Erkek gözüyle ilişkinin unutulmayan anları
"Erkekler bizim gibi beş yaşından beri masalsı bir düğün hayal etmiyor. Fakat iş, ilişkide dönüm noktasına geldiğinde, düşündüğümüzden daha dikkatli ve duygusallar. İşte bir erkeğin ağzından ilişkinin unutulmazları..."
Bir arkadaşımın, nişanlısı ne zaman ilişkilerindeki önemli anlarla ilgili bir soru soracak olsa vereceği cevap bellidir. İster olay çok önemli olsun (yolda birlikte ilk yürüdükleri zaman), ister küçük bir adım ('aşkım' dediği ilk an), her zaman aynı yanıtı verir: "Galiba".
Cesur ol. Çoğu erkek bu konuda tam anlamıyla cahildir. Şöyle de bir gerçek var ki bizim için ilişkinin dönüm noktaları seks etrafında dönüp durur: İlk sevişme, birlikte alınan ilk duş, çıplak yapılan ilk kahvaltı... Bunlar bizim ilişki süresince yaşamak isteyeceğimiz anlardır çoğu zaman. Ama erkeklerin düşündükleri başka özel anlar da vardır elbette. Bazıları nefes nefese kaldıkları o ilk geceki heyecanı tekrar tekrar yaşamayı bekler.
İLK ÖPÜCÜK (YALNIZCA BİR ÖPÜCÜK DEĞİLDİ)
Eros, oklarını herkese doğrultmaz. Nitekim Cheryl da benim romantik anılarım arasında simsiyah saçları, yeşil gözleri ve pürüzsüz teni ile güzel İrlandalı bir kız olarak kalmadı. Ona aşık olduğumu düşünüyordum, ta ki öpüşene kadar. O anda tıpkı dudaklarımı bir krema tabağına daldırmış gibi hissetmiştim. Dolayısıyla romantizm skalasında 0 bölgesinde yer alabildi kuşkusuz.
Kısa zaman sonra aynı şeyi Susannah ile denedim. Cheryl'in aksine, en az yüzü kadar güzel, uzun ve nazik öpüşüyordu ve hissettiklerim o anda doruk noktasına ulaşmıştı. Yalnızca öpüşmemiz, paylaştığımız tutkumuz ve söylediğimiz sözler aramızdaki ilk çekimi kuvvetlendirmiyor, aynı zamanda buna devam etmemizi sağlıyordu.
İLK SEYAHAT
Çok eski bir kural; eğer bir çift seyahatte iyi vakit geçirmezse, hiçbir yere varamaz. İster manzara fotoğraflık, ister program can sıkıcı olsun, eşlerden biri garsonu azarlıyorsa, yolun ne kadar virajlı olduğundan şikâyet edip duruyorsa ilk tatil kaçamağınız her ikiniz için de sonuncu olacaktır. Onu evin huzurlu ortamından çıkarıp gezgin ruhunu keşfettiğinde, onunla ilgili sinemada ya da akşam yemeğinde öğrendiğinden daha fazla şey öğreneceksin.
Susannah bana bir dağ yolunda durup, battaniyemize sarılıp, ağaçların arasında gezinmeyi teklif ettiğinde bunun işe yarayacağını biliyordum. Çok uzun bir yol gitmemiştik fakat yeni filizlenen ilişkimizin köklerini sağlamlaştırdığımızı hissediyordum.
>>>>>>>
İLK "SENİ SEVİYORUM"
"Her erkek 'seni seviyorum' cümlesini bir kızı yatağa atabilmek için söyler" demişti bir arkadaşım samimi bir konuşma ortamında. Oluyor böyle şeyler. Artık, kadınlar da "S" ile başlayan cümleyi "erken kullandıklarında" biraz suçluluk duyabiliyor. Ancak ne var ki bir kısmı bunu ilişkiyi mutlu sona yaklaştıracağını düşündüğü için erkeğe liderlik etmek ve yüreklendirmek amacıyla yapıyor.
Yine de bu cümleyi söylerken mırıldanmak kadar kötü bir durum yoktur. Sevgiliniz bu durum karşısında susarsa kötü, yalnızca esnerse berbat, bu bağlılık sözcüğünü daha yüksek sesle duymak isterse dehşet vericidir. Bazen "Ben de seni seviyorum" cümlesi bile kırıcı olabilir. Yine de bu cümle, yürekten söylendiğinde ve yanıtlandığında her derde deva bir iksir gibidir. Samimi olduğu sürece bu sözcük romantizmin temel taşıdır ve gerçekten hissedilirse söylenir.
EĞLENCELİ OLDUĞUNU ANLADIĞIN İLK AN
Dış görünüş geçici, espri yeteneği ise kabadır. İlk gecemizin sabahında onu benim kırmızı, mavi, beyaz Amerikan bayrağı desenli boxer'ımla gördüğümde Bayan Doğru'yu bulduğumu anlamıştım. Kahkahalar ve ön sevişmeler...
