Güncelleme Tarihi:
Birazdan okuyacaklarınız, bir sır niteliği taşımakta olup, tamamen aramızda kalmalı. Evet, kızlar, bu yazıyı sakın erkek arkadaşınızın okumasına izin vermeyin.
Biz kadınlar, bir sevgilimiz olduğunda, onu dünyamızın merkezi haline getirir; sonra da ondan aynı karşılığı alamayınca karalar bağlayıp, kötü film senaryoları kurmaya başlarız. Gittikçe, kurma katsayımız artar ve işin boyutu gecenin bir yarısı, buzdolabından kutu kutu dondurma yeme derecesine kadar varır. Sonuçta olan, uykularımıza, formumuza ve bizi 24 saat dinlemek zorunda kalan vefalı kız arkadaşlarımıza olur. O ise, "Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış" hesabı hayatına devam eder. Kulağa çok tanıdık geliyor, değil mi?
Kendini bulunmaz Hint kumaşı zanneden sevgilinizi, siz de aynı kefeye koymaya başladığınızda, sizin için artık tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. Onu günde Atatürk Havaalanına inen uçak sayısı kadar aramaya, uçak hızı ile mesaj çekmeye başlarsanız; karşı taraftan ise tek bir sinyal bile gelmez. İşte, o zaman erkeğinizin eğitilme vaktinin geldiğini anlarsınız.
Aslında erkekler, şirin mi şirin ama bir o kadar da ele avuca sığmayan, yaramaz köpek yavrularıa benzerler. Eğitimleri de pek kolay olmaz ama üstesinden gelindiğinde de, ödülü sizi Oscar heykelciğinden daha fazla mutlu edebilir. Öyleyse, hazırsanız, derslerimize başlayabiliriz, ilk başta dersler, sevgilinizden çok size zor gelecektir ama ne demişler; sabreden derviş, muradına ermiş.
Av ve avcı oyununu uzatın: İlk çağlardan beri, erkekler avcı rolünü üstlenmek zorunda kalmışlardır. Biz kadınlar, o zamanlar mağaralarımızda çocuk büyütüp, meyve toplarken; erkekler geyik avlamak durumunda idiler. Günümüzde de, erkekler hala atalarından kalan avcılık mirasını devam ettirmekteler.
Ava çıkamadığı zaman sıkılan erkek, başka arayışlara yelken açacak demektir: siz ne kadar avlanılmaz olursanız, erkeğiniz sizin o kadar pesinizden koşacaktır. Eğitimin bu aşamasında önemli olan, minik köpek yavrusunun sıkılmasını önlemektir, çünkü sıkılan bir köpek yavrusu kötü alışkanlıklar edinir; koltukları dişler, evden kaçmanın yolarını arar.
Erkeğiniz de, sıkıldığında başka avlar peşinde evden kaçabilir. Onu eğitebilmek için, onu sürekli merakta tutmanız, sizi elde tutmanın yollarını aramaya yöneltmeniz gerekir.
Ödül ve ceza oyunu: Minik köpek yavrunuzu, ödül ve ceza yöntemi ile eğitmelisiniz. Sözünüzü dinlediğinde, onu yemek ile ödüllendirip; dinlemediğinde ona sevgi göstermeyerek cezalandırabilirsiniz.
Sevgiliniz de, size bir sürpriz yapıp, sizi Kız Kulesi'nde yemeğe götürdüğünde onu, akşam güzel bir masaj ile ödüllendirebilirsiniz ki, bu sürprizleri devamlılık göstersin. Yok eğer, size davranması gerektiği gibi davranmıyorsa, sevginizden mahrum bırakıp hatasını anlamasını sağlayabilirsiniz.
Bağımsız kadın: Köpek yavrularını eğitmenin bir yolu da, sürü liderinin kim olduğunu ona göstermektir. Liderin, siz olduğunu anladıktan sonra sözünüzden çıkmayacaktır.
Çoğunlukla, erkekler de, sürü psikolojisi ile hareket ederler. Bu durumda, yapmanız gereken biraz dişli olup, hep erkeğinizin isteklerine boyun eğmemek olmalı. Örneğin, o sizin gitmek istediğiniz bir yere gelmek istemiyorsa, siz de onu yalnız bırakıp gidin; böylece sizin de bir hayatınız olduğunu ve ona bağımlı olmadığınızı anlayacaktır. Yalnız kalmak istemeyeceği için de sizinle gelmek zorunda kalacaktır.
