Erkeğin ayrılık acısı

Erkekler duygularını çok net ifade edemedikleri için çoğu kez eleştirilirler. Ayrılık sonrası bir erkeğe önyargıyla yaklaşılmasının asıl nedeni budur. Biz ulu orta acı çekerken, onlar aşık oldukları kadından ayrılmanın acısını kişiliklerine işliyorlar.

Terk edilen erkek ilk günlerde artık yalnız kaldığının farkına varamaz. Hala çift kişilik hayat süren erkek, aslında sizin onu tekrar arayacağınızdan ya da kapıyı çalıp hiçbir şey olmamış gibi devam edeceğinizden emindir. Zamanla, birkaç haftanın geçmesiyle birlikte, iyiniyetli arkadaşların çok üzgün olduklarını belirtmeleri neticesinde erkekte taşlar yerine oturur. Erkeğin bu dönemdeki en yakın dostu, alkoldür. Yakın arkadaşları ne kadar onu oyalamaya çalışsa da geçmişte yaşanan ve o zaman için erkeğin bir daha yaşayamayacağına emin olduğu anlar gözünde canlandıkça, hiçbir sözle avunamaz. Bu dönemin hemen sonrasında ise kendini suçlayan ve sessiz sessiz ağlayan erkek vardır. Kendini eve kapatır ve özgüvenini yavaş yavaş tüketir. Uykusuzluk onu harap ederken tek düşündüğü şey, bir zamanlar sahip olduğu hayattır. Ayrılığın ardından 1 ay geçtikten sonra erkeğin en çekilmez hali gerçek olur. Bekarlığını anlayan erkek, yalnız kalmamak için her yolu deneyecektir. Yeni arkadaş gruplarının içine girecek ve cinselliğinin tekrar farkına varacaktır. 2. aya varıldığında erkek artık acısını tamamen içine gömmüştür. Yeni bir sevgili onu hayata bağlayabilecek en kolay etmendir.

Ayrılık acısının erkeklerde 45 gün sürdüğü doğru. Ama ayrılık acısı bir erkeğin olgunlaşması için en etkili yöntemdir. Terkedilen erkek, bütün hayatı boyunca ayrılığın onurunda ve kişiliğinde bıraktığı izleri taşıyacaktır.