En stresli üç grubun dermanı yoga

Güncelleme Tarihi:

En stresli üç grubun dermanı yoga
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2007 06:00

Bilimsel araştırmalarda birçok kalp hastalığının tek sebebinin stres olduğu görülüyor. Çaresi yoga olabilir mi?

Haberin Devamı

Dr. Neslihan İskit, üç yıldır kalp yogası üzerine çalışıyor, kalp ameliyatı geçirenlerin yaşama dönmeleri için bir program yürütüyor. İskit şimdi de kalp hastaları, çocuklar ve hamileler için yoga DVD'leri hazırladı.Öğrendiklerini paylaşma isteğinden doğduİş yaşamındaki stres yükünden kurtulmak için katıldığı yoga dersinin ardından, kendisini o kadar gevşemiş hissetti ki, dersin sonunda ilk aklına düşen şey, 'Acaba bunu herkesle nasıl paylaşabilirim?' oldu. Memorial Hastanesi tamamlayıcı tıp yoga uzmanı Dr. Neslihan İskit, üç yıldır kalp yogası üzerine çalışıyor, kalp ameliyatı geçirmiş hastaların tekrar sağlıklı bir şekilde yaşamına devam etmesi için hazırlanmış bir program yürütüyor. Kalp, çocuk ve hamile yogası üzerine birer DVD hazırlayan Dr. İskit, yoganın üç durumda da yaşanılan dönemin ya da hastalığın verdiği gerginlikle mücadelede birebir olduğu görüşünde.Prof. Bingür Sönmez'in önerisi "Stres günümüzün en önemli sorunlarından biri. Bilimsel araştırmalarda birçok kalp hastalığının tek sebebinin stres olduğu görülüyor. Hamilelikte stresse başlı başına bir sorun. Çünkü kadın hem hormonal, hem de fiziksel açıdan çok büyük değişime uğruyor. Çocuklar zaten okullardaki yarış, imtihanlar, akranlarıyla karşılaştırılma nedeniyle sürekli stres altında. Bunu yok edecek bir ilaç da yok. Yoga stresle başa çıkmak için uygulanabilecek tekniklerden biri" diyen Dr. İskit, kalp yogası uygulamalarına, Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Sağlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez'in ameliyat ettiği hastalarla çalışarak başlamış:Sonuçlar olumlu"Prof. Sönmez, 'Ben hastalarımın çok önemli damarlarını, kapaklarını değiştiriyorum. Onları sağlıklarına kavuşturuyorum ama hastalar ameliyattan sonra depresif bir döneme giriyor. Bir türlü onları bu dönemden çıkarıp yeniden yaşama kazandıramıyorum' dedi. Birlikte hastaları ameliyat sonrası nasıl destekleyebiliriz diye yola çıktık. Aldığımız sonuçlar o kadar hoş olmaya başladı ki, bunun üzerine hastaneye gelemeyen hastalar için önce bir kitap, sonra da bir kalp yogası DVD'si yaptık."Dr. İskit, yapılan araştırmaların üç ay süreyle, haftada iki kez kalp yogası yapmış sağlıklı insanların damarlarında yüzde 17, kalp hastasının damarındaysa yüzde 70 oranında iyileşme olduğunu gösterdiğini söylüyor. Kalp ameliyatının üstünden bir ay geçmiş, iyileşme sürecindeki hastalar, kalp hastalığı tanısı konulmuş ama henüz ameliyat olmamış, stent takılmamışlar ve tamamen sağlıklı ama kalp hastası olma riski taşıyanlar bu programı uygulayabiliyor.Haftada iki akşam ücretsiz seans Dr. İskit, normal yoga programlarında uygulanan ve kalp atışını hızlandıran bazı hareketlerin, kalp yogasında kullanılmadığını anlatıyor: "Kalp yogasında hareketler önemli ama en önemlisi derin gevşeme tekniği. Stresin büyük bölümünün atılması bu tekniğe bağlı. Bilimsel olarak, altı saatlik kaliteli uykuyla, beden stresimizin yüzde 3'ünü atabiliyoruz. 45 dakikalık yoga, nefes ve derin gevşeme çalışmasıyla yüzde 27'sinden kurtulabiliyoruz. Kitap da, DVD de bize ulaşmalarına gerek olmadan, hastaların kullanabileceği şekilde hazırlandı. Yapmalarında hiç sakınca olmayan hareketler. Ama yolları düşerse, salı ve cuma akşamları, saat 19.00'da Memorial Hastanesi'nde herkese açık ve ücretsiz kalp yogası yapıyoruz."Dr. İskit'ten çocukların da üç yaşından itibaren yoga yapabileceğini öğreniyoruz. Çocuk yogasında çoğunlukla doğadaki hayvanların, kayık, tren gibi araçların taklidi yapılıyor. Dr. İskit, çocukların yoga aracılığıyla doğaya sevgilerinin arttığını, rekabet duygusundan uzaklaşıp yardımlaşmayı öğrendiklerini anlatıyor: "Yaş grubuna göre bir hikâye ya da bir masal var. Çocuklardan, 'Kardeşim gözüme daha dayanılabilir geldi, artık ona eskisi kadar sinirlenmiyorum, okulda sevmediğim dersleri de dinliyorum' gibi hoş dönüşler oluyor."Anne adayı da, bebek de huzurlu Dr. Neslihan İskit, yoganın, hamileliğin kadına yaşattığı fiziksel ve ruhsal değişikliklerle başa çıkmak için de kullanılabilecek önemli bir yöntem olduğuna dikkat çekiyor: "Gebelik zor bir süreç. Omurganın yapısının değişmesi, bel ağrıları, ilk üç ayda görülen mide bulantıları... Tüm bunların içinde yoga, hamile kadına sakin, huzurlu, bebeğiyle baş başa kalabileceği bir vakit yaratıyor. Bu bebeğe de olumlu yansıyor. Normal doğumu çok kolay yapıyor, sezaryen yapacaksa gebeliğin iyi geçmesini sağlıyor."Hamilelik yogası, kadının hamile kaldığı ilk günden başlanarak doğum yapacağı güne kadar yapabileceği nitelikte hazırlanmış. Fakat Dr. İskit, yine de kadınların doktorunun uygun gördüğü vakitte başlayıp bitirmesini öneriyor. Hamilelik yogası ilk üç ay, ikinci üç ay ve son üç ay şeklinde hazırlanmış bir programa sahip. Dr. İskit, anne adaylarının yogaya doğum sonrasında da devam etmelerinin faydalı olduğunu söylüyor: "Anneler bebeğin yoga yaparken çok rahatladığını hissettiklerini anlatıyor. Hamilelikte yogaya başlamanın bir avantajı daha var. Hamilelik eklem açısından çok rahatladığımız bir dönem. Dolayısıyla çok rahat yoga yapılıyor. Doğum sonrasında da kadının yeniden güçlenmesi, iç organlarının kendini toplaması, hormonal dengesizliklerin düzelmesi lazım. Bunun için de yogayı öneriyoruz. Bir de bebekle yapılan bir yoga var ki o da son derece faydalı."Bahadır Çuhadar / Radikal

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!