Hatasını anlatın: Erkeğiniz eğitim sırasında şımarmaya çok meyilli olacaktır, sert çık¬madığınız takdirde, size kucak isteyen mi¬nik bir köpek yavrusu bakışları ile bakıp şef¬kat göstermenizi isteyecektir. Diyelim ki, sevgiliniz, size söz verdiği halde, ailenizin yemek davetine gelemedi; onun özürlerini hemen kabul etmeden önce. onun hatasını iyice anlamasını sağlamalısınız.
O size gelsin: Minik köpek yavrunuzu okşa¬mak için siz, onun yanma gitmeyin, bırakın o size gelsin. Erkek arkadaşınıza da aynı şekilde davranmalısınız. Ona ilgi, şefkat gösteren sürekli siz olmayın. Sevginizin kıymetini anlaması için, aslında bu sevgiye ne kadar muhtaç olduğunu anlaması gerekir. Unutmayın, insan elindekinin kıymetini kaybedince anlar.
Eğitim sırasında aklınıza takılacak sorular
Beni aramadığı halde onu aramalı mıyım?
İşte, biz kadınların kırık not aldığı bir ders. Kafamızı kurcalayan bu sorunun yanıtı, as¬lında tek bir kelime: HAYIR. Siz, onu aradıkça, peşinden koştukça o,Tarkan'ın "Şımarık" klibindeki sürü gibi kızdan kaçtığı gibi, çareyi kaçmakta bulur.
Oysa, eğer siz onu aramazsanız, onu meraka düşürürsünüz; niye aranmadığını merak eden bir er¬keğin egosu hafiften kırılmaya başlamış demektir, işte tam bu safhada, onu da sizi kaybetme korkusu sarar. Şimdiden, roller biraz değişmeye başlıyor değil mi?
Ona mesaj gönderdiğim, telesekreterine not bıraktığım halde neden beni geri aramıyor?
Bir erkek bu şekilde davranıyorsa, iki nedeni vardır. Birincisi, acı ama ger¬çek sizi artık istemiyor demektir. İkincisi ise, sizden hoşlanıyor ama sizinle artık flört etmenin zevkini yaşayamıyor demektir, fakat bu zevki ona yeniden yaşatmak için onu biraz kıvrandırmanız yeterli.
Tabii, bunun için anaokulu öğretmenlerini kıskandıran cinsten bir sabıra ihtiyacınız var. Erkekler için bir ilişkide işin en zevkli kısmı, flört aşaması yani tabi¬ri caizse ava çıkmaktır. Bir kedinin, bir kuşun peşinden nasıl baktığım hiç gördünüz mü?
İşte, erkeğiniz de sizinle flört aşamasında bu halde iken, siz onu sürekli gönderdiğiniz mesajlarınızla, kuşu mideye indirdikten sonra uyuklayan kedi haline sokarsınız.
Onunla evlenmek isteyip istemediğimi bilmiyorum. Bu kadar çabaya değer mi?
Eğitimde çok önemli bir noktaya geldik. Erkeğiniz eğitim almaya değer mi yoksa siz sadece o kaçtığı için hırs yapıp kovalayanlardan mısınız? Onu gerçekten seviyorsanız, eğitime değer demektir. Onu kendinize bağlı olmaya eğitmek istiyorsanız, yapmanız gereken onu hep daha fazlası için bekletmek olmalı.
Beraber dans mı ediyorsunuz, oturalım diyen ilk siz olun, ya da güzel bir akşamın sonunda artık eve dönelim diyen hep siz olun. Böylece, şekeri bitmeden elinden alınmış çocuk gibi, şekerin tadı damağında kalacaktır ve gittikçe şekere yani size bağımlı hale gelecektir.
Günlerce arayıp sormadıktan sonra bir gün aklına esip aradığında ne yapayım?
Bu davranış, onun tekrar kovalayan konumuna düştüğünü gösteren ipucudur. Bu ipin uçunu bırakmamak, eğitmenin kim olduğunu göstermek için fırsat ayağınıza kadar geldi.
Her şey, kendine güvenmekle başlıyor, siz onu kaybetmekten korkmadığınız oranda ipler sizin elinizde demektir. Eğitimin bu safhasında, onun sizin peşinden koşan diğer erkeklerin yani rakiplerinin varlığından haberdar olması gerekir.
Sizinle görüşmek istediğinde, onun önerdiği gün yerine üç-dört gün sonrasını söyleyin, ne de olsa yoğun bir sosyal hayatı olan birisiniz. Bu sayede, aslında sizin de bulunmaz Hint kumaşı olduğunuzu anlayacaktır.
Bu zevkli eğitimde önemli olan, sizin tekrar kendinize güveninizi sağlamanız. Siz, en iyisi erkeklerin küçük kaprislerini lehinize çevirerek, bu eğitim işinin keyfini çıkarmaya bakın!