Güncelleme Tarihi:
Dünyada ve ülkemizde boşanmaların çoğunluğu , evliliklerin ilk 5 yılında gerçekleşiyor . Sosyologlar, ülkemizde yapılan evliliklerde cinselliğin ön planda olduğunu söylüyor . Bu tür evliliklerdeyse anlaşmazlığın temel nedeni cinsel uyumsuzluk değil ,eşler arasında duygusal yakınlığın olmaması , duygu , düşünce ve isteklerin anlatılmaması . Çiftler birbirleriyle duygusallığı paylaşabildikleri sürece dostlukları artıyor, seksin önemi ise gitgide azalıyor. Evlilikte aşkı canlı tutan tek şey cinsellik değil, duygusal yakınlık ve sözlü iletişim. Bu konuda psikologlar iyi bir seks hayatının ,kötü giden bir ilişkiyi yürütemeye yeterli olmayacağını belirtiyorlar. Örneğin Amerika'da yapılan bir ankette insanlara -sizi ne şu anda olduğunuzdan daha mutlu yapar? - diye sorulduğunda kadınların çoğunluğu "para" diye yanıtlamışlar. Çok az bir kısmı ise "daha aktif cinsellik" diye cevaplamış.Erkeklere aynı soru sorulduğundaysa "para", "ün" ,"kariyer" cevabını verenler çoğunluktaymış, seks ise daha sonraki sıralarda yer alıyormuş.
Örnekler...
Selma 42 yaşında ve ev hanımı .Kocası geçirdiği kaza sonucu cinsel aktifliğini yitirmiş . Kazadan sonra seks yapamamalarına rağmen ,bu süre içerisinde birbirlerine duygusal açıdan daha fazla yakınlaşmışlar . "Yataktaki vaktimizin çoğunu öperek ve sarılarak geçiriyoruz , birbirini duygusal olarak tamamlamanın seksten daha önemli olduğunu anladık " diyor.
Duygusal yakınlığın ne denli önemli olduğuna bir başka örnek Oktay ve Özlem . Özlem "Balayımızdaki cinsel ateş zamanla soğudu .Kocam için iş her şeyden önce gelir. Yorgun argın işten geldiği zaman benimle ilgilenmek yerine kanepede uzanıp televizyon seyretmeyi tercih ediyordu. Evliliğimizin üçüncü yılında artık ayda bir seks yapar hale gelmiştik. Benim ağırıma giden kocamın bunu pek fazla önemsemeyerek ,sekste bir vazifeyi yerine getirir gibi davranmasıydı .İnsan her zaman seks ihtiyacı duymasa bile karşılıklı oturup konuşabilir , fıkralar anlatabilir .Evlendikten 4 yıl sonra boşandık .Bizim asıl sorunumuz duygusal açıdan yakın olamayışımızdı. Birbirine sarılıp öptükten sonra seksin pek önemi yok " diyor .
Birbirinize dokunun
Psikolojinin babası sayılan Freud'dan önce cinsellik tabu olarak kabul ediliyordu. Freud cinselliği saygı duyulacak bir öge haline dönüştürdü ;Cinsel içgüdü insanın mutlu olması için sarfettiği enerjinin temel nedenidir ve cinsel istek duymak insan doğasının normal bir parçasıdır. Öte yandan çoğu anne babalar erkek çocuklarını -erkek adam ağlamaz, sarılmaz ,öpmez -gibi bir takım kalıplaşmış rolleri aşılayarak büyütürler. Bu şekilde büyüyen erkek ileride karısına da sarılmaktan çekinir ,sevgisini sadece yatakta ifade eder. Cinselliği bir tabu olarak gören ortamda yetişen kadın ve erkeğin ileride cinsel isteksizlik duyması da normaldir.
Cinsel iştahlarınız aynı mı?
Evli çiftlerin yarısına yakınının cinsel problemleri var. Seks hayatında sorun yaşayan çiftlerin bazı anlaşmazlıkları cinsel iştahlarındaki dengesizlikten kaynaklanıyor. Bir başka deyişle çiftlerden birisi ilişkiye girmek isterken,diğer taraf nadiren birlikte olmak istiyor. Engellenen cinsel arzu nedeniyle çiftlerden teki öbürüne öfke duyuyor. Örneğin hasta çocuğunuzun iyileşmesi için bütün gece başında nöbet tutmak veya yorgun argın işten dönünce uyuya kalmak elbetteki cinsel arzuyu söndürecektir .Hatta bazen uyku hayattaki herşeyden daha önemliymiş gibi gelir.Halbuki birbirine dostça ,anlayışlı ve fedakarca davranılsa bu tür sorunlar ortadan kalkar.
Bu konuda Jinekolog Akif Poroy şunları söylüyor:" Üreme insanın en doğal dürtülerinden biridir ve cinsellik evlilik kurumu içerisinde sağlanmaya çalışılır. Eğer eşler cinsel gereksinimlerini evliliklerinde sağlayamazlarsa dışarıya, başka eşler bulmaya yönelirler veya mastürbasyon yaparlar. Bugün Türkiye'de açılan boşanma davalarında cinsel uyumsuzluk ve tatmin olamama pek çok problemin kaynağını teşkil ediyor. Ayrıca çiftlerin dialog kuramama sorunları seksüel sorun haline geliyor, yani karşılıklı istek ve ihtiyaçlar anlatılamadığı için cinsellik sönüyor. Seks yaşantısı evliliklerde en önemli şey olmasa bile ,seks yaşantısında yaşanan tatminsizlikler yuvaların yıkılmasına neden oluyor."
Yaş ilerledikçe
Bazı insanlar hormonal ilaç takviyesiyle seks hayatında 70'li yıllara kadar aktif olmaya çalışıyor ,ancak genellikle ortayaş ve üstünde hormon seviyeleri düşer. Testesteron (hem kadın hem de erkekte mevcut) beyni uyararak cinsel isteği artırırken ,bu hormonun azalması sekse duyulan ihtiyacı azaltır . Bir başka gerçek te 25 yaşındaki bir insanın 55'inde de kafaca aynı yapıda olmaması .İnsanlar yaşlandıkça dünya olaylarıyla daha ilgili hale gelerek hayatlarına bir anlam kazandırmaya çalışırlar, hayır işleriyle uğraşırlar , torunlarına bakarlar . Öte yandan kendi ihtiyaç ve isteklerini göz ardı ederek ,dostlarına ve akrabalarına yardımda bulunurlar. Yaşamın hızı git gide azalır, cinsellik arka planda kalır.
Evlilikte seks ne zaman problem olur?
• Beraberliğinizde güç çatışması varsa
• Kendinize güveniniz azsa
• Cinsellik eşler arasında bir ödüllendirme veya ceza yöntemi olarak kullanılıyorsa
• Aranızda iletişimsizlik varsa
• Sekste ihtiyaç ve isteklerinizi eşinize anlatamıyorsanız
• Seks paylaşılan bir güzellik değil de bir zorunluluk olarak görülüyorsa
• Erken boşalma korkusu varsa
• Hamile kalma endişesi duyuluyorsa
• Cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanırım korkusu duyuluyorsa
• Eşinizin sizi aldattığını düşünüyorsanız
• Eşinizle duygusal yakınlaşamıyor ve dostluk kuramıyorsanız