Aşk ve ilişkilerde mizah duygusu oldukça önemli bir yere sahiptir. İki taraftan birinde olmayan espri anlayışı, diğer tarafın ilişkiye bağlılığını azaltır çünkü esprileri anlaşılmadıkça kendini aptal gibi hisseder. Espri anlayışına sahip olmayan bir süper model belki dilediği tüm erkekleri elde edecektir fakat sonunda terk edilmeye mahkûmdur.
ERKEK, KIZIN ARKADAŞLARIYLA TANIŞIRSA...
Çoğu erkek sevgilisinin kız arkadaşlarını sevmek ister. Akıllı, eğlenceli, seksi kadınlar tarafından çevrelenmek her zaman harikadır, tabii bizimkinden daha akıllı, eğlenceli ve seksi olmadıkları sürece. Fakat şöyle de bir gerçek var; arkadaşları onun gerçek kimliğinin yansımasıdır. Eğer arkadaşlarıylayken köpekleri tekmelemeye uğraşıyorsa, o senin "evlilik makamına" oturtacağın anne olamayacaktır.
Arkadaşlarım Gil ve Cathy'nin durumu ise şöyleydi. Cathy'nin arkadaşları Gil ile konuşmakta zorlanıyor, yeni başlayan ilişkinin Cathy ile olan arkadaşlığını bitireceğini düşünüyorlardı. Sonunda çift birlikte bir ev tuttu ve Cathy'nin kız arkadaşları Gil'e alışmaya başladı. Tabii bunda Gil'in usta bir aşçı olmasının ve onlara afrodizyak etkili istiridyelerini tattırmasının de etkisi büyüktü elbette.
>>>>>>>
KOMODİNE İLK EL KOYDUĞUN AN
Liz'in çıktığı çocuklardan biri ondan evine yerleşmesini istemişti. Saçma. "Bana bir komodin dahi ayırmadı" diye söylenip duruyordu. "Boş bir kutu verdi o kadar." Erkekler hayatlarına bir kadını dâhil etmek istediklerinde, garip bir düşünce şekline bürünür. Onlar için boş bir komodin vermek bağlılığı ve sadakati kanıtlamanın en mükemmel yoludur. Çünkü iki farklı kadın için iki ayrı komodin bulundurmak en çapkın için bile oldukça güç bir girişimdir.
Bir erkek komodinini senin için boşalttıysa, sana boş bir alan yaratmaktan daha fazlasını yapıyordur. Seni yaşadığı yere dâhil etmek istediğinde, aslında söylemek istediği şey, ikinize ait hayatları tek bir hayata dönüştürmek istediğidir.
EVLİLİK YEMİNİ!
Hayatımızın en önemli gününde gelin adayım ve ben bir sürü sıkıntıyı paylaşıyorduk: Çiçekler vaktinde gelecek mi? Sağdıç yüzükleri hatırlayacak mı? Fred Amca pastayı getirecek mi? Fakat benim kendime has korkularım vardı. Birazdan söyleyeceğim o tek kelime dilimi damağımı kurutuyordu adeta. Boğuk sesim isteksiz damat sıfatımı üzerime yapıştırmak üzereydi ve bu kaçak gelin hikâyesinden daha beterdi. Vakit geldiğinde, hislerim korkudan çok istekli olmaya dönüşmüştü. Yanımda duran bu güzeller güzeli, buğulu gözlerle bana bakan kadını karım olarak kabul eder miydim? "Evet!" dedim yüksek, gür ve kuşkusuz bir ses tonuyla. Ve onun aynı basit ama anlamlı yemini etmesi bir melodiden farksızdı.
İLK BABALIK DUYGUSU
"Erkek mi istersin yoksa kız mı?" Karım hamile olduğunu yeni öğrenmişti. Heyecandan titriyordum ve cinsiyetin hiç önemli olmadığını söyledim. "Ben biliyorum, o bir erkek" dedi. "Mükemmel" dedim, "erkek!" Ultrason aksini söylediğinde ise hayal kırıklığına uğradığımı düşündü. "Ne kadar oğlun olmasını istediğini biliyorum" dedi. Her ne kadar bebek odasını oyuncak kamyonlarla süslemiş olsam da benim için sorun değildi. Fakat The Godfather filminde Luca Brassi'nin "İlk çocuğun erkek olmalı" repliği maço tarafım için bir tür başarısızlık anlamına geliyordu.
İlk bebeğinin doğuşunu gören bir babanın hissettiklerinin ne denli haz verdiğini anlatmam imkânsız. Eşim kızımı doğurduktan sonra, doktor avazı çıktığı kadar bağıran küçük hanımı kucağıma verdi ve ben de onu annesinin kollarına yatırdım. Birbirimize bakıyor ve ikimiz de ağlıyorduk, her ikimiz de bir mucizenin parçası olduğumuza inanıyorduk. Kızımı kucağıma tekrar aldığım zaman, kullanılması gereken en son kelimenin hayal kırıklığı olduğu apaçık ortadaydı.