Güncelleme Tarihi:
İleri yaşta en büyük zorluk yalnızlıktır
Evlilik insanın psikolojik doğasının gereğidir, hiç kimse tek başına mutlu olamaz. Kadının erkeğe, erkeğin kadına hem fizyolojik hem de psikolojik olarak ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç, evlilikte psikolojik çekim ve gereklilik oluşturur. İnsanlar evlenmeseler bile, birlikte yaşama ihtiyacı hisseder, yaşları ilerlediğinde evliliğin psikolojik doğa gereği olduğunu daha iyi anlarlar. Çünkü ileri yaşta en büyük zorluk yalnızlıktır.
Erkek evlendiğinde annesini uzaktan sevmeye başarmalıdır
Bazı kimseler, anne ve babalarına o derece bağımlı olurlar ki; eşleri kendilerini ikinci planda hisseder. Halbuki anne - babanın konumuyla eşin konumu farklıdır, bunlar birbirinin alternatifi değildir. İnsan, aynı anda iki tarafı da sevebilir, tarafların hukukunu koruyup bu dengeyi kurarak ideal olanı başarabilir. Anneden kopmak, anneyi terk etmek ya da onu sevmemek değildir. Bir erkek evlendiği zaman annesini uzaktan sevmeyi başarmalıdır. Sevgi yatırımını annesinden alıp yeni alanlara yöneltmelidir. Yoksa karşı cinsle pek çok sorun yaşar.
Erkek ile annesi arasındaki ilişki dengeli olmalı
Kadınlar, "Sevgi deyince eşim sadece annesini hatırlıyor. Annesi söz konusu olduğunda, evde akan sular duruyor. Kendimi eşya gibi hissediyorum" diyor. Böyle bir erkekle yaşamak, kadın için tam bir felakettir ve çok zor bir duygudur. Erkek anneden kopmamalı, sevgi ve saygısını devam ettirmeli fakat uzaktan sevmelidir. Annesiyle eşinin yeri ve konumunu, yani bu ayrımı çok iyi yapmalıdır.
Bu denge evlenmeden önce öğretilmeli
Bir erkeğe bu duygularını nasıl düzene sokacağı öğretilmeli, bir genç kız da böyle bir erkekle karşılaştığı zaman ne yapacağını öğrenmiş olmalıdır. Burada doğru olan, evlendikten ve anne babasının ruhsal ve fiziksel ihtiyacını karşıladıktan sonra onları uzaktan sevmektir. Çünkü evlilikle birlikte kadın ve erkek birbirlerini tamamlamışlardır.