından yönetilen film, genç yıldızlardan oluşan kadrosuyla dikkat çekiyor. Lestat rolünde Tom Cruise’a ek olarak Brad Pitt, Antonio Banderas, Christian Slater ve Kirsten Dunst filmdeki rolleriyle dikkat çekiyorlar.
Jerry Welbach (The Mexican & Meksikalı )
Suçla içiçe yaşayan Jerry, lanetli olduğuna inanılan 'Meksikalı' adlı antika bir silahı sınırın öte tarafından Amerika’ya getirmek zorundadır - aksi halde, hesabına çalıştığı suç organizayonuyla başı derde girecektir. Onu yasadışı işler çevirmekten vazgeçirmeye çalışan kız arkadaşı ise, eşcinsel bir suikastçı tarafından rehin alınır. Artık Jerry, silahına lanetine iyiden iyiye inanmaya başlamaktadır...
Tristan Ludlow (Legends of the Fall & İhtiras Rüzgarları )
19. yüzyılın son seneleri yaşanmaktadır... Savaş gazisi bir hümanist olan Albay William Ludlow, hepsi erkek olan üç çocuğunu Montana'nın kırsal bölgelerinden birinde yer alan çiftliğinde, anneleri olmadan büyütmüştür. Etraflarındaki insanlar sayesinde oldukça serüvensever bir ruha sahip olan çocuklar, bu özellikleri için babalarına çok şey borçludurlar. Aralarından birinin nişanlısı olan Susannah, şehirden kırsala geldiğinde bu ailenin hayatına yepyeni bir hava gelir. Ancak Birinci Dünya Savaşı'nın ayak sesleri uzaklardan duyulmaya başlanmıştır bile.
Tom Bishop (Spy Game & Casus Oyunu)
Nathan Muir ve ortağı sayılabilecek Tom Bishop, uzun CIA kariyerleri boyunca olabilecek tüm zor görevleri üstlenmişlerdir. Tüm dünyayı kolaçan edip, bir ajanın bulunabileceği her türlü ortamda bulunmuşlardır. Bu süreç boyunca günden güne birbirine daha da yakınlaşan iki insan, güven duygusunun huzuruyla kavrulmuşlardır. Ancak bu anılar artık geçmişte kalmışlardır. Muir artık emekli olmaya hazırlanmaktadır. Tam da bu esnada Bishop'un ağır bir suçla itham edileceğini öğrenir. Muir harekete geçmezse, kadim dostu yirmi dört saat içerisinde öldürülecektir. Muir'in son görevi, örgütü için değil, kendisi ve dostu için gerçekleşecektir.Tony Scott'ın yönettiği filmin başrollerinde Robert Redford ve Brad Pitt bulunuyor.
Mills (Se7en & Yedi)
Bir seri katil 7 ölümcül günahı işleyenleri kendi yöntemleriyle öldürmektedir. Yedi Ölümcül Günah, Hıristiyanlık inançlarına göre Kibir, Açgözlülük, Şehvet Düşkünlüğü,Kıskançlık, Oburluk,Yıkıcılık ve Tembellik'tir. İki polis dedektifi bu seri katilin peşindedir. Film, Amerika'da gösterime girdiği hafta 14.000.000 dolar gelir elde etmişti. Yönetmen David Fincher imzalı film,sürükleyici konusu ve oyuncuların performanslarıyla tüm dünyada gişede büyük başarı yakalamıştı. Başrollerde Brad Pitt, Morgan Freeman, Gywneth Paltrow var. En iyi kurgu dalında 1996’da ödüle aday olan film bu ödülü alamamıştı. Özellikle sürpriz ve çarpıcı finali ile şimdiden sinema tarihinde bir klasik olarak yerini aldı.
Rusty Ryan (Ocean's 11-12-13)
Şık ve hareketli Danny Ocean, tam bir aksiyon adamıdır. New Jersey hapishanesinden şartlı salıverilmesine 24 saat kalmışken bile karizmatik hırsız, bir sonraki planına son rötuşları yapmaktadır. 3 kuralı uygulayarak - kimseye zarar verme, hak etmeyen kimseden çalma ve oyunu, kaybedecek hiçbir şeyin yokmuş gibi oyna - Danny tarihteki en incelikle hazırlanmış ve sofistike kumarhane soygununun orkestra şefliğini yapacaktır.Bir gece yarısı Danny ve özenle seçilmiş 11 adamı, Terry Benedict’in Los Angeles’da sahip olduğu üç kumarhaneden 150 milyon USD çalacaklardır. Danny’nin eski karısı Tess ile çıkmaya başlayan Terry, kuşkusuz daha fazlasını da hak etmiştir.Danny istediği parayı ele geçirmek için hem hayatını hem de Tess ile yeniden barışma şansını riske atmaktadır. Yine de herşey Danny’nin sık elenip ince dokunmuş entrikasına uygun gelişirse iki arzusu arasında seçim yapması da gerekmeyecektir.
