Güncelleme Tarihi:
Oturup bir düşünsenize; geçmiş zamanların güçlü ve hareketli insanları, gününü arabada, koltukta, okulda veya ofiste, sürekli oturarak geçiren sonra da bir spor merkezine gitmek için 1, hatta 2 kilometre giden günümüz insanlarına nasıl akıl erdirebilir? Hiç mantıklı gelmiyor. Dünyada aşırı şişmanlık veya obezite arttıkça, eskiden inanılan, "alınan kaloriler harcananlara eşit olmalı" denklemi de artık işlemez hale geliyor. Sağlık uzmanları ve popüler basın, on 10 yılın büyük bir bölümünde, bu denklemin "alma" kısmıyla ilgilendi. Her şeyi, yağı, karbonhidratları çok alıyoruz. Ancak sorun harcama kısmında da o denli büyük. Örneğin Amerika'da iki salgın hastalık vardır: obezite ve fiziksel hareketsizlik. Bunlardan biri kokteyllerde konuşulan ve en çok satan kitapların içeriğinde yer alıyor; diğeriyse tamamen görmezden geliniyor. Aslında bu konuda Amerikalılar yalnız değil. Almanya'daki Freiburg Üniversitesi Kliniği'nin spor bölümü başkanı Aloys Berg, son 200 yıldır iş gücü ve spordan kaçtıklarını söylüyor, "Şimdiyse insanlar arabadan ofise, oradan televizyon koltuğuna, oradan da yatağa gidiyor. Fiziksel hareketliliğe ihtiyacımız olduğunu unuttuk."Yeni bulgularTime dergisinin yayımladığı hareket ve sağlığı konu alan bu dosyası, bu dengesizliğe dikkat çekiyor. Neden hepimiz formda kalmalıyız? Çünkü aşırı şişman olmak kadar, aşırı hareketsiz kalmak da kötüdür. Hatta bazı sağlık uzmanları bunun çok daha kötü olduğunu söylüyor. Obezitenin riskleri arasında, şeker hastalığı, kalp krizi, yüksek tansiyon ve belirli kanserlerin olduğunu biliyoruz, ancak fiziksel hareketlilik, kilo kontrolünden çok daha fazlasını sağlar.Spor nasıl yarar sağlar?İlk olarak şunla başlayalım: lipid miktarını ayarlayarak, kalp hastalıkları riskini azaltarak ve bir kalp krizinden sonra fonksiyonları geri kazanarak kalpte mucizeler yaratır. ABD Hastalık Kontrolü ve Korunması Merkezi (CDC) baş epidemiyoloğu Herald Kohl, "Genç de olsanız yaşlı da kemik sağlığını korumakta sporun inanılmaz faydaları vardır" diyor. Ayrıca, yüksek tansiyon hastalarında depresyon ve anksiyeteyi önemli ölçüde alarak kan basıncını düzenler ve yaşlanıldığında da bilişsel fonksiyonları korur. Araştırmalar ayrıca, fiziksel hareketliliğin, büyük olasılıkla hormon seviyelerini etkileyerek ve bağırsakları atıklardan hızla arındırarak meme ve prostat kanserlerine karşı koruduğunu da ortaya koyuyor.Formda olmak=sağlıkPeki, obezite nasıl oluyor da bu kadar çok dikkat çekiyor? Bunun bir nedeni, aşırı şişman olmak, dışarıdan görülebilir bir sorundur. Formda kalmak konusundaysa çok kolay hüküm verilemez. Buffalo Üniversitesi'nde sosyal ve önleyici tıp profesörü olan Carlos Crespo, "Formda olmak zayıf olmak demek değil, sağlıklı olma durumudur" diyor. Crespo gibi düşünen uzmanlar, formda olmanın 7 bileşeni olduğunu söylüyor: vücut yapısı, kardiyo-solunum işlevi, esneklik ve hareket düzeni, kas gücü, dayanıklılık, denge ve çeviklik ile koordinasyon.Tüm bunları nasıl dikkate alacağız? Bunu kimse bilmiyor. Bunları değerlendirmek hem çok sayıda jimnastik aleti hem de para ister. ABD hükümeti, 80'lerin ortalarına kadar okullarda sağlık taramaları ve anketleri yapardı. Bildiklerimizin çoğu vücut ağırlıklarından ve spor alışkanlıkları üzerine yapılan anketlerden geliyor.Göstergeler kötüGöstergelerse hiç iyi değil. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, her yıl 1,9 milyon insan fiziksel hareketsizlik nedeniyle ölüyor. ABD'deki yetişkinlerin üçte biri obez ve bunların dörtte biri de spor yapmaya hiç vakit ayırmadığını itiraf ediyor. Avrupa Birliği vatandaşlarının yüzde 38'i egzersiz yaptığını veya bir spor dalıyla uğraştığını söylerken yüzde 40'ı hiçbiriyle ilgilenmediğini belirtiyor. Almanya'da obez yetişkinlerin oranı % 23 iken, İtalya'da obez olanların oranı, nüfusun yüzde 10'unu geçmiyor. Avrupalıların spor yapmamak için ortaya en çok sürdükleri bahane "zamansızlık". İyi haberi ise tıp dünyası veriyor: formda kalmak artık daha hızlı olabilir ve spor ayakkabıları gerektirmeyebilir. ABD hükümetinin sağlık talimatlarına göre, haftanın birçok gününde orta yoğunlukta, 30 dakika fiziksel hareketliliğe vakit harcanmalı. Bu süreyi, kiloyu korumak istiyorsanız 60, kilo vermek istiyorsanız da 90 dakikaya çıkarmalısınız.Merdiven kullanFransız hükümeti doktorları da, otobüs ve metrolarda geçen yıl başlattıkları bir kampanyada, yolculara merdivenleri kullanmalarını veya bir durak önce inip yürümeyi tavsiye ediyordu. Dahası, bu kampanyaya spor kurumlarını dahil etmediler. Fransa Ulusal Sağlık Enstitüsü Direktörü Philippe Lamoureux, "O derecede bir fiziksel hareketliliğe spor yapmadan da ulaşılabileceğini kanıtlamak istedik" diyor. "Ortalama" kelimesiyle neyin kast edildiğini merak mı ediyorsunuz? Günde 5 ila 6 kilometre yürümek, bir ortalamadır. Eğer konuşurken zorlanıyor ve kalbiniz çok hızlı atıyorsa, aşırı hareket kısmına geçmişsiniz demektir.Öte yandan, Amerikalıların yüzde kaçı 30 dakikalık ortalama bir hareketi haftanın 5 günü yapıyor ki? Time dergisinin 1000 yetişkin arasında yaptığı ankete göre, yüzde 33 bunu gerçekleştiriyor. Zamanı arabaların olmadığı, dertlerin olmadığı geçmişe döndürmek de çözüm değil. Sağlık uzmanları, yanıtın, fiziksel hareketliliği yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline getirmenin yeni yollarını bulmakta yattığına inanıyor. ABD'de başlayan ve "yürüyebilen" toplum yaratmaya çalışan "Urbanizm" akımı da güçleniyor. Bu arada bazı şirketler de buna katkıda bulunuyor. Örneğin, Telekom şirketlerinden Sprint, Kansas'taki birçok merkezinde araba kullanımını yasakladı. Buradaki birçok bina, birbirine neredeyse 1 kilometre uzunluğundaki yollarla bağlanıyor ve şirket yürümeyi özendirmek için özellikle eski ve dökük asansörler kullanıyor. Böyle destekler yine de çok değil. Ancak onlarca yıldır bunu ciddiye almayan bizler için, artık dünyanın daha formda yaşamasını sağlamanın yollarını bulma zamanı geldi. Bunu yapmanın en iyi yolu da, "öne doğru bir adım" atmaktır.Hürriyet Bilim