Güncelleme Tarihi:
Fazla kilolu biri olmakta ısrar ederseniz sağlığınızı riske atarsınız. İleri yaşlarda karşılaşacağınız bazı sağlık sorunları ile çok erken yaşlarda boğuşmaya başlarsınız. Fazla kilolu biri olmak daha hızlı yaşlanmanıza yol açar. Kilo fazlalığı ve obezite sorununun yayılmasının önüne geçilemiyor. Toplumsal çalışmalara ve uyarılara rağmen kilo fazlalığı sorunu yaşayanların sayısı, her yıl bir önceki yıla oranla yüzde 5 civarında artıyor. Alınan bunca önleme, gösterilen çabalara rağmen elde edilen sonuç cesaret kırıcıdır. Araştırmacılar, bu başarısızlığın nedenlerini anlamaya ve yeni çözümler bulmaya çalışıyor. Kilo fazlalığı ve şişmanlık sorununda yaşanan önlenemez yükselişin nedenlerini tartışmakta fayda var, ama gelenekel formül hiç değişmeyecek: Ne yiyorsanız yarısını yiyin, ne yapıyorsanız iki katını yapın!
Kilonuzu belirleyen başlıca faktör, kazandığınız enerji miktarı ile enerji tüketiminiz arasındaki farktır. Besinlerle aldığınız enerji miktarı her şey demek değildir. Bu enerjinin ne kadarını kullandığınız veya kullanamayıp yağ olarak depoladığınız, enerji kaynağı olarak hangi besinlerden faydalandığınız, karbonhidrat, yağ ve proteinler arasında olması gereken dengeleri tutturup tutturamadığınız da önemlidir. Beden yapınız ve metabolik-hormonal kurgunuza uygun bir beslenme programı oluşturup oluşturamadığınıza, besinleri ne zaman ve ne oranlarda kullandığınıza dikkat göstermelisiniz. Ana ve ara öğün zamanlarınız, sofraya hangi ruh haliyle oturup kalktığınız ve daha pek çok şey kilonuz üzerinde söz sahibidir.
Mucizelere hayır deyin
Öğün planlamalarını yaparken iş olanaklarını, ekonomik duruma, yerel, kültürel ağız tatlarına önem vermeden, yeni ve mucize beslenme planlarıyla kilo verdirmeyi taahüt eden (brokoli çorbası, brüksel lahanası haşlaması, hazır lahana-sebze çorbası vs.) diyet planlarının sonu, sadece başarısızlık ve umutsuzluktur.
Sürekli olarak diyet yapmak, sürekli olarak 'az yemek motivasyonu'nu korumak, belirli besin gruplarını sadece belirli ölçüler içerisinde tüketmek zorunda kalmak, herkesin zevkle oturduğu sofralarda kendini besinlerle kavga ederken bulmak, hoş bir durum değildir. Sık sık ya da sürekli diyet halinde olmak en olumlu kişilerde bile bir süre sonra yorgunluk, bıkkınlık ve reaksiyonel davranışlara neden olmaktadır.
Diğer diyet tuzakları
Sağlıklı kiloya yaklaşma çabası içine giren insanları bekleyen diğer bir tehlike de 'mucize yöntemler'dir. Mezoterapi, karboksiterapi, LPG veya Infrared ışınlarıyla zayıflatmayı vaat eden, pasif egzersiz gibi kalori kaybettirici hiçbir yararı olmayan yöntemlerle bu insanları güvensizlik ve umutsuzluğa yönelten, modern tıp tarafından onaylanmamış, sonuç vermesi mümkün olmayan yollar bunlardan bazılarıdır. Yola iyi niyetle çıkan fazla kilolu ya da şişmanların çoğu bu ve benzeri yöntemlerin sunduğu aldatıcı vaatlerle para, zaman ve umut kaybetmektedir.
Bilimsel bir beslenme planı, sizin tükettiğiniz günlük enerji toplamınızdan genelde 500 kalori kadar bir kısıtlama yapar. Çok özel durumlarda bu kısıtlamayı 1000 kaloriye kadar çıkarabilir. 500 kalorilik kısıtlamadan ne çıkar demeyin! Böyle bir kısıtlama size ortalama olarak her 10-12 gün için bir kilogram civarında kilo kaybını garanti eder. Bu, ayda 2.5-3, yılda 20-30kg'lık bir kilo kaybı demektir. 500 kalorilik bir kısıtlama yapmanız için 2 dilim ekmek, 3 yemek kaşığı pilav, 4 yemek kaşığı kuru fasulye, 2 yemek kaşığı yağ ve 1 iri muzu eksik yemeniz yetecektir. Eğer bu kadarcık bir kısıtlamayı bile göze alamıyorsanız, bizim önerimiz böyle bir çabanın içine hiç girmemenizdir.