Achilles (Troy & Truva)
Yıl Milattan Önce 1250. Bronz Çağının sonlarına doğru. İki gelişmekte olan millet, Truva Prensi Paris’in ardından çatışmaya girer. Paris, Isparta Kraliçesi, Helen’i, kocası Menelaus’u terk etmesi ve kendisi ile birlikte Truva’ya gelmesi için ikna eder. Menelaus, karısının Truvalılar tarafından ele geçirildiğini öğrenince kardeşi Agamemnon’dan yardım ister. Agamemnon, bu durumu güç elde etmek adına bir fırsat olara görür. Bunun üzerine 50.000 Yunanlı taşıyan 1000 gemiyle Truva’ya savaş açarlar. Yunanlı kahraman Aşil’in de desteği ile Yunanlılar, asla yenilmeyen Truvalılar ile savaşa başlarlar. Ancak Hektor, karşısında durmak zorunda kalırlar. Film, Wolfgang Petersen’in merceğinden, bu mücadeleyi ve çizilmekte olan kaderin hikayesini anlatır.
John Smith (Mr. & Mrs. Smith)
John ve Jane Smith evli, normal evli bir çift olup son derece normal bir yerde yaşayıp, normal işlerde çalışan insanlardır. Tabi gizli birer tetikçi olmak, ne kadar normal diye tanımlanabilirse. Ancak ne Jane kocasının sırrını bilmektedir ne de John. Ta ki ortak bir hedefte buluşana dek. Birbirlerini öldürme görevi almışlardır. Bu amaçla bir takım araştırma işlerine başladıklarında beş ya da altı yıl sürmüş olan evlilikleri süresince birbirlerini tanıdıklarının ötesinde bambaşka yanlarını keşfederler.
Richard (Babel)
Yollara düşmüş bir karı-koca; kulakları duymayan, konuşamayan bir Japon genç kız ve ailesi; Meksika'da hayatta kalmaya çalışan bir çocuk bakıcısı ve Fas'ta yaşayan çocuklar... Babaların tüfekleriyle oynarken bütün bu birbirinden uzak insanların hayatını birbirine bağlayan çocuklar, 'insan'a dair yaşanagelen bir felaketi ivmelendireceklerdir. Farklı kıtaların insanları, bir silah ateşiyle beraber umarsızca birbirlerine bağlanacaklardır. Alejandro Gonzales Inarritu'nun Guillermo Arriaga ile beraber çıktıkları yoldaki üçüncü filmi olan Babil'in oyuncu kadrosunda Brad Pitt, Cate Blanchett ve Gael Garcia Bernal gibi oyuncular paylaşıyorlar.
Jesse James (The Assassination of Jesse James by the Coward Robert Ford & Korkak Robert Ford'un Jesse James Suikastı)
Film, Jesse James’in kendisini idol olarak gören on dokuz yaşındaki Robert Ford ile karşılaması ile birlikte gelen son günlerini anlatır. 1881 yılıdır. Jesse James bir soygunun peşindedir ve aynı zamanda da onu ele geçirmenin sonucunda bu işte para kazanacak olanlara karşı savaş açmıştır. Ancak kimse güvenmesi gerektiği konusu aslında bir muammadır. Robert Hansen’in romanından uyarlanan film çok meşhur bir kanun kaçağının özel hayatına mercek tutmaktadır. Daha ziyade Western görünümlü dramatik bir film.
Benjamin Button (The Curious Case of Benjamin Button & Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi)
Katrina Kasırgası’nın New Orleans’ı vurduğu gün ölüm döşeğindeki Daisy Williams hastane odasındaki yatağındadır. Yanında kızı Caroline vardır. Daisy, kızından ömürlük dostu Benjamin Button’ın günlüğünü yüksek sesle okumasını ister. Benjamin’in sıra dışı bir yaşam öyküsü vardır. Birinci Dünya Savaşı sırasında saatçilik yapan bir adam oğlunu savaşta kaybeder. Kör olan saatçi, tren istasyonu için imal ettiği bir saatin geriye doğru işlemesini sağlar. Hayalindeki şey, bu yolla gidenlerin bir ihtimal geri dönmelerini sağlamaktır. Ancak saat mucize yaratır. Savaşın sona erdiği gün dünyaya gelen Benjamin Button, hayatını tersten yaşamaya başlar. O seksenlerinde biri olarak doğar ve yıllar geçtikçe bebekliğine kadar uzanır ömrü. O noktada da son bulacaktır. Aşk zamanı her şey bir süre karmaşıklaşır ama yine de iki sevgilinin de yürüyeceği yol uzundur. Çok sayıda ödül alan filmin ayrıca 5 Altın Küre adaylığı da mevcuttur.
