Güncelleme Tarihi:
Başka bir ifade ile her iki kadının birinde fibrokistik meme durumu vardır. Bu nedenle, bayanların fibrokistik hastalık durumu ile ilgili farkındalıkları önemlidir.
Fibrokistik meme ifadesi yerine zaman zaman fibroadenom, meme displazisi, kronik kistik mastit gibi isimlendirmelerde kullanılmaktadır.
Fibrokistik meme hastalığı çoğunlukla göğüslerde ağrı, yumuşak meme dokusu içinde kitle hissedilmesi ile kendini gösterir. Fibrokistik hastalıkta yumuşak hamur kıvamındaki meme dokusu içinde farklı büyüklükte topaklanma, yumrulanma, içi kıvamlı sıvı dolu baloncuk şeklinde kendini gösterir. Şikayetler adet döngüsünün belirli kısımlarında artabilir. Memelerde fibrokistik hastalık hastalarda kanseri çağrıştırdığı için ameliyat olma eğilimi doğurmaktadır. Maalesef, bazı doktorlarda risk almamak adına ameliyata yönlendirmektedirler. Oysa, memelerde fibrokistik hastalık kanser değildir ve istisnai durumlar haricinde ameliyat edilmesi gerekmez.
Fibrokistik hastalığın risk faktörleri arasında ilk adetin erken yaşta görülmesi ve geç çocuk sahibi olunması veya hiç çocuk sahibi olunmaması bulunmaktadır.
Meme dokusu bir salgı bezidir. Dolayısıyla ergenlik, gebelik ve emzirme dönemindeki hormonal değişimlerden ciddi olarak etkilenir. Büyüme gelişme döneminde erken adet görülmesi durumunda süt bezlerinin çevre dokularının yeterli gelişmemiş olması, ve gebelik ve süt verme aktivitesinin olmaması durumunda süt kanalları içinde biriken sıvı kanallar içinde su dolu baloncuklar şeklinde kistlerin oluşmasına neden olur. Bu kistlerin sayı ve büyüklük olarak artması meme dokusu içinde yumrular veya kitleler şeklinde hissedilir. Bu kistlerin büyüklükleri adet dönemindeki hormonal değişimlere göre artabilir veya azalabilir. Kistlerin büyüklüklerinin artması durumunda gerek kistteki gerginlik, gerekse çevre dokudaki sıkışma nedeniyle ağrı oluşabilir. Fibrokistik değişiklikler aslında memedeki normal değişiklikleri temsil eder. Tanı döneminde temel çaba meme kanseri olup olmadığını ortaya koymak için yapılır. Fibrokistik değişiklik, memenin fibroadenomlarını, fibrozisini ve papillomlarını da içerir.
Bütüncül tıbbi yaklaşım çerçevesinde "fibrokistik meme hastalığı" teriminin kullanımı yavaş yavaş bırakılmakta, yerine sadece "fibrokistik göğüsler" veya "fibrokistik meme değişimleri" ifadeleri tercih edilmektedir. Çünkü fibrokistik göğüslere sahip olmak gerçekten bir hastalık olarak kabul edilmemektedir. Ama buna rağmen fibrokistik meme ve fibroadenom nedeniyle ameliyatlar hala yapılmaktadır. Peki, gerçekten ameliyata gerek var mıdır? İlaçlarla veya fitoterapi gibi destek tedavileri ile sonuç alınabilir mi?
Fibrokistik memeleri olan çoğu kadının hiçbir şikayeti olmamasına rağmen, bazı kadınlarda özellikle memelerin üst, dış bölgesinde ağrı, hassasiyet ve şişkinlik olabilir. Fibrokistik hastalık durumunda şikayetler adetin hemen öncesinde en rahatsız edici seviyelere ulaşır.
Fibrokistik meme niçin oluşur?
Meme dokusunda fibrokist veya fibroadenom gelişmesinin mekanizması tam olarak anlaşılamamıştır. Menapoz sonrası hormon replasman tedavisi almayan kadınlarda azalıyor olması ve adet döngüsü ile ilişkisi hormon seviyeleri ile ilişkisini göstermektedir.
Meme bir süt bezidir ve süt üreten bezlerden, sütü meme başına taşıyan kanallardan ve bu yapıyı destekleyen destek dokusundan oluşur. Süt bezlerinde aynı rahimde olduğu gibi adet döneminin başlangıcından itibaren östrojen ve progesteron gibi hormonların etkisi ile gebeliğe hazırlık yapılır. Süt üreten hücrelerde artış ve gelişme gözlenir. Adet sonuna doğru memelerde görülen gerginlik sebebi budur.
Gebelik gerçekleşemez ise rahimde artan ve gelişen hücreler adet dönemi sonunda kanama ile atılır. Memede ise artan ve gelişen hücreler adet sonunda gebelik gerçekleşmediği içen yıkılırlar ve bu hücrelerin bir kısmı ölür. Ölen hücreler savunma hücreleri tarafından yok edilirler. Bu yok etme işlemi sırasında inflamasyon denilen iltihabi durum ortaya çıkar. Bu iltihabi hasarın tamiri sırasında fibrozis denilen sert bağ dokusu gelişir.
Memedeki süt bezleri süt üretmedikleri zamanlar bile az da olsa salgı işlevlerini sürdürürler. Normalde salgılanan sıvı süt kanallarında tekrar geriye emilir. Fibrokistik değişiklikler sırasında bu kanallarda ve bezlerde salgıların geri emilimini engelleyen hasar geliştiği için geri emilme azalır. Bazen sıvı salgılanmasında artışta olabilir. Sonuçta geri emilemeyen veya artan salgı nedeniyle için sıvı dolu keseler başka bir ifade ile kistler oluşur. Bu kistler mikroskobik büyüklükte olabildiği gibi ele gelebilecek büyüklükte de olabilir.
Tüm bu olayların sonucu memede gelişen değişikliklere fibrokistik değişiklik denir. Bu olaylar her adet döneminde tekrarlanır ve bir süre sonra kalıcı değişikliklere yol açabilir. Ölen hücre artıklarının miktarı, bu artıkların temizlenme sürecinin yeterliliği, inflamasyonun derecesi her kadında farklı olabildiği gibi, her iki memede veya aynı memenin farklı yerleşimlerinde farklılık gösterebilir; aydan aya farklılık gösterebilir.
Fibrokist veya fibroadenomlar bir kadının aylık döngüsü sırasında oluşan hormonal değişimlerin neden olduğu bir sonuçtur. Bu hormonların en önemlisi östrojen, progesteron ve prolaktindir.
Bununla beraber bayanlarda hormon seviyeleri ve süt bezi ve kanallarının sağlıklı gelişimi hormonlar yanında temel beslenme ögeleri ve bakır, magnezyum, çinko, iyot, selenyum gibi eser elementlerle de yakından ilişkilidir.
Meme dokusunun gelişmesinde, tiroid hormonları, insülin, büyüme hormonu ve TGF-beta gibi büyüme faktörleri ve diğer birçok hormon doğrudan ve dolaylı olarak etkilerler. Meme dokusu bu kompleks etki ve etkideki dalgalanmalar nedeniyle yıllar içerisinde küçük kistler ve / veya yoğun veya fibrotik doku alanları oluştururlar. Bu nedenle kadınların yarıdan fazlasında otuzlu yaşlara gelindiğinde, çok sayıda küçük kist, adenom şeklinde iyi huylu kitleler sonucunda memelerde ağrı ve hassasiyet oluşur. 35 yaşından sonra daha büyük kistler de oluşabilir.
Fibrokistik meme değişikliklerinin çeşitli formları oluşabilir: kistler, adenom şeklinde kitleler veya süt kanallarındaki değişikler ön planda olabilir. Bu nedenle bazen fibrokistik yerine fibroadenom şeklinde isimlendirilirler.
Bayanlarda fibrokistik hastalık veya fibroadenomlara tiroid bozukluğu, yumurtalıklarda polikistik over, pankreasta diyabet, mide sorunları ve bazen de otoimmun hastalıklar eşlik edebilir.