Dünyada kaç tane yaşayan efsane vardır derseniz, sorunun cevabı olarak sayılacak isimler bir elin parmaklarını geçmez belki. Ama, o çoktan yaşayan efsaneler listesinde ilk 5'e girmeyi başardı bile. Şöyle bir düşününce, 30 yaşına gelenlerin emekliye ayrıldığı moda sektöründe hala aktif olarak çalışan, hatta adına Londra, Paris gibi merkezlerde özel sergi açılan kaç tane manken var ki. Kate Moss'un geride bıraktığı yıllardan başlayarak moda ve magazin tarihine adını nasıl yazdırdığını hatırlayalım istedik. Onun kulvarındaki bir çokları artık yavaş yavaş emekli oluyor.. Hatta çocuk yaştan beri podyumlarda salınan top modellerin bir çoğu daha yaşı 30'u geçer geçmez çoktan köşesine çekilmeye başlamıştı bile. Ama dünyanın en sıradışı mankeni olan Kate Moss hala veda etmeye hazır değil. Hatta kimi zaman bacaklarındaki selülitlerle, eskisi gibi dümdüz olmayan karnıyla ve hatta sarkmış göğüsleriyle eleştiri konusu da oluyor.. Ama buna rağmen Kate Moss, hala dünyanın en çok kazanan ve paylaşılamayan mankenlerinden biri. üstelik de daha 20'li yaşlarındaki rakiplerine rağmen. Ve Moss'un en büyük özelliği de kendisi için söylenen hiçbir şeye aldırış etmemesi, kimi zaman çizgiyi aştığı bohem yaşantısını kendisini adım adım takip eden paparazzilere bile aldırmadan kendi bildiği gibi sürdürüyor. Özetle 1974 doğumlu Moss, 40 yaşına giriyor. Hızlı gece hayatı, sigara, alkol ve hatta uyuşturucu alışkanlığı yüzünden gençliğindeki kadar kusursuz güzelliğe sahip değil... Ama yine de ne yaşam tarzından ödün veriyor ne de moda dünyası ondan vazgeçiyor. Kate Moss'un yaşam öyküsü 16 Ocak 1974'te Londra'da başladı. Annesi, Linda Rosina Shepherd bir butikte yönetici, babası Peter Edward Moss ise havaalanında yazmandı. Anne ve babası Moss henüz 13 yaşındayken boşandılar. Moss, önce Ridgeway Primary School'da eğitim gördü. Sonra da Riddlesdown High School'a devam etti. Moss okulda çok da çalışkan bir öğrenci değildi.. Ama sporla ilgiliydi ve bu konuda da başarılıydı. Onun moda dünyasına adım atması henüz 14 yaşındayken keşfedilmesiyle oldu... Bahamalar'da yaptığı tatilden dönerken New York JFK havaalanında Storm Model Management'ın kurucusu Sarah Doukas, bu farklı görünüşlü, ince- uzun genç kızı fark etti. O andan itibaren de Kate Moss'un hayatında yepyeni bir sayfa açıldı. Modern çağların moda ikonu Kate Moss'un henüz 14 yaşındayken kamera karşısına geçtiği ilk profesyonel fotoğrafları Londra'da sergilendi. 1988'de Moss'un fotoğraflarını çeken David Ross'un 7 yıl önce yeniden ortaya çıkardığı fotoğraflarda Moss, makyajsız ve gencecik yüzüyle görülüyor. Ross, Moss'un o çekim için stüdyosuna gittiği günü de şöyle anlatıyor: Bu genç kadın yalnız başına kapıma geldi. Ona kayıp mı oldun diye sordum. Ebeveynlerinin binada bir yerlerde olduğunu ve bu kızın da onları aradığını düşündüm. Moss, kendisinin ajansı Sarah Doukas tarafından gönderildiğini söyleyince Ross bir hata olduğunu fark etmiş. Üzgünüm, bugün senin fotoğraflarını çekemem. Bugün bunu yapmayacağım çünkü yalnız başınasın demiş. Moss bir hafta sonra yanında bir erkek arkadaşıyla birlikte David Ross'un stüdyosuna yeniden gitmiş. İlk profesyonel çekimi de gün yapılmış. Ross en çok Moss'un diğer mankenlere benzemeyen görüntüsünden etkilenmiş. Kıvrımlı, uzun boylu, iri gözlü mankenlerle kıyaslanınca Moss küçük bir kedicik gibi görünmüş Ross'un gözüne. 90'lı yıllarda dönemin ünlü süpermodelleri Cindy Crawford, Lisa Snowdon, Claudia Schiffer ve Naomi Campbell'dan tarz ve görünüm olarak ayrıldığı için anti-supermodel olarak anılan Moss, o dönemde uyuşturucu kullanmaya başlamıştı. İspanya'da aldığı fazla miktarda kokain sonucu komaya giren model bir süre tedavi görmüştü. Naomi Campbell, Helena Christensen, Catherine Deneuve ve eski erkek arkadaşı Johnny Depp Moss'u desteklediklerini açıkladılar ve bu zor dönemde modeli yalnız bırakmadılar. Moss, sadece moda kariyeriyle yetinmedi. Elton John, Mick Jones, Anita Pallenberg, Marianne Faithfull ve Bobby Gillespie'yle yakın arkadaş olan Kate Moss, birçok videoklipte oynadı;Primal Scream ve Babyshambles isimli gruplarla ortak projeler içinde yer aldı. Some Velvet Morning ve La Belle et la Bete isimli şarkılarda vokal yapan model, Babyshambles'ın Shotter's Nation - You Talk, French Dog Blues, Baddie's Boogie ve Deft Left Hand şarkılarının sözlerini de yazdı. 1999'da İngiliz televizyonlarında yayınlanan Blackadder: Back & Forth isimli komedi programında küçük bir rol üstlendi. Kanser konusunda araştırmalar yapan Breakthrough Breast Cancer fonuna destek olan model ayrıca savaş çocuklarına da yardımcı olmak için çeşitli projeler içinde yer aldı. Büyük aşklar yaşadıMoss yaşadığı gönül ilişkileriyle de hep ilgi çekti. Kariyerinin ilk yıllarında Mario Sorrenti ile uzun süreli bir ilişki yaşadı Kate Moss.. Bir dönem de aktör Bily Zane ile aşk yaşadı.Ama onun tüm dünyanın en çok ilgisini çeken ilişkisi Johnny Depp ile yaşadığı oldu. İkili bir dönem nişanlıydı. Gittikleri her yerde ilgi odağı oluyorlardı. Herkes onları birbirlerine çok yakıştırıyordu. Ancak ilişkileri ömür boyu sürmedi. Moss, bir dönem de Dazed and Confised adlı filmiyle tanınan yönetmen Jefferson Hack ile birlikteydi. Çiftin aşkı uzun süre magazin basınının gündeminde kaldı. Moss, Hack'ten bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Ancak Lila Grace henüz küçükken Moss ile Hack yollarını ayırdı. Ardından da hayatına Pete Doherty girdi. İkili çılgın tavırlarıyla uzun süre gündemde kaldı. Ama sonra ayrıldılar. Moss daha sonra bir başka müzisyen Jamie Hince ile yaşadığı aşkla gündeme geldi. Çift, 2011 yılında çok konuşulan bir törenle evlendi. Evlilikleri mutlu bin şekilde sürüyor. Kate Moss, hızlı hayatıyla da gündemden hiç düşmedi. Kimi zaman alkol duvarını aşmış halde objektiflere takıldı...Bu alışkanlığı yüzünden çok eleştirildi. Uyuşturucu kullanırken çekilen fotoğrafları kelimenin tam anlamıyla infial yarattı. Moss, şu sıralar eskisine oranla daha sakin bir hayat sürdürüyor. Dublör bile kullandıMoss geçen yıl tanıtım yüzü olduğu bir firmanın reklam çekiminde dublör kullandığı için uzun süre gündemde kaldı. Enrique Iglesias'ın Finally Found You adlı klibinde oynayan Natalie Morris, Good Luck Chuck ve The A List adlı filmlerde de kamera karşısına geçen Natalie Morris, Moss'un dublörlüğünü üstlendi. Herkes bunun Moss'un kariyerinni son noktası olduğunu düşünürken o yine bu görüştekileri yanıltıp bambaşka bir işe imza attı. 60'ıncı yılını kutlayan Playboy dergisi için objekti karşısına geçti. Bu, aynı zamanda Moss için 40 yaşını farklı bir şekilde kutlamak anlamına da geliyordu. Daha dergi piyasaya çıkmadan bazı pozlar basında yer aldı. Moss, dergi için cüretkar pozlar vermişti. Moss, daha önce 40 yaşına gireceğinde Playboy dergisi için poz vermek istediğini söylemişti. Bu pozlarla hayalini de gerçekleştirmiş oldu. Bu çıkışı Moss'un bir kez daha gündemin ilk sıralarında yer almasını sağladı. Türkiye maceralarıKate Moss, birkaç kez Türkiye'ye de geldi. İlkinde ünlü fotoğrafçı Mert Alaş'ın davetlisiydi. O ziyaret sırasında Türk hamamında Alaş ve ortağı Marcus Piggot'nun objektifi karşısına geçti. Hamam pozlarıyla yine gündem yarattı. Moss geçen yaz da Bodrum'daydı. Gittiği yer yerde olduğu gibi Bodrum'da da basını peşinden koşturdu. Birkaç ay önce yine Türkiye'deydi Moss. Bir iddiaya göre Playboy için objektif karşısına geçmeden önce bir spa merkezinde detoks yapmıştı. Kate Moss ve BAFTA ödüllü oyuncu Chiwetel Ejiofor, Amerikan Vogue dergisi için İstanbul’da fotoğraf çekimi yaptı. İkili, styling’ini ünlü stil editörü Tonne Goodman’ın üstlendiği çekimlerde moda dünyasının ses getiren fotoğrafçılarından Mario Testino’nun objektifine poz verdi. Dergi; Kapalıçarşı, Eminönü Meydanı, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Galata Mevlevihanesi, Macar Feyzullah Paşa Köşkü, Karaköy Lokantası, Haliç ve Boğaziçi’nde çekilen fotoğraflara aralık sayısında 12 sayfa ayırdı. Hayatının her alanında objektiflerin ve kameraların odağında oldu Moss. Moss kimi zaman da gözyaşları içinde objektiflere takıldı.. Kimi zaman Haiti depreminde ölenler için gözyaşı döktü. Kimi zaman da intihar eden moda tasarımcısı Alexander McQuinn için. Moss, British Museum'da sergilenen bir heykele de esin kaynağı oldu. Marc Quinn, günümüzün duru güzelliğinin simgesi olarak nitelendirdiği Moss'un 3.3 metre boyunda ve 55 kilo ağırlığında altından bir heykelini yaptı. Kate Moss, ressam Lucian Freud tarafından da bir tabloda ölümsüzleştirildi. Hatta Moss'un belindeki iki tane kırlangıç dövmesinde de Freud'un imzası var. Freud, ünlü mankene İkinci Dünya Savaşı sırasında kalıcı mürekkep ve neşter kullanarak dövme yapmayı öğrendiğini söylemiş. Bu Moss'un ilgisini çekince Freud da ünlü mankenin beline iki kırlangıç resmetmiş. Dövmenin değerinin 1 buçuk milyon dolar olduğu bir dönem çok konuşulmuştu. İşte Kate Moss'un kariyerinden ve özel hayatından popüler kültür tarihinin hafızasına kazınan fotoğraflar.