Mr. O'Brien (The Tree of Life & Hayat Ağacı)
1950’li yıllarda, Orta Batılı bir aileyi merkezine alan film ailenin en büyük oğlu Jack’in, çocukluk masumiyetinin kaybolmasından başlayarak buruk bir yetişkinlik evresine geçişini konu alıyor. Tam bu geçiş sürecinde de babası (Brad Pitt) ile yaşadığı çalkantılı baba-oğul ilişkisi, öykünün merkezine oturuyor. Jack'in olgunluk hali (Sean Penn) artık modern çağda yolunu yitirmiş bir bireydir. Kaderin varlığını ve çıkmazlarını sorgularken, diğer yandan yaşamın anlamını bulmaya çalışır... Terrence Malick'in 2011 Cannes Film Festivali'nde eleştirmenleri ikiye bölen son filmi Hayat Ağacı, yönetmenin baştan aşağıya imzasını taşıyan bir yapıt. Başrollerde Brad Pitt, Sean Penn ve Jessica Chastain yer alırken, filmin teknik ekibi de özellikle göze çarpıyor. 4 kez Oscar adayı olan görüntü yönetmeni Emmanuel Lubezki, başka bir Brad Pitt filmi olan benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi'ndeki kostüm çalışmasıyla Oscar adaylığı olan Jacqueline West ve yaptığı film müzikleriyle 3 ayrı filmle (The Curious Case Of Benjamın Button, The Queen ve The King’s Speech) Oscar adaylığı olan Alexandre Desplat yapım ekibinde göz çarpan isimler...
Billy Beane (Moneyball & Kazanma Sanatı)
'Oakland A' beysbol takımının başındaki isim olan Billy Beane (Brad Pitt) , kısıtlı bir bütçe ile resmen yoktan bir takım var ederek zengin kuluplere meydan okuyor. Fakat bunu yaparken de beysbol sporunun temel inançlarını baştan aşağıya sarsıyor. Onun yöntemleri kabul görmese, hatta delilik diye nitelendirilse de, Beane inancını ve azmini yitirmeden bildiği yönde ilerlemeye devam ediyor....Michael Lewis'in "Moneyball: The Art of Winning an Unfair Game" adlı eserinden Steven Zaillian ve Aaron Sorkin tarafından uyarlanan ve gerçek bir hikaye dayanan filmin başrollerini Brad Pitt, Robin Wright ve Jonah Hill paylaşıyor. Moneyball, 2005 yılında çektiği ilk filmi Capote ile aynı sene En İyi Yönetmen Oscarı'na aday gösterilen Bennett Miller'ın ikinci uzun metraj çalışması. Dünya prömiyeri Toronto Film Festivali'nde gerçekleştirilen filme yurt dışından şimdiye kadar gelen eleştiriler ve puanlar da oldukça yüksek.
Jackie (Killing Them Softly & Kibarca Öldürmek)
Yerel bir çetenin yönettiği, büyük paraların döndüğü bir yeraltı kumar işletmesinde ciddi bir soygun gerçekleştirilir. Failler kendilerini akıllı zanneden ama aslında geride bir sürü iz bırakan 3 adamdır. Bunun üzerine çete, düzenlendiği poker oyunları sırasında yapılan soygunları araştırmak için Jackie Cogan'ı görevlendirir. Soğuk kanlı Jackie acımasızlığı ile tanınır ama işini bir o kadar da 'temiz' ve 'kibarca' yapar. İşin esas faillerini bulmak ve icaplarına bakmakla görevlendirilen kiralık katil, diğer yandan da yaşadığı ülkenin gerçek yüzünü görebilen bir adamdır... Andrew Dominik tarafından sinemaya uyarlanan ve dünya prömiyeri 2012 mayısında Cannes Festival'inde yapılan filmin başrolünde Brad Pitt yer alırken, kadroda kendisine Richard Jenkins, James Gandolfini ve Ray Liotta eşlik ediyor.
Michael Sullivan (Sleepers & Kardeş Gibiydiler)
Sleepers, New York’un yaşanması en tehlikeli mahallelerinden birinde yaşayan bit grup gencin hikayesini anlatır. Bu dört genç bir gün yanlışıkla bir adamın hayatını tehlikeye atan bir kazaya sebep olduklarında gençlik ıslah merkezinde bir yıllık cezaya mahkum edilirler. Sadece bir yıl sürecek bu ceza dönemi hayatlarını derinden etkileyecek travmatik olaylarla geçer. Gardiyanlar tarafından dövülen ve taciz edilen bu gençler, bu travmaları hayatları boyunca yanlarında taşırlar. Ta ki on yıl sonra kendilerini savunabilecek kadar büyüdüklerinde, gardiyanlardan biriyle karşılaşana dek...En İyi Müzik dalında Oscar’a aday gösterilen film, Kevin Bacon, Robert De Niro, Dustin Huffman ve Brad Pitt gibi yıldız isimlerden oluşan oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor.