15 Maddede Bayramlık Nostalji
Güncelleme Tarihi:
.
Eskiden bayramdı; şimdi ise sadece tatil. Bayramlar çocuklar içindi de, biz mi büyüdük? Yoksa gerçekten de kaybettiğimiz değerlerin arkasından üzülmekten başka çaremiz mi yok? Siz de derin bir ah çekip, "Nerede o eski bayramlar" diyenlerdenseniz, biraz hatırlayalım, biraz da hatırlatalım istedik... Bayram; tatile gitmek değil, ziyaret etmek demekti. Eş, dost, akraba, komşu ziyaretleri yapılır, iade-i ziyaretler beklenirdi.
Sokakta hazır beklerdi bayram salıncağı, gıcır gıcır sesi duyuldu mu, koşar sıraya girerdi çocuklar... Dünyanın en büyük lunaparkına gitmiş kadar eğlenirlerdi. Öyle jetonla, elektrikle falan değil, sadece salıncakçının gücüyle çalışacak kadar da samimiydi, bizdendi; seyyar salıncak.
BAKMADAN GEÇME!
Pamuk helvacı, kağıt helvacı, baloncu, elma şekerci, macuncu beklerdi her sokağın başında...
Misafire Türk kahvesi ikram edilirken, yanında likör ve badem şekeri unutulmazdı. Kahveler, tatlı sohbetlere vesile olurdu...
BAKMADAN GEÇME!
Bayram da ekmek çıkmazdı; fırınlar, gazeteciler bile çalışmazdı. Tek bir gazete çıkardı; Bayram Gazetesi. Farklı görüşler birlik beraberlik içinde olabilirlerdi bayramda, tek bir gazetede.
Kolonyalar doldurtulurdu mahallenin kolonyacısından... Herkesin kendi kolonya şişesi olurdu, en havalı kristalinden...
BAKMADAN GEÇME!
Kahvaltı sofrasından kalkar kalkmaz, soluğu mahallede alırdı çocuklar...
Bayramda anane, babaanne demek kolalı mendil demekti. Mis gibi ütülenmiş, kolalanmış, tertemiz mendiller torunlar için hazırlanırdı.
BAKMADAN GEÇME!
Samimiyetsiz toplu bayram mesajlarından önce, el öpmeler vardı. Hatta köy yerlerinde el öpülür, topluca bayramlaşılırdı.
Aynı kıyafetlerle bayrama girilmezdi mesela, çünkü bayram; yeni pabuçlar demekti evvela... Arife gecesi yeni pabuçlarla beraber uyunurdu, annenin tüm kızmalarına aldırmadan, gizlice...
BAKMADAN GEÇME!
Seyyar fotoğrafçılar gezinirdi bayram yerinde. Yepyeni bayramlıklarıyla hatıra fotoğrafı çektirirdi insanlar.
Sabah erkenden kalkılır, bayramlıklar giyilir, ailecek bayramlaşılır, sofraya oturulurdu.
BAKMADAN GEÇME!
Bayramdan günler önce atılırdı tebrik kartları, postaneler dolar taşardı. Sevgililer, hediyelerini, mektuplarını aracılarla elden gönderirlerdi gizlice. Sabrı olan telefon sırası beklerdi, 1 dakika sesini duyabilmek için.
Seyyar salıncaktan inen çocuklar, çatapat, kızkaçıran cephanelerini toplar, sokaklarda "fiiçuuuyyyvv" sesleri yankılanırdı.
BAKMADAN GEÇME!
Komşuda pişen mutlaka size de düşerdi... Komşuluk vardı çünkü. Yan yana kapılarda yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmesin diye paylaşılır, komşunun tabağı asla boş gönderilmezdi geri.Kaynak: Onedio