Evlenin, uzun yaşayın!
"Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, "Evlenin, sağlıklı kalın" diyor."
'Bekârlık sultanlık' diyen hata eder tezini de "Evlenenlerde kalp hastalıkları, depresyon ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar daha az" sözüyle destekliyor.
Yapılan son araştırmalar 'Bekârlık sultanlık'tır inancını çürütüyor. Araştırmalar sonucunda ortaya çıkan 'evlenenlerin daha uzun yaşadığı' saptamasını, Prof. Dr. Osman Müftüoğlu da doğruluyor. Hatta uzun yaşama ve sağlıklı yaşlanmada rol oynayan faktörler arasında evliliğin önemli bir payı olduğunu savunuyor. Evlenmenin ömür uzatıcı etkisinin özellikle kadınlarda daha fazla olduğunu vurgulayan Müftüoğlu, refah seviyesi iyi olanların da bir adım ileride olduğunu anlatıyor. Müftüoğlu, sorularımızı yanıtladı.
Evlenmenin uzun yaşamayı sağlayan bir etkisi olduğu yönündeki araştırma sonuçları ne kadar doğru?
Evlenmenin yaşlanma sürecine olumlu etkisi var. Bütün araştırmalara göre, uzun yaşamak istiyorsanız evlenin. Düşünmeyin, üzülmeyin, korkmadan evlenin, sağlıklı kalın. Evlenenlerde kalp hastalıkları, depresyon ve cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma oranı daha az. Evliliğin ömür uzatıcı etkisi kadınlarda daha fazla. Aslında erkekler kendine bakma özürlü. Evlenmediği zaman kadın - erkek ayrımına bakıldığında şöyle bir gözlem var. Kocası ölen kadınların ortalama yaşam süresi, karısı ölen erkeklerin yaşam süresi kıyaslandığında eşlerini kaybeden erkekler çok daha kısa yaşıyor. Çünkü kadınlar kendine bakma konusunda daha itinalı. Bana göre iyi ki kadınlar uzun yaşıyor. Çünkü erkeklerin uzun yaşadığı dünya daha bakımsız ve çirkin olurdu gibi geliyor.
Kadının kendi hayatına ve erkeğin hayatına katkısı nedir?
Kadınlar gerçekten yapıcı yaratıklar. İnce, narin ama aynı zamanda kontrollü, daha samimi, daha içten ve dikkatli. Bu açıdan bakınca cinselliğin kontrolünün daha çok kadında olduğu bir hayat, daha düzenli bir hayat olabilir. Evlilik, cinselliğin kontrolünü sağlayan bir müessese. Evli erkek daha az poligam oluyor ve bu onu cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyor. Evlilik düzen getiriyor erkeğe, bakımı sağlıyor. Evlilik, kadını da muhakkak uzun yaşatıyor. Kadını doğurgan ve üretken hale getiriyor.
Yaşamı uzatan faktörlerden birinin refah düzeyi olduğunu söylüyorsunuz...
Yaşamın uzamasında refahın önemli katkısı var. 35 - 40 yıl önceki insanın ortalama yıllık gelirine göre şimdi neredeyse yüzde 200'lük artış var. Bugün 4 bin doları beğenmiyoruz. Böyle baktığınız zaman ortalama bir Avrupa Birliği üye ülkesinde ortalama 3 bin doların altı konuşulmuyor. Bu insanın hem daha çok parası var hem tıbbın sunduğu olanaklarla daha uzun yaşama süresi yakalamış, refahı yüksek ve daha uzun yaşamak kesinlikle hakkı. Daha uzun yaşarken de kendini 60 yaşındayım ama hala kulağım iyi duysun, gözüm iyi görsün, böbreğim iyi çalışsın, görüntümde hoşluğum değişmesin kilom fazla olmasın gibi beklentilerinin olması son derece normal.
Türkiye genç nüfusa sahip... Gelecekte değişecek nüfus dengelerine yönelik yaşlı nüfus için neler yapılmalı?
Yaşlı sağlığı üzerine daha fazla eğilmemiz, ona yönelik çok ciddi hazırlıklar yapmamız lazım. Şu anda olayı sadece huzurevleri olarak görüyoruz. Ama o evlerin huzurlu evler olduğundan son derece kuşku duyuyorum. Yaşlı nüfusun nasıl organize olacağına yönelik hastane yapmamız lazım. Yaşlı sağlığını yaşlanmış insanların sağlığı gibi görmekten vazgeçip yaşlanma sürecinde insanları sağlıklı tutma gayreti haline dönüştürmek daha başarılı sonuç verir.