Erkeklerde 45, Kadınlarda 55’inci Yaşa Dikkat
"Dinlenme halindeyken, efor sarf ettikten sonra göğüste oluşan ağrı ve yanma şeklinde acının ciddiye alınması uyarısında bulunan Kardiyoloji Uzmanı Dr. Burak Teymen, “45 yaşındaki erkekler ve 55 yaşını tamamlamış kadınlar koroner arter hastalığı için risk faktörleri oluşturur” dedi."
Koroner arter hastalığı (kalp damar hastalığı), en sık karşılaşılan kalp hastalıklarının başında geliyor. Koroner arter hastalığı için risk faktörleri, kan yağ değerlerinde bozukluk, hipertansiyon, sigara kullanımı, şeker hastalığı, ailede koroner arter hastalığının bulunması, obezite, fiziksel hareketsizlik, yağlı beslenme alışkanlığı, erkeklerde 45 yaş, kadınlarda 55 yaşları koroner arter hastalığı için risk faktörlerindendir.
Hastalık sinsi şekilde ilerleyebilir
Göğüs ağrısı genellikle 1-2 dakikadan uzun 30 dakikadan kısa süreyle olur. Üzüntülü, kederli, aşırı heyecanlı durumlarda, rüzgârlı, aşırı soğuk ve aşırı sıcak havalarda da tetiklenebilir. Koroner damarlarda ortaya çıkan darlık ya da tıkanmalar, hastada göğüs ağrısı ve kalp krizine (miyokard infarktüsü) neden olabilir.
Egzersiz esnasında zorlanma olur
Koroner damarlarda darlık oluşumu ve oluşmuş darlıkların ilerlemesini önlemek için temel prensip risk faktörlerinin düzeltilmesidir.
Şeker hastalarının düzenli kontrolleri, kilo verilmesi, tansiyon yüksekliğinin tedavi edilmesi, yüksek kolesterol ve trigliserid değerlerinin düzeltilmesi, sigaranın kesin olarak bırakılması düzenli egzersiz yapılması gibi önlemler tedavinin esasıdır. Koroner arter hastalığı olanların şikayetlerinden biri de hareket ederken özellikle egzersiz sırasında zorlanmalarıdır.
Hastalar genellikle sıkıştırıcı bir ağrı olduğunu söylerler ve hareketi tamamlayamazlar. Nefes almada güçlük çekme, göğüste basınç hissi ve yanma, yorgunluk kalp hastalığının belirtisi olabilir. Hastalığın belirlenmesinde EKG, Eforlu EKG, sintigrafi, ekokardiografi ve koroner anjiografi yöntemlerinden yararlanılır.
Tedavi sırasında beslenme önemli
Tedavinin yanı sıra öncelikle hastalığı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı. Kötü beslenme alışkanlıkları, sigara, hareketsiz yaşam gibi olumsuz faktörler değiştirilmeli düzenli ve dengeli beslenin. Hafif orta tempoda günlük yürüyüşler yapın. İdeal kilonuzu koruyun. Sofrada tuz kullanımından ve tuzlu gıda tüketiminden kaçının. Aşırı yağlı beslenmeden uzak durun.
Beyaz eti (balık, tavuk, hindi) kırmızı ete tercih edin. Alkol gibi kötü alışkanlıklardan uzak durun. Eğer içiyorsanız sigarayı derhal bırakın. Tansiyonunuzu düzenli aralıklarla ölçtürün. Açlık kan şekerinizi düzenli aralıklarla baktırın. Birinci derece akrabalarınız içerisinde 50 yaşından önce koroner arter hastalığına (kalp krizi, stent veya bypas) yakalanmış olanlar varsa siz de mutlaka sağlık kontrollerinizi yaptırın.
Hasta bir gün sonra taburcu
Koroner anjiyografi dediğimiz yöntemle kalbin damarları görüntülenir. Buradaki durum tespit edildikten sonra "Balon + Stent tedavisi mi uygulanmalı? Ameliyat mı yapılmalı?" gibi bu soruların yanıtına odaklanmak gerekiyor. Gerek koroner anjiyografi, gerekse stent ve balon uygulamasında genel anesteziye ihtiyaç duyulmuyor.
Stent ve balon yerleştirilirken hastalarla iletişim halinde olmamız gerekiyor. Hastayı uyutmadan konuşarak gerçekleştiriyoruz. Kasık damarı veya bilek damarından girdiğimiz yeri lokal anestezi ile uyuşturuyoruz. Anjiyodan sonra hastanede bilekten veya kasıktan anjiyo sonrası 2-3 saatlik bir dinlenme süresi gerekiyor. Balon+Stent işleminden sonra ise hastaların bir gün hastanede yatması gerekiyor. Balon+stent işleminde genelde bir gün sonra hasta normal yaşamına dönebiliyor.